‘Tekçiliğe karşı renklerin kardeşliği’
Dünyada ve Türkiye’deki ırkçılık ve tekçilik dayatmasına işaret eden Ressam Değirmenci, “resim sanatıyla buna karşı renklerin kardeşliği diyoruz” dedi.
![‘Tekçiliğe karşı renklerin kardeşliği’](https://staimg.evrensel.net/upload/dosya/262889.jpg)
Sergi katılımcıları | Fotoğraf: Şerif Karataş/Evrensel
Şerif KARATAŞ
İstanbul
Kartal Belediyesi Kültür Müdürlüğü’nün mayıs ayı etkinlikleri kapsamında “Her Renk Zenginliğimizdir” resim sergisi açıldı. Kartal’a bağlı Uğur Mumcu Mahallesi Çevre Kültür ve Dayanışma Derneği (UMDER) bünyesinde resim atölyesine katılan kursiyerlerin resim sergisi, mahallede bulunan Uğur Mumcu Kültür Merkezi fuayene salonundaki sergide 23 kadın kursiyerin 92 eseri yer aldı. Üç yıldır dernek bünyesinde atölye çalışmalarını Ressam Şair Kamber Değirmenci tarafından yürütülüyor.
Üç yıldır dernek bünyesinde ücretsiz resim atölyesini yürüten Kamber Değirmenci, bu yıl iki ayrı kadın grubu olmak üzere toplam 24 kadınla birlikte çalışma yaptığını, bunlar içerisinden ev kadını ve üniversite mezunu kadınların olduğunu belirtti. Üç tane de erkeğin atölyeye katıldığını anlatan Değirmenci, bu yıl “her renk zenginliğimizdir” temasını öne çıkardıklarını söyledi. Atölye sürecinde sadece resim çizmeyi değil, resim sanatıyla ilgili akımları öğrenmenin, dünyanın ve Türkiye’nin önemli ressamları hakkında bilgilendiren çalışmalar içerisinde olduklarını belirtti.
Serginin “her renk zenginliğimizdir” temasıyla ilgili Değirmenci, dünyada, savaş, çatışma, kışkırtmayla yükselen faşist dalga olduğunu belirtti. İşçi sınıfının örgütsüz olmasının da sermayenin ve tekellerin fütursuzca saldırı olanağı verdiğini söyleyen Değirmenci, “Her yerde tekçi, yani işte ulusal değerleri sömürerek, dinden faydalanarak ırkçılığı geliştirerek diğer uluslara, halklara, diğer sınıflara, emekçileri birbirlerine düşman eden, kategorize eden, sınıfsal çelişki ve çatışmaların üstünü de örten, manipüle eden bir dalga var” dedi.
‘RENKLER DÜŞMANLAŞTIRILIYOR’
Doğa ve insanlığın evrimine işaret eden Değirmenci, “Halkların kardeşliği renklerin kardeşliğiyle tamamlanır. Ama ne yapılıyor? Bu çatışmalar, çelişkiler, savaşlar bugün Filistin'de, Gazze'de, Ortadoğu'da yaşananlar, Kürtlerin yaşadığı ya da Ukrayna'da yaşananlar bunlara örnek. Yani halklar birbirine düşman kılınıyor, renkleri de düşmanlaştırıyorlar. Sanatı da bu anlamda kullanıyorlar. Yani biz buna alternatif diyoruz ki hayır diyoruz renkler kardeştir, doğada nasıl kardeşse insan toplumunda da kardeştir” ifadelerini kullandı. Sınıfların oluşmasıyla sermayenin her rengi kullandığı anlatan Değirmenci, işçilerin verdiği mücadeleyi ve verdiği bedeli hatırlatarak, “Kırmızı işçi sınıfının tarihsel rengidir” dedi. Sermayenin sanat alanındaki tekelleşme üzerinden sanatı da ranta dönüştürdüğüne dikkat çeken Değirmenci, buna karşı da mücadele edilmesi gerektiğini belirtti.
‘BELEDİYELER ÖNCÜLÜK ETMELİ’
Gülbün Gülmermer, çeşitli nedenlerden dolayı uzak kaldığı resme atölyeye katılarak tekrar başladı. “Sanatın bana verdiği rahatlık ve geliştirme şeyi beni her zaman çeken bir olgu” diyen Gülmermer, resim atölyesine katılarak resim yapmaya başladığını söyledi. Resmin dünyaya güzel pencereden bakmasını sağladığını belirten Gülmermer, kadınların resimle ilgilenmelerini istediğini belirterek, “dünyaları değişir” dedi. Gülmermer, sanatsal faaliyetlerin önemli olduğu ifade ederek, belediyelerin öncülük etmesini istedi. Meral Balcı, mahalleye oğlunun okulu nedeniyle taşınmış. Mahalleye gelince arkadaşların vesilesiyle resim atölyesine başlamış. Kurs sürecinde farklı bakış açılarıyla bir objeyi nasıl çizebildiklerini öğrendiğini anlatan Balcı, bunun geçen sürede resim yapma sürecine olumlu yansıdığını belirtti. Kadınların bir yerlerden beklenti içinde olmamaları gerektiğini ifade eden Balcı, illa yapabilecekleri ya da uğraşabilecekleri bir etkinlik olacağını söyleyerek, “eve mahkum olmasınlar, çıksınlar” dedi.
‘RESİM, RENK VE ÖZGÜRLÜKTÜR’
Filiz Vardar, üç yıldır resim atölyesine katılıyor. Resimle ilgili daha öncesinden bir başlangıcı olduğunu anlatan Vardar, belli günlere dair resim çalışmaları da yaptıklarını, bunun yanı sıra resim sanatıyla ilgili akademik bilgileri de öğrendiklerini söyledi. “Resim benim için renk ve özgürlük” ifade ettiğini anlatan Vardar, gördüğü ve beğendiği şeyleri resme taşımayı da sevdiğini belirtti. Kadınların bir araştırma içerisinde olmalarını isteyen Vardar, yatkın oldukları sanatsal etkinliklere katılmaları gerektiğini söyledi. Filiz Vardar’ın eşi Mutlu Vardar eşine resim yapması için destek veriyor. Eşinin resim yapmaya devam etmesini de isteyen Vardar, eşiyle resim üzerinde fikir alışverişinde bulunduklarını da söyledi.
Resim yapmanın ailesinin genlerinde olduğunu söyleyen Esra Mete, ailede resim yapanlara özendiğini belirtti. Sağlık ile ilgili sorunları olduğu, çarpıntılarının başladığı süreçte arkadaşın önerisiyle resim atölyesine katılmaya başlayan Mete, zamanla çarpıntılarının geçtiğini söyledi. Renkleri çok sevdiğini anlatan Mete, resim yapmaya devam edeceğini belirtti. Mete, “Resim duyguları yansıtıyor. Bir resme başlayınca onu bitirmeden kalkmam” dedi.
Evrensel'i Takip Et