Siyonist İsrail nasıl durdurulacak?

68 hareketinin siyasal içeriğini belirleyen önemli gündemlerden biri Vietnam işgaliydi. ABD halkı, başta üniversite gençliği olmak üzere ABD askerlerinin Vietnam’dan çekilmesi talebiyle sokaklara döküldü, üniversite işgalleri gerçekleştirdi.

Türkiye’de ise Vietnam kasabı olarak anılan Komer’in arabasının yakılması eylemiyle uluslararası dayanışma ve ABD emperyalizmi karşıtlığı simgeleşti.

O günden bu yana ABD emperyalizminin ortaklarıyla birlikte dünyayı kendi savaşları için felakete sürükleme eğilimi temelde hiç değişmedi. Savaşlar kapitalizmin hem kendi sistemini yeniden üretmesinin acil butonu olarak el altında tutuldu hem de emperyalistler arasındaki pay kapma mücadelesinin zorunlu bir sonucu olarak sürdürüldü.

Üstelik, savaşların aktörleri görünürde bürokratlara, tarihsel kimi spot olaylara indirgenerek emperyalistlerin rolü üzerine bir sis perdesi kondurulmaya çabalandı. Ukrayna işgaline kadar savaşın Ortadoğu haklarının yazgısı olduğu fikri bugün olduğundan çok daha yaygındı örneğin.

Şimdi ise, Filistinlilerin yaşamını tehdit eden soykırımcı İsrail devleti, kapitalist emperyalist sistemin en gerici güçlerini harekete geçirebileceğini, geçirdiğinde sonuçlarının halklar için yıkım olduğunu gösterdi. Ben Siyonistim diyen Biden, Siyonist olmasının yanı sıra aynı zamanda dünya kapitalizminin en güçlü temsilcisi. ABD bütün dünyada olduğu gibi Filistin’de de savaş tamtamlığın ekonomik askeri ve siyasi olarak motor gücü.

Dünya kapitalizminin İsrail’le sürdürmekte ısrar ettiği ticaret, dünya devletlerinin siyasi iş birliği ile korunuyor. Bu koşullarda devletler İsrail’den halklar ise Filistin’den pozisyonunu sürdürüyor. Bu ikiliğin oluşabilmesinin koşulu Filistin’de yaşanan işgalin saldırganlık düzeyi, sivillere yönelik katliamlar olmakla birlikte devletlerin İsrail’e karşı eylemlere polis şiddetiyle karşılık vermesi oldu.

EMPERYALİST SAVAŞLARI DURDURMAK İÇİN

Filistin’le dayanışma eylemleri Avrupa ve ABD başta olmak üzere sürüyor.

Türkiye’de daha geniş kesimlerin “İsrail nasıl durdurulabilir?​” sorusu gündemine giriyor.

İsrail’in durdurabilmesinin koşulu ise, Filistin’le dayanışma eylemlerinin, antiemperyalist bir mücadele karakterine daha fazla bürünmesinden, Türkiye gençliğinin tek adam yönetiminin sürdürdüğü desteği kesmek için mücadeleye atılmasından geçiyor.

Bunun yanında süregiden eylemlerin İsrail’i durdurabilmesinin koşulunu Filistin halkının bağımsızlığını ve yaşamlarını garanti altına alabilmek için Siyonist İsrail Devleti’nin olabilecek bütün alanlarda tecrit edilmesinden geçiyor.

Türkiye’de daha geniş bir Siyonizm karşıtlığını örgütleyebilmek, işgalin son bulması talebinin kapitalist emperyalist sistemin savaşları yaratma ve sürdürmeye yönelik çıkarlarının daha geniş bir teşhirini yapmaktan geçiyor.

Çünkü tam da bu teşhirin konusu, Türkiye’de ekonomik krizin yükünün, tek adam yönetiminin şiddet ve baskı politikasının, bütün dünyada temel demokratik hakları hedefe koyan sağ siyasetin nedenini açıklıyor. Kapitalist emperyalistlerin ve aktörlerinin egemen patron sınıfının çıkarları uğruna adım atmasıyla gelişen Filistin’in ulusal bağımsızlık sorunu bütün dünyada işçi emekçilerin ve gençliğinin yaşamlarını tehdit eden tüm sorunlarla aynı kaynaktan türüyor. Bu kaynağın can damarları ise kapitalizmin uğruna her şeyi feda ettiği ekonomik ilişkiler bütünü oluşturuyor. Tam da bu sebeple kapitalist üretim ilişkilerinin işçi emekçi sınıflar lehine kazanım ve mücadelelerin bir konusu olarak Filistin mücadelesini görmek önem kazanıyor. Bulunduğumuz bütün alanlarda Filistin mücadelesinin akademik, ticari, askeri, ekonomik ilişkilerin kesilmesini temel alan bir biçimde sürdürülmesi Türkiye gençliğinin yarını kazanma mücadelesinde önemli yer tutuyor. Zira barıştan yana bir geleceğin örgütlenmesi bugün savaşlara dur diyebilecek bir gücün birikmesinde yatıyor. Türkiye gençliği kendi kaderini ezilen ulusların kaderi ile birleştirerek yeni bir gelecek yaratma imkanına antiemperyalist mücadele saflarında kavuşacak.