02 Temmuz 2024 08:40

EMEP Genel Başkanı Aslan: Katliamların aydınlatılması için mücadelemiz sürecek

EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan, Madımak Katliamı'na dair yaptığı paylaşımda "Katliamların aydınlatılması mücadelemiz sürecek" dedi.

Fotoğraf: Yusuf Aslan

Paylaş

Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Seyit Aslan, Madımak Katliamı'nın 31. yıldönümünde sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, 1993 yılında Sivas'ta gerçekleşen ve 33 aydının hayatını kaybettiği olayları unutmadıklarını ve unutturmayacaklarını vurguladı. X (eski adıyla Twitter) hesabından yaptığı paylaşımda Aslan, devletin himayesindeki gerici güçlerin bu katliamı gerçekleştirdiğini belirterek, dönemin yetkililerinin ve günümüzdeki siyasi iktidarın bu trajedi karşısındaki tutumlarını eleştirdi.

Seyit Aslan, 1993'teki katliamın ardından dönemin Başbakanı Tansu Çiller'in "Çok şükür, otel dışındaki halkımız bir zarar görmemiştir" şeklindeki açıklamasını hatırlatarak, bu ifadelerle Çiller'in katliamın sorumlularından biri olarak tarihe geçtiğini belirtti. Aslan, Aynı şekilde, katliam davasında zamanaşımı kararı verilmesi üzerine AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Milletimiz için, ülkemiz için hayırlı olsun" sözleriyle bu insanlık suçu karşısındaki gerçek niyetini ortaya koyduğunu söyledi.

Aslan, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

"Sivas’ta adaletin olmadığı bir kez daha tescillendi. Sivas’ta katliamcılar korundu, kollandı! Davalar zaman aşımına uğratıldı. Sadece Sivas katliamı değil, Türkiye’nin bu karanlık dönemleri, bin operasyon yaptık denilen ve kontrgerilla ile Kürtlerin eşitlik mücadelesini de bastırmaya çalışıldığı bir dönemdi. İşçi ve emekçilerin mücadelesinin yükselme eğiliminde olduğu her dönemde devlet, bu mücadelelerin bastırılmasını sağlamak için en karanlık güçlerini devreye soktu."

Günümüz Türkiye'sinde demokrasi, iş ve ekmek mücadelesi veren işçi ve emekçilerin yanı sıra, seçtiği belediye başkanları ile temsil edilmek isteyen Kürt halkına yönelik saldırıların sürdüğünü belirten Aslan, Kayseri’de başlayan ve ülkenin başka illerine yayılan mülteci karşıtı saldırıların da sermayenin ve iktidarın elini güçlendirdiğini ifade etti.

Son olarak, 31 yıl önce katledilen aydınları bir kez daha anan Seyit Aslan, tüm katliamların, ırkçı girişimlerin ve işlenen suçların aydınlatılması ve demokratik bir ülke kurma mücadelesinin devam edeceğini vurguladı.

BAYHAN: DİNSEL KURUMLARIN DEVLET TARAFINDAN FİNANSMANINA SON VERİLMELİ

EMEP İstanbul Milletvekili İskender Bayhan da sosyal medya hesabından Madımak Katliamı’na ilişkin bir paylaşımda bulundu. Bayhan, 1993 yılında gerçekleşen Sivas Katliamı ve 2015 yılındaki Ankara Gar Katliamı için dönemin hükümetlerini ve devleti doğrudan sorumlu tuttu.

Bayhan, paylaşımında gerçek laiklik ve inanç özgürlüğü mücadelesinin önemine vurgu yaptı ve dinin devletten ayrılması gerektiğini belirtti. Ayrıca, eğitim alanı da dahil olmak üzere tüm dinsel kurumların devlet tarafından finanse edilmesine son verilmesi gerektiğini ifade etti.

Bayhan’ın paylaşımında şu ifadeler yer aldı:

"Dönemin hükümetlerinin ve devletin doğrudan sorumlu olduğu iki büyük katliam: Sivas-Madımak ve Ankara-Gar katliamları. Sivas Katliamı yaşandığında Başbakan Yardımcısı olan Erdal İnönü, bir MİT yetkilisine ‘Neden geç kalındı?​’ diye soruyor ve yanıtını şöyle aktarıyor: ‘Bana, ‘Bazen bazı hareketlerin gazını almak için olayların gelişmesi kendi haline bırakılır.’ şeklinde bir cevap vermişti.’ Bu katliamdan 22 yıl sonra yaşanan 10 Ekim Katliamı’na ilişkin dönemin Başbakanı Davutoğlu ise şöyle diyordu: ‘Türkiye’de bulunan canlı bombaların isim listesi elimizde, ancak eylem yapılmadıkça tutuklayamıyoruz.’ Sömürü ve baskı düzeninin halka gözdağı verme ve yönetme biçimi açısından değişmeyen özünü gösteren iki çarpıcı itiraf. Katliamları ve bütün sorumlularını bir kez daha lanetliyoruz. Sivas Katliamı’nda yitirdiğimiz devrimci-demokrat ve sosyalist aydın ve sanatçılarımızı sevgi ve hasretle anıyoruz. Gerçek bir laiklik ve inanç özgürlüğü için mücadeleyi büyütmeye her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Din devletten ayrılmalıdır. Dini inançlar kişiye özel bir alan olmalıdır. Eğitim alanı dahil tüm dinsel kurumların devlet tarafından finansmanına son verilmelidir."

(HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Evrensel'in manşeti | Açlığı bile çok gördü

SONRAKİ HABER

Bozkırın ortasında bir çoban ateşi: Sumitomo grevi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa