13 Mayıs 2024 04:15

Yücel Tunca: Madımak’ın bir pogrom olduğunu ifade ediyoruz

“Alacakaranlıkta 30 Yıl: Madımak Katliamı”nın yönetmeni Yücel Tunca, “Katliamın yaşandığını bilen, hatırlayan birçok insan için hakikat ya hiç berrak değildi. Hakikati görünür kılmak önemli" diyor.

“Alacakaranlıkta 30 Yıl: Madımak Katliamı” web belgeselinden bir görüntü

Paylaş

Hasret Gültekin KOZAN
Gebze

Sivas Madımak Oteli’nde yakılarak katledilen 33 aydının anısına oluşturulan Madımak Katliamı Hafıza Merkezi’nin bir ürünü olan “Alacakaranlıkta 30 Yıl: Madımak Katliamı” web belgeseli izleyici/okuyucu ile buluştu. Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu’nun (AABK) yapımcılığını üstlendiği Madımak Katliamı Hafıza Merkezi’nin bir ürünü olarak ortaya konulan “Alacakaranlıkta 30 Yıl: Madımak Katliamı” web belgeselinin yönetmenliğini Yücel Tunca gerçekleştirdi.

“Alacakaranlıkta 30 Yıl: Madımak Katliamı” web belgeselinin yönetmeni Yücel Tunca ile Madımak Katliamı Hafıza Merkezi’nin bu son çalışmasını konuştuk. 

Öncelikle bu web belgeselin nasıl ortaya çıktığını ve içeriğinde neler olduğunu anlatır mısınız?

Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) içinde bir dijital kütüphane, bir sanal müze, bir web belgesel, bir belgesel film ve sözlü tarih görüşmelerinin olduğu bu çok yönlü projeyi hayata geçirme kararı almıştı. Proje önerisini sunan ve ilk 6-7 ay projenin koordinatörlüğünü yapan A. Haluk Ünal, proje çerçevesini genişleten ve sonrasında proje koordinatörlüğü görevini üstlenen Eylem Şen ile birlikte AABK Madımak Komitesi’ndeki kurum temsilcileri geniş bir çalışma ekibi oluşturdular. Böylelikle AABK bağımsız bir yapım ortaya çıkarmak amacıyla öz kaynaklarını, üyelerinin bağış ve katkılarını değerlendirerek 2022 Nisan’ında projeyi başlatmış oldu. Günseli Baki ve Eylem Şen ile birlikte bir yandan web sanat yönetimi ekibi olarak portalın görsel tasarımını yaparken bir yandan da portalı oluşturan bileşenlerin içeriğine ilişkin araştırma sürecini sürdürdük. Bu çalışmalar bir yıla yakın bir zamanda olgunlaştı. Bu zaman zarfında portalın Dijital Kütüphane ve Sözlü Tarih Görüşmeleri-Röportajlar kısımlarında çalışan arkadaşlarımızın birikimleri de önemli bir alt yapının oluşmasını sağlamıştı. 2023’ün ilk aylarından itibaren ihtiyacımız olan bilgi, belge ve tanıklıkların yol göstericiliğinde web belgesele yoğunlaştık. Metinlerini Bülent Yıldız’ın yazdığı, Kelime Ata, Kübra Özyurt ve Metin Öztürk’ün araştırma sürecinde yer aldığı, Sena Şat’ın illüstrasyonlarını çizdiği web belgeselin hazırlanmasında grafiğinden, yazılımına, video kurgusundan redaksiyona, test sürecinden İngilizce’ye çevirisine kadar burada isimlerini sıralayamayacağım kadar çok sayıda arkadaşımız büyük bir emek verdi.

‘HAKİKATİ GÖRÜNÜR KILMAK ÖNEMLİ’

Madımak Katliamı’nın üzerinden 30 yıl geçmişti. Bu denli uzun bir süreyi ele alacak bir belgeseli hazırlarken iki noktayı hatırda tutmak gerekiyordu: Katliamın yaşandığını bilen, hatırlayan birçok insan için hakikat ya hiç berrak değildi ya da zaman içinde dezenformasyonun da etkisiyle berraklığını yitirmişti. Bu nedenle hakikati görünür kılmak büyük önem taşıyordu. İkinci nokta ise yeni kuşaklara ve Anadolu coğrafyasından uzaktakilere bu katliamı anlatma sorumluluğuydu. Ayrıca katliamı fiilen gerçekleştirenlerin küçük bir kısmının yargılandığı davaların hüküm verilerek çeşitli mahkumiyetlerle sonuçlandırılmasının adaleti gerçek anlamda sağlamadığını da göstermemiz gerekiyordu. Zira Madımak Katliamı bir insanlık suçu ve dahası bir devlet suçuydu. Oysa katliamın devletle olan bağlantısı hiç araştırılmamış ve süreçte tek bir devlet yetkilisi dahi yargılanmamıştı. Daha da ötesi, hakikatin berraklaşması ile görünür hale gelen ve yüzlerce yıllık bir süreci kapsayan politik, ekonomik ve toplumsal zeminin katliamı yaratan en önemli etken olduğunu ortaya koymak gerekiyordu. Özellikle Alevilere karşı uygulanan sistematik baskı ve şiddetin, daha önce de defalarca tekrarlanan katliamlarla doruğa çıktığını göstererek Madımak Katliamı’nın bir pogrom olduğunu ifade etmemiz kaçınılmazdı.

Bir başka motivasyon noktası da, büyük ölçüde dağınık durumda olan bilgi ve belgelerin derlenip toparlanması, eksiklerin araştırılarak tamamlanması ve yanlış bilgilerin ayıklanmasıyla Madımak Katliamı özelinde toplumsal belleğin yeniden düzenlenmesine katkıda bulunmaktı.

Web belgeselin içeriğini bu yaklaşımlar ekseninde oluşturmaya başladık. 127 kişiyle yapılan sözlü tarih görüşmesi ve röportaj videolarının yanı sıra arşiv videoları ile fotoğraflar, belgeler, illüstrasyonlar kullanarak metin ağırlıklı anlatımızı güçlendirdik. Bu sırada çok sayıda Alevi kurumunun, Türkiye Barolar Birliği’nin ve diğer bazı kurumların arşivlerinden yararlandık. Portalın Dijital Kütüphane bölümünün içeriğini oluşturan arkadaşlarımız sayesine aralarında aile arşivlerinin de bulunduğu çok sayıda kişisel arşive ulaşarak dikkate değer bir birikim oluşturduk. 

‘GELECEĞE DÖNÜK BİR PERSPEKTİF DE OLUŞTURUYOR’

Alacakaranlıkta 30 Yıl: Madımak Katliamı web belgeselini Sivas, Ankara, İstanbul ve Berlin şehirlerinin somut olay bağlantıları ile temsiliyetleri üzerinden dört bölüm halinde kurguladık. Web belgesel, bu dört bölüm altında toplanan yirmi bölümden oluştu. Bir yandan doğrusal izlemeye uygun, bir yandan da izleyici/okuyucunun seçimine bırakılan parçalı yapısıyla farklı bir anlatı ortaya çıkarmayı tercih ettik. Bu parçalı yapı sayesinde özellikle katliam gününü farklı boyutlardan, farklı tanıklık ve belgeler ışığında tekrar tekrar anlatarak olaylar arasındaki bağlantı zincirini oluşturma sürecine izleyici/okuyucuyu da dahil ettik. 

Şunu da çok önemsediğim için altını çizerek söylemek istiyorum: Bu web belgesel sadece katliam gününe yani 2 Temmuz 1993’e odaklanan bir çalışma değil. Yukarıda da değindiğim gibi yüzlerce yıl geriye de gidiyor, geleceğe dönük bir perspektif de oluşturuyor. Katliam gününe bütün ayrıntılarıyla baktığı gibi, yitirdiğimiz canlara, cenaze törenlerine, onlar için yapılan anıtlara, yargılama sürecine, dönemin yerel ve merkezi devlet yetkililerine, yerel ve merkez medyaya, Alevi toplumuna ve örgütlenme sürecine de geniş biçimde yer veriyor.

‘KURGUDAN BAĞIMSIZ, DAHA ÖZGÜR BİR DENEYİM’

“Alacakaranlıkta 30 Yıl: Madımak Katliamı” için seçtiğiniz tür, web belgesel. Türkiye’de çok yaygın olmayan bir belgesel türü bu. Peki, bildiğimiz belgesel filmlerden farkı nedir web belgeselin? Neden bu anlatım yöntemini tercih ettiniz?

Batı medyası başta olmak üzere dünyada yaklaşık 20 yıldır giderek çoğalan örneklerini gördüğümüz web belgeseller, internetin gelişip yaygınlaştığı 2000’li yılların bir medyumu. Görsel ve işitsel her türlü öğenin kullanımına olanak veren bu medyumun Türkiye’deki örneklerinin sayısı ne yazık ki bir elin parmaklarını geçmiyor. Planet Galata ve Zeki Müren Hattı gibi iki örneğin dışında benim ilk web belgeselim olan Sinema Bergama’dan sonra Alacakaranlıkta 30 Yıl: Madımak Katliamı Türkiye’de üretilen dördüncü web belgesel oldu. Türkiye’deki medyanın bu alanı ve olanaklarını henüz kullanmadığını, değerlendiremediğini söyleyebiliriz. The New York Times, Washington Post gibi gazeteler, Arte Tv gibi yayın kuruluşları çok uzun zaman önce içeriklerinde web belgesellere yer vermeye başladılar. Türkiye’de sosyal medya kullanımı çok yaygın fakat web ortamının sağladığı diğer olanaklardan yeterince yararlanılamıyor. İzleyici/okuyucu alışkanlıkları beklenenden daha yavaş değişiyor. Bu yüzden de medya, web ortamında yeni medyumlara yer açmıyor, bu doğrultuda yatırım yapmayı aklına bile getirmiyor. Hızlı üretim ve hızlı tüketim anlayışı, derinlikli çalışmaların ortaya çıkmasına izin vermiyor. Oysa web belgeselleri izleyici/okuyucu ile medyanın nitelikli bir biçimde buluşmasını sağlayan bir ortam yaratıyor.

Web belgeselleri, özellikle belgesel filmlerden ayrılan en büyük özellik, izleyici/okuyucu için interaktif bir ortamda, çoklu medya kullanarak, çok detaylı, geniş bir içerik sunması. İnteraktif uygulamalar web belgeselin planlamasına bağlı olarak izleyiciyi pasif konumdan çıkarıp farklı derecelerde aktif ya da yarı aktif hale getirebiliyor. Okuma/izleme sırasını belirlemek, grafik öğeler arasına bir anlamda saklanmış unsurları keşfedip açığa çıkarmak, hatta bazı örneklerde içeriğe katkıda bulunmak gibi özellikleri var web belgesellerin. Fakat en önemlisi, Madımak Katliamı gibi çok yönlü, oldukça geniş zamana yayılmış, devasa görsel işitsel arşivlerin söz konusu olduğu durumlarda süre, sayfa sınırı olmaksızın izleyici/okuyucunun ihtiyaç duyacağı her türlü bilgi ve belgeye ulaşmayı sağlayan içerikler üretebiliyorsunuz. İzleyiciyi kısmen de olsa kurgudan bağımsızlaştırmak, göreceli daha özgür bir izleme/okuma deneyimi sağlamak mümkün olabiliyor.

“Alacakaranlıkta 30 Yıl: Madımak Katliamı” web belgeseline internette hangi adresten ulaşılabiliyor? İzleyicilerin pek alışık olmadıkları bu belgesel türünü izleme deneyimlerini kolaylaştırmak için önerileriniz var mı?

Madımak Katliamı Hafıza Merkezi web portalının paylaşıma açılmış, web belgesel dahil tüm bileşenlerine https://www.madimak.org adresinden ulaşılabiliyor. Web belgesele bu adresten ulaşılabileceği gibi doğrudan https://webbelgesel.madimak.org adresinden de ulaşmak mümkün. 

İzleyici/okuyucuların web belgeseli bilgisayarlarından takip etmelerini öneriyorum. Böylesine geniş bir içerik ve grafik uygulamaların cep telefonlarının küçük ekranlarından izlenmesi, deneyimlenmesi çok kolay değil. Bu yüzden daha büyük ekranlara sahip olan masaüstü ve dizüstü bilgisayarların ya da tablet bilgisayarların kullanılması gerektiğini söylemeliyim. Bu olanağa sahip olmayıp telefonlarını kullanmak durumunda kalanlara da cep telefonlarını yatay pozisyonda kullanmalarını öneririm. Zaten web belgeselin mobil versiyonunda açılış haritalarımız kendiliğinden yatay olarak açılıyor. Bu harita ve şehir krokilerinden geçilen içeriklerde yatay ve dikey pozisyonlara izin veriliyor ancak söylediğim gibi bu sayfalarda da telefonun yatay tutulmasında yarar var.

ÖNCEKİ HABER

Bursa'da 9 yaşındaki çocuk tüfekle oynarken kuzenini vurarak öldürdü

SONRAKİ HABER

Vallus sergisi erken kapattırıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa