Munzur Festivali’nde “Doğamızı ve inancımızı savunuyoruz” başlıklı panel düzenlendi
Munzur Doğa ve Kültür Festivalinin ikinci gününde Ovacık’ta “Doğamızı ve inancımızı savunuyoruz” başlıklı panel düzenlendi.
![Munzur Festivali’nde “Doğamızı ve inancımızı savunuyoruz” başlıklı panel düzenlendi](https://staimg.evrensel.net/upload/dosya/267871.jpg)
Fotoğraf: Evrensel
Munzur Doğa ve Kültür Festivalinin ikinci gününde Ovacık’ta “Doğamızı ve inancımızı savunuyoruz” başlıklı panel düzenlendi. Moderatörlüğünü Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün yaptığı panele konuşmacı olarak Demokratik Alevi Dernekleri Eş Genel Başkanı Zeynel Kete, Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Arslan, Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak, Mönchengladbach Alevi Kültür Derneği Başkanı İnan Çetin, Munzur Çevre Derneği Başkanı Mehmet Kaş katıldı.
İlk sözü alan ABF Genel Başkanı Mustafa Arslan, “Bizim inancımız doğada yaşayan her şeyin hakkın tecellisi olduğunu, hakkın yansıması olduğunu biliyoruz. O yüzden doğadaki börtü böceğin canlı cansız her varlığın bizim için değerli ve kıymetli olduğunu, onun da yaşama hakkı olduğunu biliyoruz. Doğamızı katlederek inancımızı katlederek, dilimizi katlederek bizi değiştirip dönüştürmeye çalışıyorlar. Bu zulüm sadece dile yönelik ya da inanca yönelik değil, doğaya yönelik, kültüre yönelik, sanata yönelik yapılan her zulme karşı bulunduğumuz coğrafyadan buradaki sese ses vermek zorundayız” dedi.
Daha sonra söz alan DAD Eş Genel Başkanı Zeynel Kete ise, “Bir mezar üzerinden, bir ziyaret üzerinden, bir çeşme üzerinden, bir kutsal ağaç üzerinden biz toplumsallığımızı inşa ediyoruz. Bizim mekanlarımızın bu kutsallığını, toplumsallığımızı, insan olmamızı hiçbir üst bir akla ihtiyaç duymadan kendi kendimize yetmemizi bu mekanlar üzerinden devam ettik” diye konuştu.
Munzur Çevre Derneği Başkanı Mehmet Kaş da yaptığı konuşmada, doğa ve kültürün yaşaması için verilen mücadeleye değindi. Kaş, “Onurlu bir mücadelenin gereğini yerine getiriyorsak nesillerimize de o görevi devretmek zorundayız” diye ekledi.
Fotoğraf: Evrensel
EMEP Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak ise, “Dersim açısından baktığımızda doğanın talanı ve tahribatı aynı zamanda Dersim halkının inancı gereği kutsal gördüğü pek çok yerin de talan ve tahribatını beraberinde getirmektedir” dedi.
Dersim dahil pek çok yerde köylülerin yayla ve meraya hayvanlarını çıkaramadığını ama maden şirketlerinin asker korumasında talan ve tahribata devam ettiğini söyleyen Başkavak, “Su boşa akmasın, ağaç boş durmasın, rüzgar boş esmesin, güneş boş doğmasın, maden yerin altında boş yatmasın diyerek her akan suyun önüne HES ve barajlar, her ormana turizm tesisi adı altında otel, tatil köyü her rüzgar esen yere RES, tarım alanları dahil her yere GES kurdular. O da yetmedi ülkenin her yerini maden sahasına çevirdiler. Hal böyleyken bir sermaye iktidarı olan AKP-Erdoğan iktidarı aynı zamanda dayattığı tekçilik anlayışı ile de oluşturduğu yıkım, yağma, sömürü ve talan iktidarını sürdürebilmek içinde kitleleri baskı altına alarak, korkutup sindirmeye ve ezerek ve asimile ederek dönüştürmeye ihtiyaç duymaktadır. Bu aynı zamanda sömürü, talan, yıkım ve yağma düzeninin devamı için gereklidir” diye konuştu.
Panelde ses sanatçısı Işık Berfin türküler okudu, etkinlik sona erdi. (Dersim/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et