02 Temmuz 2024 04:52

Emekçinin hikayesini edebiyata bırakan yazar İrfan Yalçın

İrfan Yalçın'ın ‘Ölümün Ağzı’ kitabını maden emekçilerinin on yıllar boyunca hiç değişmeyen kaderlerine ilişkin belgesel bir anlatı olarak da okumak gerektiğini düşünüyorum.

Görsel: Ölümün Ağzı kitabının kapağı

Paylaş

“Mükellefin urganı, terli olur yorganı;

mükelleften kurtulan çifte kessin kurbanı”

(Anonim  türkü)

(Sonsuzluğa giden İrfan Yalçın’ın edebiyatımıza verdiği büyük emek için saygıyla...)

Tahir ŞİLKAN
TYS Genel Sekreteri

İkinci Dünya Savaşı yıllarında Zonguldak kömür ocakları çevresinde yaşayan erkek köylüler, “mükellefiyet” adı altında zorla çalıştırılmaya tabi tutulmuştur.

İş mükellefiyeti; 1936 yılında çıkan İş Kanunu’nun işçileri koruyan hükümleri askıya alınarak, 27 Şubat 1940-1 Eylül 1947 arasında uygulanan ülke tarihinin en acı sayfalarından biridir. Yasayla, Ereğli- Zonguldak bölgesindeki yöre köylülerine yılın yarısını maden ocaklarında çalışma zorunluluğu getirilmiştir.

Tarlada, çitte, çubukta çalışan yöre köylüleri, hiçbir deneyimleri olmadan maden ocaklarında, eşinden-çocuğundan ayrı; ilkel, zor, güvensiz koşullarda günde 16 saat çalıştırılmış, barakalarda pislik içinde barındırılmış, aldıkları çok az ücretlerin büyük kısmı da onları çalıştıranların kantininde satılan bozuk gıdalara sayılmış ve ailelerinin yanına beş parasız ve hasta ciğerlerle dönmüşlerdir.

Gerekli eğitim verilmeden ocaklara sokulan köylüler, meslek hastalığı, iş kazaları ve genel sağlık sorunlarıyla baş başa kalmışlardır. İş mükellefiyetinin uygulandığı 1940-1947 arasında yalnızca iş kazalarında ölenlerin sayısı yedi yüzü geçmiştir.

Yaşlı bir madenci o günleri şöyle anlatıyor:

“... Yük taşıyan bir hayvan huysuzlanıp gitmezse, sahibi döver onu... Ama ne kadar döverse dövsün, hayvanını yaralamak, sakat bırakmak, öldürmek gelmez içinden... İşte! Böyle sakınmalardan bile uzak bir çalışmadır: Mükellefiyet... Bir hayvan, bir eşya kadar değeri olmayan insanlar. Ayağı kırılan bir ocak katırı, kaybolan yiten bir kazma, yaşamını yitiren işçilerden daha çok üzerdi başımızdakileri...Çünkü ocakta çalışacak katır az bulunuyordu, kazma, kürek belli sayıdaydı; ama işçilere gelince, karıncalar kadar çoktuk biz...”

ÖLÜMÜN AĞZI

İrfan Yalçın, “Ölümün Ağzı” romanını, maden ocaklarında can vermiş, sakat kalmış, madenin bütün çilesini çekmiş ancak hiçbir zaman insan onuruna yaraşır yaşatılmamış tüm emekçilere adamıştı. İrfan Yalçın, “Ölümün Ağzı”nda grizu patlamasında ölenleri, ölüsünü sevdiklerinin yanına götürüp gömemeyenleri, aylarca insanlık dışı çalışma koşullarında zorla çalıştırılıp, jandarma-devlet baskısıyla canından bezen köylü emekçilerin yaşadıklarını, yürek dağlayıcı gerçeklik ve güzellikte anlatmıştı.

Maden ocaklarından firar edenlerin evlerine yapılan jandarma baskınlarını, dayak, küfür, gözaltı, hatta ırza tecavüz olaylarını anlattığı romanında; iş mükellefiyetinin yarattığı dramları belleklerimize kazıyor.

Yayımlanmasının üzerinden kırk yıla yakın zaman geçmiş olmasına karşın eskimeyen bir roman. ‘Ölümün Ağzı’nı maden emekçilerinin on yıllar boyunca hiç değişmeyen kaderlerine ilişkin belgesel bir anlatı olarak da okumak gerektiğini düşünüyorum. Ölümün Ağzı, İrfan Yalçın’a 1980 yılı TDK (Türk Dil Kurumu) Roman Ödülü’nü kazandırmıştı.

İRFAN YALÇIN

İrfan Yalçın, 90 yaşına kadar yazmaya, çok görkemli insan hikayelerini edebiyatımıza armağan etmeye devam etmişti. 2011 yılında yayımlanan “İlkyaz Ölümleri”nde, yirmili yaşlarında veremden ölen Zonguldaklı Muzaffer Tayyip Uslu, Rüştü Onur ve Kemal Uluser’in edebiyatla dolu kısacık ama iz bırakmış hüzünlü hikayelerini anlattı.

İrfan Yalçın, Memduh Şevket Esendal'ın “Ayaşlı ve Kiracıları” romanını anımsatan ve 1974 yılında Milliyet Roman Ödülü yarışmasında ikincilik ödülü kazanan “Pansiyon Huzur” romanıyla tanındı. Genelevde Yas, Yorgun Sevda gibi romanlarının dışında öykü, oyun, eleştiri alanlarında kitapları ve dergilerde yayımlanmış yazılarıyla edebiyatımızın usta yazarıydı. 

ÖNCEKİ HABER

İzmir'in Menderes ilçesindeki orman yangınına ilişkin 1 kişi tutuklandı

SONRAKİ HABER

Fransa’da erken seçimler: Macron’un çöküşü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa