06 Temmuz 2024 23:48

EMEP Eskişehir İl Örgütü: İnsanca çalışma ve yaşama koşulları için ücretlere Temmuz’da zam şart!

Emek Partisi (EMEP) Eskişehir İl Örgütü'nün “Temmuz’da ücretlere zam” açıklamasında "Temmuz ayında ücretlere zam şart ve vergide adalet için servet vergisi getirilsin" talebi dile getirildi.

Fotoğraf: Eylem Lodos/Evrensel

Paylaş

Emek Partisi (EMEP) Eskişehir İl Örgütü, asgari ücretin artırılması ve vergide adalet talepleriyle  Kanatlı AVM önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya EMEP Genel Başkan Yardımcısı Arzu Erkan da katıldı. EMEP Eskişehir İl Örgütü, gerçekleştirdiği açıklama ile "Temmuz ayında ücretlere zam şart ve vergide adalet için servet vergisi getirilsin" talebini bir kez daha dile getirdi.

“ONLARIN ADINA RASYONEL DEDİKLERİ SERMAYEYE DOST EMEKÇİYE DÜŞMAN POLİTİKALAR”

Basın açıklaması öncesinde konuşan Arzu Erkan, EMEP’in Türkiye genelinde haftalardır asgari ücret ve emekli maaşları başta olmak üzere tüm ücretlere temmuz ayında ek zam yapılması talebi ile kampanya sürdürdüğünü söyledi. Ülkenin çeşitli illerinde gerek mitinglerle gerek basın açıklamaları ile bu talebi bir kez daha dile getirdiklerini belirten Erkan, “Genel seçimlerin üzerinden 1 yıl geçti, 1 yıl önce Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ekonomideki zor gidişatın kurtarıcısı olarak adeta bir kahraman ilan edildi. Sanki bu ülkeyi 20 yılı aşkındır AKP hükümetleri yönetmiyormuş gibi, sanki bundan önce yeni ekonomi programı dedikleri, Nas dedikleri programla emekçileri derin bir yoksulluğun içine kendileri itmemiş gibi döndüler ‘bu gidişattan kurtulmamız lazım. Rasyonel ekonomi politikalarına dönmemiz lazım’ dediler. Onların adına rasyonel dedikleri ekonomi politikaların sermayeye dost emekçiye düşman politikalar olduğunu biz biliyoruz” dedi.

“ARTIK NE SIKILACAK DİŞİMİZ KALDI NE DE “ACI REÇETE”YE TAHAMMÜLÜMÜZ”

Erkan’ın konuşmasının ardından kitle adına basın metnini EMEP Eskişehir İl Başkanı Ceren Kökoğlu yaptı. İnsanca yaşam ve çalışma için Temmuz’da tüm Türkiye cüretlere ek zam yapılsın talebinde bulunan Kökoğlu, vergide adalet için de servet vergisi getirilmesini istedi. “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın lideri olduğu AKP iktidarının temsilcisi Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek öncülüğünde yürüttüğü ekonomi politikaları biz Türkiyeli işçi ve emekçileri açlığa, sefalete, yoksulluğa mahkûm ediyor.  Orta vadeli program, 12. Kalkınma planı gibi adımlarla halkın boğazına taktığı kemeri her gün daha da sıkacağını ilan eden iktidarın ekonomi politikaları sonucu gelinen noktada artık ne sıkılacak dişimiz kaldı, ne de “acı reçete”ye tahammülümüz. Geçinemiyoruz, yaşayamıyoruz, bu sömürü düzenine “artık yeter” diyoruz” diyen Kökoğlu, açlık sınırının 19 bin liraya yoksulluk sınırının 62 bin liraya dayandığına dikkat çekti. “Bu koşullarda artık neredeyse genel ücret olmuş 17 bin liralık asgari ücret için “asgari ücret yeterlidir” diyenlere soruyoruz; “bir günde kaç asgari ücret harcıyorsunuz?​” Kendi şatafatından, itibarından tasarruf etmeyenler emekliye 10 bin lira gibi açlık sınırının bile çok çok altında bir rakamı reva görüyorlar. En az 3-4 yerden maaş alan iktidar temsilcilerine soruyoruz; “aylık kazancınız en az onlarca emeklinin kazancına denk gelirken böyle konuşmaktan hiç utanmıyor musunuz?​” Artık iyiden iyiye aklımızla alay ediyorlar” diye konuşan Kökoğlu, geçtiğimiz günlerde Haziran ayı enflasyon değerlerini açıklayan TÜİK’in yalan söylediğini belirtti.

“TEMMUZ ZAMMI HAYATİ ÖNEMDE”

TÜİK’in iktidarın talimatlarıyla, masa başı hesaplamalarla iktidarın daha baştan belirlediği rakamları açıkladığını kaydeden Kökoğlu, “Mahkeme kararlarına rağmen neye göre belirlendiği belli olmayan, açıklanmayan TÜİK’in bu yalan rakamları bile yıllık enflasyon yaklaşık yüzde 72 seviyesinde diyor. Bağımsız iktisatçılardan oluşan Enflasyon Araştırma Grubuna (ENAG’a) göre ise enflasyon yüzde 113’lerde. Yaşadığımız gerçek hayat pahalılığı ise bu rakamların çok ötesinde. Bir aldığımızı bir daha alamıyoruz, markete pazara gitmekten korkar olduk. Temel ihtiyaçlarımızı bile karşılayamıyoruz. Daha geçtiğimiz günlerde elektriğe yüzde 38 zam yapıldı. Bunun gerçek etkisini asıl kış aylarında daha yakıcı yaşayacağız. Aldığımız maaşlar kiramızı bile karşılayamayacak durumda. Kira zamlarının yüzde 25’te sabitlenmesi uygulamasının da kaldırılmasıyla kiralar aldı başını gidiyor. Geçinemiyoruz, barınamıyoruz, yaşayamıyoruz. Bu koşullarda Temmuz zammı hayati önemde. Temmuzda en az gerçek enflasyon oranında asgari ücrete zam yapılmalı, tüm ücretler en az yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalıdır” dedi.

“ÇOK KAZANANDAN ÇOK AZ KAZANANDAN AZ VERGİ ALINMASINI SAĞLAYACAK SERVET VERGİSİ GETİRİLMELİ”

Toplam vergi gelirlerinin yüzde 75’inin işçilerden, emekçilerden, dar gelirlilerden alındığının altını çizen Kökoğlu, vergiyi tabana yayma adı altında yoksul halkın daha da yoksulluğa terk edildiğini vurguladı. Kâr oranlarını yüzde binlere çıkaran şirketlere, banka ve finans çevrelerine, patronlar dünyasına ise dokunulmadığına dikkat çeken Kökoğlu, “Sıfır faizli kredilerle teşvik paketleriyle vergi aflarıyla daha çok beslenmeye devam ediliyorlar. Biz ücretliler daha maaşlarımızı almadan önce yüzde 20, 27, 35lere varan vergileri öderken, büyük şirket sahiplerinin kazandıkları yanında ödedikleri vergiler solda sıfır kalıyor. Vergide adalet için acilen çok kazanandan çok az kazanandan az vergi alınmasını sağlayacak servet vergisi getirilmeli, yoksulluk sınırının altındaki ücretler vergiden muaf tutulmalıdır” diye konuştu.

“BU YOKSULLUK VE SÖMÜRÜ DÜZENİNE MECBUR DEĞİLİZ!”

İstanbul Sanayi Odasının yayımladığı listeye göre Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu içerisinde Eskişehir’den 17 şirketin yer aldığını hatırlatan Kökoğlu, Eskişehir’de faaliyet yürüten Ford, Arçelik, Eti, Korel, Renta, Şişecam gibi şirketlerin listenin üst sıralarında yer aldığını söyledi. Bu şirketlerin karlarını her yıl devasa oranlarda arttırmaya devam ettiğini belirten Kökoğlu, açıklamasına şu cümlelerle devam etti:  “Ancak biz biliyoruz ki bu fabrikalarda çalışan işçiler asgari ücret düzeyinde veya biraz üzerinde ücretlerle kölece çalışma koşullarında çalışıyorlar. Sermayedarlar servetlerini büyütürken işçiler açlığa mahkûm ediliyor. Eskişehirli emekliler, asgari ücretliler, ücretleri asgari ücrete yaklaşmış sendikalı işçiler, maaşları yoksulluk sınırının yarısına düşmüş olan kamu emekçileri, işten atılanlar, işsizler, işsizlik ve yoksulluk kıskacındaki gençler, kadınlar… Bu yoksulluk ve sömürü düzenine mecbur değiliz! İnsanca çalışma ve yaşam için gelin sözümü hep birlikte büyütelim. Ücretlerimizin yoksulluk sınırının üzerine çıkarılması için, vergide adalet için, kölelik koşullarında çalışma düzenine son vermek için, krizin faturasını ödemeyi kabul etmemek için; birleşelim, örgütlenelim ve değiştirelim.” (Eskişehir/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Emek Partisi İzmir İl Örgütü "Ücretlere Temmuz'da Zam" mitingi düzenledi: Tüm ücretlere zam istiyoruz

SONRAKİ HABER

Yalova Belediyesi'nde sözleşmesi feshedilen 86 işçi, 6 gün süren eylemin ardından işe geri alındı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa