Hayallerimize ulaşmak, gerçeklikle hareket etmekten geçiyor
Spiritüel arayışların bilimsel bir tarafının olmayışı bir yana gençlerin anlık motivasyonlardan çok daha fazlasına ihtiyaç duyduğu da açık.
Fotoğraf: Nar Sanat Derneği
Zeynep ŞAN*
Antep
Nar Sanat da tıpkı Yeni e Dergisi gibi kültür ve sanatı işçi-emekçilere, gençlere ulaştırma amacıyla yol yürümeye devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde Nar Sanat Derneği, Yeni e Dergisi’ni son sayısının dosya konusu olan “Zinciri Süsleyen Hayali Çiçek: Yeni Spiritüel Arayışlar” başlıklı bir söyleşi düzenledi. Derginin dosya yazarlarından Burak Bağçeci ve Kaan Biçici de bizlerleydi.
Spiritüalizm, bugün artık bulduğu her yerden kendine kanal açan ve çok geniş yelpazesi olan bir sektör haline de geldi. Bu sebeple meseleyi baştan sona tüm kavramlarıyla tartışabilmek elbette mümkün değil, derginin ve derneğin bu konuyu ele almasının sebebi de bu değil. Sorular, sorunlar, belirsizlikler ve umutsuzluklar karmaşasındaki toplumun anlam arayışı içinde olduğu günlük hayatında neden spiritüalizme başvurduğu, nasıl giderek popülerleştiği ve bir inanıştan öte endüstri haline geldiği üzerine çeşitli tartışmalar yürütüldü. Dosya yazarlarından ve derginin editörlerinden Burak Bağçeci de "Bu dosyayı hazırladıktan sonra aldığımız eleştiri, spiritüel arayışların tümünün aynı olmadığı, aynı kefeye koyarak eleştirdiğimize dairdi. Spiritüel arayışlar çok genel bir konsept. Mesele sadece hangisinin anlamlı, bilimsel olup olmadığı değil bugün neden bu denli popülerleşiyor? 15-20 yıl öncesinde Türkiye’de görece marjinal olarak görülürken nasıl bir ana akım haline geldiğini ve bunu yaratan koşullarını konuşacağız" ifadelerini kullandı. Çoğu zaman bu yollar somut bir kazanım getirmemenin yanında kısa süreli kendini rahatlatan, motive eden, stresi azaltan pratikler oluyor tıpkı kısa bir yürüyüş yapmanın ya da bisiklet sürmenin iyi geldiği gibi. E madem iyi hissettiriyor bu spiritüel aktiviteler neden sorguluyorsunuz kardeşim(!) İyi de bu aktiviteler bizi etrafımızdan soyutlayıp sorunlarımızı maskeleyip gerçeklikten koparmıyor ki! Spiritüel arayışların bilimsel bir tarafının olmayışı bir yana gençlerin anlık motivasyonlardan çok daha fazlasına ihtiyaç duyduğu da açık. Çünkü gelecek kaygılarımız ve koşullarımız zinciri süsleyen bu çiçeklerin hayal olduğu kadar gerçek. Öyleyse neden gençler yine de bunlara başvuruyor?” ifadelerini kullandı.
Yazımın önceki kısmında da bahsetmiştim, örgütlü bir birlikle henüz tanışmamış gençlik kesimlerinin bu kadar kaygıyla boğuşmasına rağmen hala geleceğini örebilmek için gösterdiği bir çaba diyebiliriz. Eğitim sisteminin giderek niteliksiz hale gelmesi, bilimin tartışmaya açılıp müfredata dini içerikli ögelerin her gün daha fazla yerleştirilmesi, bilim karşıtı pratiklerin özendirilmesi ve olanaklarının yaratılması ve gençlerin konuşabileceği, tartışabileceği mücadele edebileceği alanların giderek daraltılması/engellenmesi de son çare olarak bu kanallara sürüklenmeyi elverişli hale getiriyor. Elbette gençlik geleceğinden vazgeçmemeli ve buna sahip çıkmalıdır. Ancak anlık rahatlama dışında hiçbir getirisi olmayan bu çabanın bize yeterli gelmeyeceğinin farkına varmamız gerekiyor. “Kendini önemse, sürekli olumlama yap, kendin için yap, evrene güzel enerjini yolla ki her şey yoluna girsin…” Sorunlarıyla sürekli çırpınan bir toplumun parçasıyız biz de. Yani spiritüel anlamda kendine dönmenin, ruhunu iyileştirmenin sorunların üstesinden gelebilme noktasında ne yazık ki karşılığı yok. Sonuç olarak hayallerimize ulaşmak hayal dünyasında dolaşmaktan değil, gerçeklikle hareket etmekten geçiyor. Bulunduğumuz koşulların çözümü kendi iç huzuruna dönmekten ya da bireysel kurtuluştan ziyade bugün hepimizi ilgilendiren ve bizi bu geleceksizliğe ve kaygılara sürükleyen toplumsal sorunların karşısında bir güç haline gelebilmek. Bunu gösterebilmenin önemli araçlarından birisi de Nar Sanat ve Yeni e gibi buluşma/tartışma alanlarını çoğaltmak, gençlikle daha fazla buluşturabilmenin yollarını aramaktır.
*Lise Öğrencisi