Grevdeki Mersen işçileri Fransız Konsolosluğu önünde
Grevdeki Mersen işçileri Fransız Konsolosluğu önünden Mersen'in Fransız patronuna seslendi: Sendika düşmanlığını bırak, toplu iş sözleşmesi hakkımıza dokunma.
Gebze’deki Fransa menşeili Mersen fabrikasında 40 gündür grevde olan Mersen işçileri İstanbul’da Fransa Başkonsolosluğu önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Fransa sermayesine yasalara uyma çağrısı yapan DİSK Birleşik Metal İş Sendikası üyesi işçiler, sorumlu bakanlara da görevini yapma çağrısında bulundu.
Açıklama sırasında “Fransız Mersen yasalara uy”, “Mersen işçisi yalnız değildir”, “Mersen’e sendika halaylarla girecek” sloganları atılırken polis, açıklamanın İstiklal Caddesi üzerinde konsolosluğun girişinde yapılmasına izin vermedi. Açıklama konsolosluğun yanında, ara sokakta yapıldı. Açıklamada Mersen patronunun tutumunu sürdürdüğü takdirde Fransa sermayeli her işyerinde eylemlere başlanacağı duyuruldu.
Mersen’de işçiler yaklaşık 2 yıldır sendika ve toplu sözleşme hakları için mücadele ederken bu mücadele son 40 gündür grev olarak sürdürülüyor.
"GEÇ KALINMIŞ GÖREVİ YERİNE GETİRİN"
Mersen işçileri adına Birleşik Metal İş Gebze 1 No’lu Şube Başkanı Selçuk Çiftçi konuştu. son dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘normalleşme’ söylemlerini hatırlatan Çiftçi, “Patronları kollamaktan vazgeçip, patronların dışında bu ülkenin önemli öznelerinden olan işçileri görmeleri gerektiğini bir kez de buradan ifade ediyorum. Eğer bu ülke normalleşecekse, eğer bu ülkeye adalet gelecekse işçilerle geleceğini bir şekilde anlamaları gerekiyor. İşte Mersen’de de bu patron pervasızlığının vücut bulduğunu, Mersen işçilerinin artık bir an önce sendikal haklarına kavuşması için Adalet Bakanını, Çalışma Bakanını ve bu ülkeyi yönetenleri göreve davet ediyoruz. Aslında çok geç kalınmış bu görevi Mersen’de yerine getirmeye davet ediyorum” dedi.
Ardından basın açıklamasını Birleşik Metal İş Sendikası Genel Başkanı Özkan Atar gerçekleştirdi. Mersen işçilerinin mücadelesinin iki buçuk senesinde mobbing, taciz ve yasadışı uygulamalara maruz kaldığını ifade eden Atar; “Bunlarla Mersen işçilerini mücadeleden vazgeçiremeyeceklerini gördüklerinde işçi çıkarma yöntemlerine başvurarak sırf sendika üyeliğinden dolayı müteakip defalar işçi arkadaşlarımızı işten çıkardılar. Buna karşılık işçi arkadaşlarımız gerekse fabrikalara kapandıkları geceli gündüzlü mücadelelerinde, grevlerde, işgallerde birbirlerine sımsıkı kenetlendikleri bu mücadeleyi bugüne taşıdılar” diye konuştu.
"BAKANLIK HUKUKSUZLUĞU KOLLUYOR"
Grevde olan işçilerin yerine fabrikadaki beyaz yakaların tezgah başına geçirildiğini, üretimin yasal olmayan şekilde devam ettirildiğini vurgulayan Atar, “Grevde olmayan birkaç işçiyi çalışma kanununda yeri olmayan şekliyle neredeyse 20 saate varan şekilde çalıştırarak grevdeki işçilerin tezgahlarında başka işçileri çalıştırıyorlar” ifadelerini kullandı. İşverenin bu hukuksuzluklarını yargı ve teftiş birimlerinde tespit ettirdiklerini, bilirkişi raporları olduğunu aktaran Atar, “Fakat her ne hikmetse bu ülkenin Çalışma Bakanlığı, bu ülkenin yetkili bakanları 40 gündür bu ülkenin yasalarının ayaklar altına alınmasına fırsat veriyor, kollayıcı tutumunu sürdürüyor” dedi.
Mersen patoronuna seslenen Atar, “Siz bu ülkede bir sermaye yatırımı gerçekleştirdiyseniz, Mersen işçisi sizin köleniz değildir, bu ülke de sizin açık sömürgeniz değildir. Bizler sendikalı toplu sözleşme hakkımızı elde edene kadar mücadelemizi ilk günkü kararlılığımızla sürdüreceğiz” dedi. İşverenin 40 gündür üretim yapamadığını, kan kustuğunu ancak bunu belli etmek istemediğini, dün Çalışma Bakanlığıyla toplantıda olduklarını söyleyen Atar, “Biz devletin yetkili makamlarından ‘gidin mahkemeye, sonucunu versin’ sözünü duymak istemiyoruz. Bu mahkeme 3-5 ay sürecekse o işyerindeki hukuk katliamını izleyerek Fransız sermayesine kan taşımaya devam edecekseniz bizim buna fırsat vermeye hiç niyetimiz yok. O zaman bizi engellemeye çalışanlara ‘gidin mahkemeye başvurun, mahkeme sonuçlarını hep beraber görelim’ deme hakkımız olur” diye konuştu.
"FRANSA SERMAYELİ İŞYERLERİNDE EYLEMLERE BAŞLAYACAĞIZ"
Sorumluların işçiye şahin, patrona ve yabancı sermayeye şahin kesildiğinin altını çizen Atar, 1 Mayıs’ta Taksim’in yasaklanmasına, gözaltılara ve tutuklamalara, 42 bin polisin görevlendirilmesine de değindi. Bu ülkeyi yönetenlerin aklını başına alması gerektiğini ifade eden Atar, mücadelelerini kazanımla sonuçlanana kadar devam ettireceklerini vurguladı. Atar, Mersen işvereninin tutumunu sürdürdüğü durumda Fransa sermayeli her işyerinde eylemlere başlayacaklarını duyurdu. (İstanbul/EVRENSEL)