29 Ağustos 2024 20:39

Antakya Emek ve Demokrasi Platformu: Yaşam alanımızda beton santrali istemiyoruz

Defne’nin Armutlu Mahallesinde çalışma izni olmadan faaliyet yürüten beton santraline karşı eylem yapan Antakya Emek ve Demokrasi Platformu, “Yaşam alanımızda beton santrali istemiyoruz” dedi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Antakya’nın Defne ilçesi Armutlu Mahallesinde çalışma izni olmadan faaliyet yürüten beton santraline Antakya Emek ve Demokrasi Platformu açıklama yaptı. Santralin çevreye ve insan sağlığına verdiği zarardan bahseden platform üyeleri yaşam alanlarında beton santrali istemediklerini söyledi.

Yeloğlu Köprüsü- Ziyaret yanında yapılan basın açıklamasına Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Nermin Yıldırım Kara da katıldı. Açıklamayı ise Antakya Emek ve Demokrasi Platformu adına Nilgün Karasu okudu. Karasu, “Söz konusu beton santrali çalışma izni olmadan faaliyet göstermekte olup, hemen bitişiğinde Antakya’mızın tek yeşil alanı ve nefes alabildiğimiz tek yer olan Atatürk Parkımız bulunmaktadır. Beton santralinin yaydığı toz ve gürültü parkta özelikle yaşlıların ve çocukların vakit geçirmesini engellemektedir. Yayılan çimento tozu ve içindeki silika tozu ile diğer kimyasallar sağlığımızı büyük ölçüde tehdit etmektedir” dedi.

“TEK YEŞİL ALANIMIZI RANTA KURBAN ETMEYECEĞİZ”

Hızlı ve düzensiz yapılan önce hasarlı binaların yıkımı ve ardından hızlıca başlayan yapılaşma nedeniyle yapılan ağaç katliamlarını hatırlatan Karasu, “Yeşil alanlara bu kadar ihtiyacımız olan bu dönemde soluklandığımız, çocuklarımızın oynadıkları yaşlılarımızın vakit geçirdiği ve gençlerimizin spor yaptıkları tek yeşil kalan parkımızı rant uğruna kurban etmeyeceğiz” diye ekledi.

Şehrin yeniden inşasında elbette betona ihtiyaç duyulduğunu ancak bu tür sanayi tesisleri yapılırken nerelere kurulabileceğinin kanunlarda açık olduğunu söyleyen Karasu, “Bu santraller mahallelerin içine, site yakınlarına kurulamaz. Kanunda yerleşim yerlerine 3 bin metre uzakta olmalıdır deniyor. Ayrıca maliyet hesabı yapılmadan yerleşim yerlerimizden uzak, yeraltı su kaynaklarımıza, tarım ve zeytinlik alanlarımızdan uzak yerlerde kurulmaları ve ilgili kurumlar tarafından düzenli bir şekilde denetlenmelidirler” dedi.

“ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR KARARIYLA 60 TAŞ OCAĞININ ÜRETİM MİKTARI HESAPLANDI MI?​”

Karasu, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü’ne şu soruları sorarak devam etti: “Antakya ve Defne’de yapılacak konut sayısı kaçtır? Ve bu konutların beton ihtiyacı hesabı yapıldı mı? ÇED gerekli değildir kararıyla 60 taş ocağına aylık/yıllık üretim miktarları hesaplandı mı? Gerçekten bunca beton santrali ve taş ocağına ihtiyaç var mıdır?​”

Açıklamada son olarak çözüm önerilerini sıralayan Karasu,

  • Birçok çevre dostu santral, güneş veya rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak fosil yakıtlara olan bağımlılıkları önemli ölçüde azaltılabilir.
  • Su Tasarruf Teknikleri ile atık suyun geri dönüştürülmesi ve arıtılmasını da içeren gelişmiş su yönetim sistemleri ile suyun minimum düzeyde israf edilmesi sağlanabilir.
  • Toz Bastırma Önlemleri ile yerel hava kalitesini korumak için bu tesislerde toz toplama sistemleri ve partikül maddenin atmosfere salınmasını önlemek için kapalı depolama alanları oluşturulabilir.
  • Enerji Verimi Makineler kullanılarak çevre dostu beton santrallerinde kullanılan makine ve ekipmanlar maksimum verim sağlayacak ve elektrik tüketimini azaltacak şekilde tasarlanabilir.
  • Dijitalleşme ve Otomasyon ile toplu işlem süreçlerinde hassasiyet için dijital araçların ve otomatik sistemlerin uygulanması, malzeme israfının azaltılmasına yardımcı olur ve kaynakların en iyi şekilde kullanılması sağlanabilir.
  • Bölgemizin deprem bölgesi olması nedeniyle çevre dostu yapılar tercih edilmesi düşünülerek betondan çıkıp farklı malzemeler tercih edilebilir. Böylelikle bunca taş ocağı ve beton santraline gerek kalmayacağı gibi hem depreme dayanıklı hem de çevre dostu yapılar kazandırılabilir.

“HERKES SAĞLIKLI ÇEVREDE YAŞAMA HAKKINA SAHİPTİR”

Santral gibi sağlığı tehdit eden durumlara izin verilmemesini talep eden Karasu, “İnsan merkezli bir temelde eksiksiz örgütlenmiş, şehrimizin yeniden oluşumu için ilgili ve yetkili olan tüm kamu kurum ve kuruluşlarına sesleniyor ve göreve davet ediyoruz. Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir” dedi.

CHP’Lİ KARA: KİRLİLİK SAÇAN TESİSLER İSTEMİYORUZ

Basın açıklamasının ardından konuşan CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara da “Birisi ya da birileri, Hatay'ın içinde bulunduğu zor durumu hiç anlamadan, şehrimizi diledikleri gibi kullanabilecekleri bir şantiye olarak algılamakta ısrar ediyor. Bu ısrarın sonucu, mahallelerimizin ortasında açılan beton santralleri, adeta bir bombardıman yapılırcasına kullanılan dinamitler, kamyon trafiği, hiç eksilmeyen bir toz örtüsü oldu. Depremden sağ kurtulan bizler, solunum yolu hastalıkları tehlikesiyle karşı karşıyayız. Hatay'ın ihtiyaçlarını suistimal ederek, yasa ve düzen tanımayan şirketlere karşı başta Valilik olmak üzere, tüm yetkili kurumları göreve çağırıyoruz. Defne'de veya başka bir yerde, kirlilik saçan tesisler istemiyoruz” diye konuştu. (Hatay/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Kayıp Narin'e dair haberlere yayın yasağı

SONRAKİ HABER

Sultangazi'de bir erkek eski sevgilisini takip edip aracına çarptı, darbedip kaçtı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa