Zamlara ve hayat pahalılığına karşı birlikte mücadeleye

Ergin TEKİN*

Türkiye’de her geçen gün yeni bir zam haberiyle uyanmak artık sıradan bir hale geldi. Elektrik, benzin, motorin ve sigara gibi temel tüketim maddelerine yapılan zamların yanı sıra, marketlerdeki sürekli değişen fiyatları takip etmek neredeyse imkansız hale geldi. Resmi enflasyonun yüzde 75’i aştığı bir dönemde, temmuz ayı milyonlarca işçi, emekçi ve emekli için zam beklentisinin doruğa çıktığı bir ay olarak karşımıza çıkıyor. Ancak, açıklanan enflasyon rakamları halkın hissettiği gerçek enflasyonun çok altında kalırken, alım gücü de artmıyor.

İktidarın bu ayla birlikte uygulamaya koyacağını söylediği ve işçi ve emekçilerden saklanan ama önce patronlara sunulan Şimşek programı, yaşanan ekonomik sıkıntının halktan çıkarılacağını gösteriyor. Memur ve emeklilere şimdi yapılan küçük zamlar bile, aynı gün elektrik, akaryakıt, sigara vb. mallara yapılan zamlarla daha ilk günden geri alınmış oldu.

Bunun için acil olarak temmuzda asgari ücrete en az, gerçekleşen enflasyon oranında ve refah payı da eklenerek zam yapılması gerektiğini söylüyoruz. İşçiler ve emekçiler için, Emek Partisi olarak söylediğimiz şey; insanca yaşam için gerekli olan asgari koşulların ücret olarak belirlenmesidir. Bunun için de temmuzda zam için mücadelemizi sürdürüyoruz.

TALEPLER TÜM YAKICILIĞIYLA DURUYOR

Dersim’de ‘hayat pahalılığına, zamlara karşı’, ‘Dersim doğasının madencilik projeleriyle talan edilmesine karşı’ halk buluşmaları örgütlüyoruz. Aynı zamanda bunlara karşı ‘ek zam’ talebi başta olmak üzere kentte esas taleplerden olan ‘ucuz ve yaşanılabilir konut’ talebini tartışıyoruz. İlçelerde ve il merkezindeki çalışmalarda yüz yüze geldiğimiz binlerce kişi de bu can yakıcı taleplere kulak kabartıyorlar, bu taleplerin halkın en önemli talepleri olduğunu ileri sürüyorlar. Çalışmayı yaparken gittiğimiz mahalle, ilçe ve köylerde halkımız yaşadığı ekonomik sıkıntının arttığını ve alım gücünün giderek düştüğünü söylerken, gün içerisinde sürekli bu konuyu konuştuklarını ifade ediyorlar. İşsizliğin çok yoğun olduğu Dersim’de, en çok yakınılan problemlerin başında ekonomi ve onun getirdiği, hayat pahalılığı, göç, barınma sorunu (Özellikle artan kira fiyatlarını karşılayamama) gibi meseleler halkın yaşamını önemli ölçüde zora sokmuş durumda. 

"BİRLEŞMEDİKÇE ZOR GÜNLER KAPIDA"

Bu kadar çok itiraza rağmen birlikte ‘bir şeyler’ yapmanın hâlâ çok uzağındayız. Karşılaştığımız insanların büyük çoğunluğu yaşadıklarından hoşnutsuz. Öyle bir durum var ki halk buluşmamıza gelmek isteyen insanlarımızın çoğunun önündeki engellerin başında ekonomi geliyor. “Dersim merkeze ilçeden gelirsem şu kadar harcamak zorunda kalırım. Araba olsa geliriz ama diğer türlü bizi zorluyor” diyerek yaşanan zamlara karşı tepki koymasını bile engelleyen bir mesele olmuş durumda ekonomi. Bunun yanında “Yapsak da bir şey değişmez. Diğer gün yine zamlar devam eder. Buna değmez” diyenlerle de karşılaşmıyor değiliz. Bunda uzun süredir yapılan ekonomik ve siyasal baskıya rağmen halen iktidarını korumaya devam eden tek adamın iktidarının uzun süredir değişmemesinin ve halkın birbirine olan güvensizliğinin etkisi olduğu açık. Ancak açık olan bir şey daha var.  Birbirimize güvenmez ve bir araya gelmezsek, bu ülkenin işçi ve emekçileri kendi talepleri etrafında birleşmezse, sonraki aylar daha da zor geçecek. Sosyal medyada çokça karşılaştığımız, “Kötü günler geride kaldı, daha kötü günler geliyor” söylemi, taleplerimiz için birleşmedikçe başımıza gelecek kara günleri gösteriyor.

MADENCİLİK PROJELERİYLE TALANA KARŞI BİRLİKTE MÜCADELE

Dersim’in dört bir tarafını madencilik projeleriyle kıskaca almış olan maden şirketleri, Dersimlilerin tepkisinin zayıfladığını hissettiği ilk anda daha önce ruhsatlandırdığı yerlerden birinde sondaj çalışması yürütüyor. Bu halk buluşmamızın ana taleplerinden biri de Dersim doğasının madencilik projeleriyle talan edilmesine karşı birlikte mücadeleyi esas alan bir talep. İki ana ekonomik talebin yanına doğamıza dair belirlediğimiz bu taleple maden şirketlerine gözümüz üzerinizde diyoruz!

"SORUNLARIMIZ ORTAK"

Sonuç olarak halk buluşmamıza dair yürüttüğümüz çalışmalar boyunca hissettiğimiz şey çok açık: Sorunlarımız ortak… Aslında basit olmasa da çözümü de açık: Birlikte mücadele! Halkımızı, 6 Temmuz Cumartesi günü saat 17.30’da il binamızın önünden toplanmaya, halk buluşmasına katılmaya ve talepleri etrafında mücadeleye çağırıyoruz…

*Emek Partisi Dersim İl Başkanı

EMEP'ten protesto çağrısı: Temmuz ayında ücretlere zam şart

Emek Partisi Kayseri'den seslendi: Bütün ücretlere ek zam yapılsın

Sendikal bürokrasinin temmuz zammı korkusu