Kadınlar Bakanlığın yeni kuruluna karşı: Hak gaspları için yeni bir adım
Adalet Bakanı tarafından aile hukuku için kurulan yeni kurula kadın örgütleri karşı: “Kadın haklarının gasbı için yeni bir adım. Kazanımlarımıza dokundurtmayız.”
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un imzasıyla Türkiye Adalet Akademisi tarafından “Aile Hukuku Değerlendirme Kurulu” oluşturuldu. Kurulda kimlerin yer aldığına dair detaylı bir bilgi verilmezken, kurulun “Aile hukuku alanında yaşanan sorunlara çözüm üretmek ve aile bireylerinin haklarını daha iyi korumayı amaçladığı” ifade edildi. Kurulun önümüzdeki günlerde toplanması bekleniyor.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre; Anayasa’nın 41’inci maddesinde yer alan “ailenin korunması ve çocuk hakları” ilkesi çerçevesinde kurulan kurulun aile hukuku alanında çalışan kamu kurumları, demokratik kitle örgütleri, yargı mensupları, adli destek görevlileri ve üniversite mensuplarıyla iş birliği içinde faaliyet göstermesi planlanıyor. Kurulun görevleri arasında nafaka, tazminat, boşanma ve velayetlere dair uygulamaların “uyumlu hale getirilmesi”, aile alanında çalışan kurumlar arasında iş birliği sağlamak, aile hukukunda yeni değişiklikler yapılmasına dönük çalışmalar yapmak var.
AİLEYİ KORUMA VİZYON BELGESİNDE DE VARDI
Mayıs ayında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, “Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı”nı yayımlamıştı. Bu eylem planında mevcut hukuki düzenlemelerin “Aile odaklı esaslar üzerine kurulması” için gözden geçirilmesi ve yeni düzenlemelerin yapılması için Adalet Bakanlığına sorumluluk veriliyordu. Adalet Bakanının kurduğu bu kurul da görevleri açısından bunu yapacak bir mekanizma olarak kuruluyor.
“MEDENİ KANUNU DEĞİŞTİRMENİN ARACI OLABİLİR”
Aile Hukuku Değerlendirme Kurulunun oluşturulmasını değerlendiren İzmir Barosu Kadın Hakları Merkezi Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Zöhre Dalkıran, “Bakanlığın uzun bir süredir aile hukukuna, medeni haklara ilişkin bazı projeleri var. Dönem dönem yapılan çalıştay ve toplantılarda da dile getiriliyordu. Yapmak istedikleri değişiklikleri, özellikle aile hukukunda ara buluculuk, süreli nafaka tartışmalarını yumuşatarak geçirmeyi planlıyor olabileceklerini düşünüyorum” dedi. Kurulda yer alacak sivil toplum kuruluşları ifadesinin çok belirsiz olduğuna dikkat çeken Dalkıran, “Sivil toplum kuruluşlarından kasıt ne? Kimler katılacak? Kadın alanında çalışan bir sürü dernek, kadın örgütü var onlar dahil edilecek mi? Yoksa kendi kurdukları aile arabuluculuğunu harekete geçirecek, oluşturdukları kurumlar var, onları mı dahil edecekler?” diye sordu. Siyasi iktidarın 2002’den bugüne kadarki söylemlerine ve düzenlemelerine bakıldığında kadınların hayrına bir şey görmediklerini dile getiren Dalkıran, “Bu sebeple bu kurula da temkinli yaklaşılması gerekiyor” uyarısını yaptı.
“KAZANIMLARIMIZA DOKUNAMAZLAR”
Eşitlik için Kadın Platformundan (EŞİK) kurula ilişkin yapılan açıklamada ise şu ifadelere yer verildi: “İktidarın istediği ortaklarla istediği sonuçlara ulaşmak için araç haline getirdiği projelerin çıktılarından kendilerine vazife çıkaranlar, ‘nafaka, tazminat, boşanma ve velayet gibi’ konularda kadınların ve çocukların hayatlarını ters yüz edecek düzenlemeler peşine düşmüş. Bugüne dek kadın hakları açısından olumlu tüm hukuki düzenlemeler bağımsız kadın hareketinin mücadelesiyle gerçekleşti. Yapılan her kanunun noktasından virgülüne kadınların emeği var, deneyimi ve bilgisi var. Kazanımlarımıza dokunmanıza izin vermeyeceğiz” dedi.
“İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz, Medeni Kanun’a dokunma, kadının soyadı konusunda Anayasa Mahkemesinin iptal kararının gereğini yerine yetir. Bakanlık bir şey yapmak istiyorsa ilk iş kulaklarını tıkamaktan vazgeçebilir” diyerek Bakanlığa çağrı yapan EŞİK Platformu, “Biz laiklik ilkesine dayanan, eşitlikçi aile modelinin garantisi olan Medeni Yasa’dan vazgeçmeyeceğiz” diyerek mücadeleden vazgeçmeyeceklerini vurguladı. (EKMEK VE GÜL)