6 Mayıs 2024 10:23
/
Güncelleme: 09:44

Antep'ten bir fabrika işçisi: Alanları doldurmazsak sesimiz duyulmaz

"Alanlara inilmeden sesimizi ne iktidara ne de patronlara duyurabiliriz. Umut var, bugüne de yarına da bir sonraki güne de yeterince umudumuz var ve var olacaktır."

Antep'ten bir fabrika işçisi: Alanları doldurmazsak sesimiz duyulmaz

Fotoğraf: Evrensel

Antep'ten bir fabrika işçisi

1 Mayıs, dünyanın dört bir yanında coşkuyla kutlanırken, Türkiye'de işçilerin alanları ne kadar doldurduğu meçhuldür. Avrupa ülkelerinde enflasyon tek hanede seyrederken, Türkiye'de çift hanelerde 'istikrarlı' şekilde sürmekte. Artan enflasyon ile emekliler ay sonunu getiremezken, fabrikalarda, inşaatlarda ve diğer sektörlerde çalışan emekçiler de ay sonunu zar zor getirmekteler. Temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorluk çeken emekçiler, fazla mesai ücretini alabilmek için yılda bir defa kutlanılan 1 Mayıs İşçi Bayramı’na bile bayram ve mücadele günü olarak değil de fazla mesai gözüyle bakmaya itilmiş durumda.

Şimşek'in ekonomi programı emekçilerin sırtına daha fazla vergi yükü bindirerek, asgari ücrete yılda bir defa ve IMF'nin tavsiyesiyle "Gerçekleşen enflasyon değil, hedeflenen enflasyon oranında zam verilmelidir" görüşü ile emekçileri daha fazla açlığa, yoksulluğa mahkum ediyor.

Ülkenin dağı, taşı, ormanı her şeyi satılırken "İtibardan tasarruf edilmez" düşüncesiyle Cumhurbaşkanı bütçeden pastanın en büyük payını kendisine alıyor. Ve yetmezmiş gibi örtülü ödenek ile kendi şahsına ve sarayına hunharca harcarken vatandaş açlık ile sınanıyor.

"Fakirler, cennette peygamber komşusu olacaktır" diyen Diyanet İşleri Başkanlığı kendisine tahsis edilen milyonluk araç yetmezmiş gibi yakın zamanda yeni bir araç daha kiralama yoluna gitmiştir. Kiralanan aracın günlük kiralama bedeli 40 bin TL. 

Tüm bunlar karşısında Türkiye'de büyük çoğunluğun asgari ücretle çalıştığı emekçilerin, alanları doldurması gerektiği 1 Mayıs'a ne yazık ki memurların, sağlıkçıların daha fazla katılım sağlamış olduğunu gördük. Ekonomik krizin göbeğinde yer alan emekçiler işsiz kalmaktan korktukları ve patronların daha fazla üretim istemelerinden tatil etmedikleri fabrikalarda mecburi çalışan veya evine bir ekmek fazla götürmek için fazladan ücret gözüyle bakan emekçiler alanları boş bıraktılar. Alanları daha fazla doldurmamız, sesimizi daha fazla duyurmamızın gerektiği bugünde ne yazık ki sınıf bilinci gelişmemiş emekçiler tarafından boş bırakıldı. Hiç yoktu demiyorum ama işçi katılımı çok azdı. Alanlara inilmeden sesimizi ne iktidara ne de patronlara duyurabiliriz. Umut var, bugüne de yarına da bir sonraki güne de yeterince umudumuz var ve var olacaktır.

"Tekliyor işte çağın çarkına okuyan çark
Ve durdu muydu bir gün bu kör, avara kasnak
Bir zincir yitirenler bir dünya kazanacak
Sen de o dünyadansın sınıfın bil safa gel
Hava döndü işçiden, işçiden esiyor yel"

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
RTÜK Başkanı “Ülkemizde olumlu olaylar olmuyormuş gibi haber servis ediliyor” deyip ‘yandık’, ‘bittik’ haberleriyle karamsarlık aşılandığını savundu, ceza tehdidinde bulundu.

Evrensel'i Takip Et