05 Temmuz 2024 20:03

Antep'te 21 kurumdan 'göçmen düşmanlığına hayır' çağrısı

Antep'te göçmenlere yönelik ırkçılığa karşı yapılan açıklamada "Göçmenler her türlü korumadan yoksun bırakılıyor" denildi. Geri Kabul Anlaşması'nın acilen feshedilmesi çağrısında bulunuldu.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Antep'te 21 kurum göçmen düşmanlığına karşı ortak basın açıklaması gerçekleştirdi. Balıklı Parkı'nda gerçekleştirilen açıklamada, ''Biz emek, demokrasi ve özgürlükten yana olan güçler olarak, ekonomik, sosyal ve siyasal sorunların kaynağının göçmenler olmadığını biliyoruz. Bu bağlamda, ırkçı saldırganlığa ve nefret suçlarına karşı emekten yana, demokratik, barışçıl ve eşitlikçi tutumu devam ettireceğiz'' ifadelerine yer verildi.

''GÖÇMENLER HER TÜRLÜ KORUMADAN YOKSUN BIRAKILMAKTADIR''

21 kurum adına açıklamayı İHD Gaziantep Şube Başkanı Bahri Oğuz okudu. Suriye’deki savaş ve çatışma ortamından kaçarak gelen milyonlarca sığınmacının ucuz iş gücü görüldüğünü ve insan onuruyla bağdaşmayan şartlar altında çalıştırıldığını ifade eden Oğuz, ''Bununla birlikte, Suriyeli sığınmacılar ve esasen bütün göçmen grupları sosyal yaşamın her alanında ırkçılığa ve ayrımcılığa maruz kalmışlardır. Sığınmacılar, mülteciler ve geniş ölçekte tüm göçmenler, Türkiye’de ülkenin ekonomik çıkarlarına, dış politikalarına malzeme edilmekte, keyfi uygulamalara maruz kalmakta, emekleri sömürülmekte saygıdan ve her türlü korumadan yoksun bırakılmaktadırlar. Kamplar ve Geri Gönderme Merkezlerinde suçlu muamelesi görmekte ve özgürlüklerinden mahrum yaşamaya zorlanmaktadırlar'' dedi.

''GERİ KABUL ANLAŞMASI ACİLEN FESHEDİLMELİDİR''

Oğuz, Türkiye'nin dünyadaki en büyük geçici koruma rejimine tabi insan/sığınmacı nüfusuna ev sahipliği yaptığını ve uzun süredir küresel mülteci krizinin ön saflarında yer aldığını söyledi: ''Mültecilerin pek çoğu, Avrupa’nın sınırlarını tamamen kapatması ve Türkiye ile yapılan Geri Kabul Anlaşması gereğince düzensiz yollardan Avrupa’ya geçenlerin de iade edilmesi nedeniyle Türkiye’de yerleşmeye 'mecbur' bırakılmıştır. Siyasi iktidar, imzaladığı Geri Kabul Anlaşması ile ülkenin göçmen deposu haline gelmesine sebep olmuştur. Böylesine büyük ölçekte bir sığınmacı akınının elbette beraberinde getireceği ekonomik, sosyal ve siyasal sorunlar olacaktır. Bu yüzden, öncelikle Türkiye ve Avrupa Birliği arasında imzalanan ve göçmenleri Türkiye'ye hapseden Geri Kabul Anlaşmasının acilen feshedilmesi gerekmektedir''

''KRİZİN FATURASI GÖÇMEN VE YOKSULLARA KESİLMİŞTİR''

Krizin faturasının göçmen ve yoksul haklara kesildiğini söyleyen Oğuz, ''Toplum, iktidar ve medya eliyle göçmen düşmanı ve şoven söylemlerle bölünerek; yoksulluğun, işsizliğin, yüksek kiraların, enflasyonun, ekonomik krizin ve tüm ekonomik, sosyal ve siyasal sorunların temel sebebi olarak göçmenler hedef gösterilmiştir. Krizin faturası her geçen gün güvencesizleşen göçmenlere ve yoksul halklara kesilmiştir. Siyasi iktidar, göçmenlere yönelik ırkçı saldırılara göz yumarak bu saldırıların artmasına neden olan politikasını sürdürmüş, toplumda yükselen tepki ve öfkeyi bu yolla göçmenlere yöneltmiştir'' dedi.

NEFRET KÜLTÜRÜ İLE MÜCADELE ÇAĞRISI

Gelinen noktada toplumun her tabakasına işlemiş olan ırkçı nefretin yerleşik hale geldiğini dile getiren Oğuz ''Medya ve birtakım siyasetçilerin ayrımcı söylemleriyle toplumda mültecilere yönelik nefret beslenmektedir. Medya ve siyasetçilerin söylemleriyle güçlendirilen nefret kültürü bugünlerde yaşanan pogrom girişimlerinin en temel nedenlerindendir. Kayseri’de ve diğer illerde uygulanan şiddet ve linç münferit bir hadise olarak görülemez. Bu nedenle, ayrımcı ve kutuplaştırıcı söylemlerden vazgeçilmeli, nefret suçları caydırıcı bir şekilde cezalandırılarak nefret kültürü ile mücadele edilmelidir'' ifadelerine yer verdi.

''GÖÇ POLİTİKALARINDA İNSANİ VE KALICI ÇÖZÜM FORMÜLLERİ GELİŞTİRİLMELİ''

''Siyasi iktidarın eksik ve yanlış politikalarını eleştirmek ve buna karşı tepki göstermek yerine ırkçı ve ötekileştirici bir dil üzerinden savaş mağduru insanların aşağılanmasını, düşmanlaştırılmasını, linç edilmesini asla kabul etmiyoruz'' diyen Oğuz sorumluluğun devlette olduğunu belirtti.

Oğuz son olarak şöyle devam etti: ''Biz emek, demokrasi ve özgürlükten yana olan güçler olarak, ekonomik, sosyal ve siyasal sorunların kaynağının göçmenler olmadığını biliyoruz. Bu bağlamda, ırkçı saldırganlığa ve nefret suçlarına karşı emekten yana, demokratik, barışçıl ve eşitlikçi tutumu devam ettireceğiz. Nefret suçları cezasız kalmamalıdır, yeni saldırılara yol verecek cezasızlık politikası son bulmalıdır. Göç politikalarında insani ve kalıcı çözüm formülleri geliştirmesi gereken siyasi iktidarı sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz''

Açıklamada imzası bulunan kurumlar ise şöyle: İnsan Hakları Derneği̇ Antep Şubesi, KESK Gaziantep Şubeler Platformu, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Gaziantep Şubesi, Emek Partisi Gaziantep İl Örgütü, Tilkiler Köyü Derneği,  TİP Gaziantep İl Örgütü, Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası, ESP Gaziantep İl Örgütü,  Dev Yapı-İş Gaziantep Temsilciliği, Tüm Emeklilerin Sendikası Gaziantep Şubesi, Yeşil Sol Parti Gaziantep İl Örgütü, Sol Parti Gaziantep İl Örgütü, SYKP Gaziantep İl Örgütü, Antep 78'liler Meclisi, ÖHD Antep Şubesi, DEM Parti Antep İl Örgütü, DBP Antep İl Örgütü, Gaziantep Barosu İnsan Hakları Merkezi, Çağdaş Hukukçular Derneği, Gaziantep Kilis Tabip Odası, Nar Sanat Derneği. (Antep/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Orada, TOKİ var uzakta...

SONRAKİ HABER

DEDAŞ’a tepki: Elektrik kesintilerine son verin

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa