Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi: İzmir'in havası ve suyu hızla kirleniyor
Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, Dünya Çevre Günü dolayısı ile yaptığı basın toplantısında İzmir'in çevre sorunlarına dikkat çekti. Açıklamada “İzmir'in havası ve suyu hızla kirleniyor" denildi.
Fotoğraf: Evrensel
Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Ahmet Mustafa Güleş yaptığı açıklamada TMMOB Çevre Mühendisleri Odası olarak; 5 Haziran Dünya Çevre Gününü kutlama değil, 31 Mayıs-5 Haziran tarihlerini çevre sorunları, ekolojik yıkıma dikkat çektikleri, kamuoyunu bilgilendirdikleri ve mücadele çağrısı yaptıkları, "Ekolojik Yıkımla Mücadele Haftası" olarak değerlendirdiklerini söyledi.
"EKOLOJİK YIKIMLA MÜCADELE HAFTASI"
Güleş, “Doğa İle Uyumlu, Yaşanabilir Kent” hedefini ortaya koyan İzmir'in bu hedeften giderek uzaklaştığını, kuşatıldığı çevre problemleri ile boğuşmaya devam ettiğini dile getirerek, sorunların çözülmeden büyüyerek devam ettiğini, üzerine yeni çevre mücadeleleri ve sorunları eklendiğini dile getirdi.
GAZİEMİR NÜKLEER ATIKLA YAŞIYOR
Güleş, İzmir'in sorunlarını şu şekilde sıraladı:
- İzmir Kentinin içme, kullanma ve tarımsal sulama amaçlı su kaynakları olan Gediz, Küçük Menderes, Kuzey Ege Havzalarında su kalitesi en kötü seviyede ve kirlenmeye devam ediyor. Planlanan önlemlerin uygulanması halinde bile kısa ve orta vadede etkili sonuç alınamayacağı öngörülüyor. Yeraltı sularında da kalite, miktar ve yönetim sorunları yaşam kalitemizi etkilemeye devam ediyor.
- Kentleşme, artan kentsel göç ve nüfus ile yapılaşmanın getirdiği altyapı yetersizlikleri; su kayıpları, seller, körfezde koku problemi olarak karşımıza çıkıyor.
- İzmir Kenti bir taraftan Aliağa ve Sanayi tesislerinden kaynaklanan, plansız kentleşmesinin de getirdiği hava kalitesi problemleri ile boğuşurken, bölgemizde sanayi projeleri bütünsel yaklaşımdan uzak planlama süreçleri ile devam ediyor. Partikül (PM10) ölçümü yapılan 19 istasyonun 9'unda yıllık ortalama sınır değerlerin üzerinde, 4'ünde ise sınır değerlere yakın seviyede. Azot Dioksit (NO2) ölçümü yapılan 14 istasyonun 4'ünde yıllık ortalama sınır değerlerin üzerinde.
- Bina yıkım süreçlerinde alınmayan önlemler nedeni ile soluduğumuz toz ile birlikte, tehlikeli madde ve asbest maruziyet riski bulunuyor.
- Ülkemizin genelinde olduğu gibi kentimizde de hala atıkların tamamı kaynağında ayrı toplanamıyor.
- Bir taraftan ülkemizin ilk düzenli depolama tesisi olan Harmandalı Depolama alanının yıllar içerisinde plansız kentleşme ile yapılaşmanın ortasında kalmış olmasının yarattığı problemlerle, diğer taraftan heyelan sorunu ile uğraşıyor.
- İzmir Kenti; bütünsel planlama ilkeleri hiçe sayılarak yaşadığı "gelişim" sürecinde; kentin her yerinde karşımıza çıkan kentsel dönüşüm adı altında kontrolsüz yapılaşmalar, gökdelenler, AVM'ler ile altyapı eksiklikleri, trafik, gürültü ile boğuşan, Egenin İncisi olmaktan çok uzakta bir geleceğe doğru hızla yol alıyor.
- Kentin planlanması ve gelişimi adı altında sadece ekonomi odaklı, ekolojiyi, çevresel yaşam kalitesini dikkate almayan, bölgenin yaşam kalitesini olumsuz etkileyecek tüm projelerin ÇED süreçlerinde ortak senaryonun tekrarlandığını görüyoruz. ÇED oyunu aynı yöntemle her projede devam ediyor.
- “ Turizm Projesi”, “Planlama” adı altında kalkınma, istihdam gibi sihirli kavramlar ile kentin ekolojik, doğal özellikleri korunması gereken alanları ranta kurban ediliyor.
- Gemi söküm tesislerinin yarattığı çevre kirliliği ve işçi sağlığına yönelik oluşturduğu riskler bölge için ciddi bir sorun olmaya devam ediyor.
- Gaziemir'de 2007 yılında tespit edildiği ortaya çıkan radyoaktif atıklarla ilgili süreç hala devam ediyor. Ülkemize girişi yasak olan nükleer atıkların oraya nasıl geldiği, kimler tarafından getirildiği hala bilinmiyor, Gaziemir Nükleer Atıkla yaşamaya devam ediyor.
“EKOLOJİK YIKIMA KARŞI MÜCADELEYİ KARARLILIKLA SÜRDÜRECEĞİZ”
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi olarak 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde, İzmir'de ve ülkenin her köşesinde ekolojik yıkıma karşı mücadele yürüten toplum kesimleri ile dayanışma kararlılığında olduklarını vurgulayan Güleş, "Yaşamın ve kamu yararı tarafında olduğumuzu tekrarlıyor; yurttaşlarımızın esenliği ve doğal varlıkların korunmasını esas alan yönetim ve çevre politikalarının hayata geçirilmesi konusundaki kararlılığımızı; örgütlü birliğimizi güçlendirerek, ülkemizi adalet, eşitlik, barış ve bilim temelinde yeniden kurmak, insanımıza, doğamıza, yaşamımıza sahip çıkma inancımız ve kararlılığımızı kamuoyu ile paylaşıyoruz" dedi. (İzmir/EVRENSEL)