09 Eylül 2024 04:30

Bedeni burada olmayan bir grevci

MKB Rondo işçileri, sendikalaşmanın öncülerinden olan, grev kararı alındığı gün kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden arkadaşları Aslan’ı mücadelelerinde yaşatıyor.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Eren YÜCEBOY
İstanbul

MKB Rondo işçilerinin grev çadırı Tuzla’daki Kimyacılar Sanayii Sitesinin içerisinde dar bir kaldırımın üzerinde. Gürültüsü, şamatası eksik olmaz çadırın. Türlü sohbetler, atılan sloganlar, yol üzerinden geçen araçların destek kornaları, çalınan halaylar ve türküler... Çadır sınırlı imkanların ürünüdür; genişçe bir branda ve uzun demir çubuklar... İşçi sınıfının yoktan var eden yaratıcı niteliği bugün bu çadırda cisimleşmiştir. Çadırın etrafını türlü dövizler süsler. MKB Rondo işçilerinin ‘kırmızı çizgileri’ olarak tanımladığı taleplerinin yer aldığı bu dövizler aynı zamanda işçi sınıfının kendi estetik değerlerini ve kültürünü de yansıtan kolektif üretimin çıktılarıdır. Hemen her işçi direnişinde, grevinde görürüz aynı tabloyu, aynı yaratıcılığı... MKB Rondo işçilerinin grev çadırını ayrı kılan esas şeyse; çadırlarının yanında yer alan bir pankart. Pankartta geniş harflerle “Aslan’lar gibi mücadeleye devam” yazılıdır. Aslan, MKB Rondo’da başlayan sendikal örgütlenme sürecinin aktif üyelerinden ve bugünkü grevi görmeyi en çok düşleyen işçilerden biridir. Fabrikada grev kararının alındığı seçimin yapıldığı günün akşamı kalp krizine yenik düşmüş ve hayatını kaybetmiştir. Görmeyi bu denli düşlediği ve heyecanla beklediği grevin bedenen bir parçası değildir bugün belki ama mesai arkadaşları onu anarak, onun için de mücadele ederek yaşatırlar onu...

‘BU YOLA BİRLİKTE ÇIKMAZSAK BENİ DE HAYATINDAN ÇIKAR’

Fabrikada sendikal örgütlenme çabasının henüz başladığı zamanlarda ilk gidilen işçilerden birisi olmuştur Aslan. Deyim yerindeyse ‘yer altında’, patronların kulağına gitmemesi için gizli kapaklı işletilen bu örgütlenme sürecinde ilk gidilen, konuşulan işçilerden biri olması; mesai arkadaşlarının ona duyduğu güvenle alakalıdır. Aslan da boşa çıkarmamıştır bu güveni. Kendisiyle sendika için ilk konuşulduğu andan itibaren elinden geldiğince sürecin aktif katılımcılarından biri olmuş; dilinin döndüğünce en yakınındaki mesai arkadaşlarını sendika fikrine ikna etmeye çalışmıştır.

Kendisiyle yakın zamanda, yani yaklaşık on dokuz yıl kadar önce işe başlayan, uzun yıllar birlikte çalıştığı Erkan, Aslan’ın ilk ikna ettiği işçilerden biri olmuştur. Bugün Erkan, gözü dolarak anlatır o günü: “Bu yola birlikte çıkmazsak, beni de hayatından çıkar” demiştir Aslan. O böyle dedikten sonra da akan sular durmuş, Erkan da sürecin parçası olmuştur...

‘KORKU DUVARINI AŞTIK’

Sendika örgütleme işi zor iştir. Sabır gerektirir, uzun saatler süren görüşmeler ve toplantılar gerektirir. Vakti el verdiği kadarıyla değil, vaktinin ona tanıdığı sınırları zorlayacak bir özveriyle katılmıştır Aslan bu toplantılara. Yalnızca katılmakla da kalmamıştır üstelik. Kimin evinde olacaksa o gün toplantı, öncesinden aramış “Gelirken ne getireyim? Neye ihtiyaç var?​” diye sormuştur mutlaka. Hiçbir toplantıya eli boş gitmemiş, sohbete tat katsın diye bir kutu kurabiye ile gitmiştir mutlaka.

“Grevlerinin maddi koşulu neden dün değil de bugün sağlandı?​” diye sorduğumuz MKB Rondo işçileri; hep aynı iki cevap verir: “Korku duvarını aştık” ve “Kaybedecek bir şeyimiz kalmadı…” Fabrikada kaybedecek bir şeyin kalınmadığı ve korku duvarının aşıldığı o günlerde grev ihtimali bir hayalet gibi gezmiştir fabrikanın bölümlerinde. Hissedilir, beklenir olmuştur... Greve çıkacak olmanın heyecanıyla doludur işçiler. Heyecanın en fazlasını yaşayan kişilerden biri olmuştur Aslan. WhatsApp gruplarında hazırlıklar konuşulduğunda, süreç ilmek ilmek işlendiğinde; mesai arkadaşlarını motive etmek, onların heyecanını ve inancını daha da arttırmak için elinden geleni yapmıştır. Artık fabrikanın bölümlerinde gezen o grev ihtimalinin hayaleti, hayalet olmaktan çıkıp da artık besbelli bir şeye dönüşünce; grev seçimi yapılınca, yine aynı heyecanla beklemiştir sonuçları. İşçilerin büyük oranda ortak iradesi grevden yana olunca yanı başındaki mesai arkadaşına sarılmış, daha grev başlamadan kazanımla sonuçlanmış gibi bir mutluluk duymuştur.

ARKADAŞLARININ MÜCADELESİNDE YAŞIYOR

Maalesef ki en başından beri dahil olduğu, heyecanını duyduğu ve beklediği grevin ilk gününü göremedi Aslan. Ama pankartında yer alan fotoğrafıyla gözleri grev çadırında daima. Ziyarete gelen her misafir onun da misafiridir. Her halayda, omuz başındadır bütün mesai arkadaşlarının. Atılan her sloganı onun sesi de duyulsun diye daha gür atar MKB Rondo işçileri. Günün sonunda bugün gösterilen irade, bir kazanımla ayrılırsa şayet grevden; bu kazanım Aslan’ın da kazanımı olacaktır.

İşçi sınıfının üretime devam eden her rutin gününde, grevinde, direnişinde; sayısız Aslan mevcuttur. Sınıfın ortak nitelikleri; güvenilir olmak, fedakarlık, çalışkanlık gibi değerler cisimleşmiştir bu isimsiz kahramanlarda. İnsana ait bu en yüce erdemleri bünyesinde taşıyan bu kahramanlar görünmez kimselerdir çoğu zaman. Hareket bir defa ortaya çıkıp da sorumluluk yükledi mi bu kahramanlara; işte o gün en önde yer alanlardan biri olarak gösterirler kendilerini. Aslan da onlardan birisidir. Anısı, bütün MKB Rondo işçilerinin mücadelesinde yaşamaya devam edecektir. Çünkü mesai arkadaşlarının zihnine ve işçi sınıfının mücadele tarihine bir not düşmüştür çoktan...

ÖNCEKİ HABER

As Plastik işçileri sendika ve TİS hakları için 19 Eylül’de grevde

SONRAKİ HABER

Vergide devletin avuçlarındayız

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa