SADAT Evrensel’e bir dava daha açtı

SADAT kısaltmasıyla tanınan Uluslararası Savunma Danışmanlık Şirketi, gazetemizin eklerinden Genç Hayat’ın 9 Haziran 2021 tarihli 388. sayısında yayımlanan, “Bir Olay: SADAT üzerine iddialar ve Bir Kavram: Paramiliter Örgüt” başlıklı yazıya dava açtı. SADAT’ın kurucusu Adnan Tanrıverdi’nin “kişilik haklarına saldırı” iddiasıyla açılan tazminat davasının ilk duruşması yarın saat 12.00'de Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülecek.

Gazetemizin Avukatı Devrim Avcı, “Bu davalar, iktidara yakın bir örgütün, şirketin, hiçbir şekilde eleştirilmesine tahammül olmadığının göstergesidir" dedi. Basının görevinin kamuoyunu bilgilendirmek olduğunun altını çizen Avcı, "Dava, dilekçesinde de yer aldığı üzere, ‘Benim hakkımda, sadece öven, reklam niteliğinde haberler yapılsın’ baskısıdır. Oysa basının görevi eleştirmek, yanlış varsa ortaya çıkması için kamuoyunu bilgilendirmek için haber yapmaktır. Basın özgürlüğü bunu gerektirir" ifadelerini kullandı.

SADAT daha önce de yazarımız Yusuf Karadaş’ın 19 Ekim 2021 tarihinde yayımlanan “İktidarın karanlık örgütü SADAT” başlıklı yazısına  “kişilik haklarına saldırı” iddiasıyla dava açmıştı. 15 bin lira tazminat cezası verilen dava istinafa taşınmıştı.

ÖZEL HARP DAİRESİNDEN SADAT’A 

“Cumhurbaşkanı'nın özel ordusu”, “Erdoğan’ın paramiliter gücü” gibi iddialarla gündeme gelen SADAT'ın kurucusu Adnan Tanrıverdi, 4 Ağustos’ta yaşamını yitirmişti. CHP’nin 7’nci Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, SADAT için, “Burası terörist yetiştiren bir kuruluş” demiş, 13 Mayıs 2022’te bu şirketin binası önünde bir açıklama yaparak, SADAT'ın paramiliter bir kuruluş olduğunu söylemişti. Kılıçdaroğlu ayrıca "Rusya'nın Wagner'i, Türkiye'nin SADAT'ıdır" ifadelerini kullanmıştı. 

SADAT’ın kurucusu Adnan Tanrıverdi, Genelkurmay Özel Harp Dairesi ve KKTC Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığında görev yaptı. Kara Harp Akademisinde dersler de veren Tanrıverdi’nin öğrencisi olan isimler arasında, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanı olan, eski Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da bulunuyordu. 1992 yılında tuğgeneralliğe yükselen Tanrıverdi, 28 Şubat döneminde “kadrosuzluk” gerekçesiyle emekli edildi. Emekliye ayrıldıktan sonra kendisi gibi ordudan uzaklaştırılan bin 632 askerle birlikte Adaleti Savunanlar Derneğini (ASDER) kurdu. 2004-2009 yılları arasında ASDER Genel Başkanlığı görevini yürüttü. ASDER, bünyesindeki Adaleti Savunanlar Stratejik Araştırmalar Merkezi Derneği (ASSAM) aracılığıyla “TSK’nin yeniden yapılandırılmasına yönelik fikirleri” ile adını duyurdu. ABD’deki benzer şirketlerden etkilenen Tanrıverdi, daha sonra SADAT’ı kurdu. Erdoğan’ın askeri danışmanlığını da yapan Tanrıverdi'nin Aralık 2019’da İstanbul’da düzenlenen 3. Uluslararası İslam Birliği Kongresi'nde söylediği “Mehdi’nin gelişine hazırlanmamız gerekiyor” sözleri tepki topladı. Tepkiler üzerine Tanrıverdi, 8 Ocak 2020’de hem başdanışmanlık hem de Güvenlik ve Dış Politika Kurulu üyeliği görevlerinden istifa etti. Tanrıverdi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "elini rahatlamak için affını istediğini" ifade etmişti.

YAZARLARIMIZ SÖZERİ VE ÇARALAN DA YARGILANIYOR 

Öte yandan yazıları ve gazetecilik faaliyetleri nedeniyle yargılanan yazarlarımız Ceren Sözeri ve İhsan Çaralan, bu hafta hakim karşısına çıkacak.

Yazarımız Akademisyen Ceren Sözeri hakkında, Turkuvaz Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Serhat Albayrak tarafından, “ticari itibarının zedelendiği” iddiasıyla 200 bin lira tazminat talebiyle açılan davanın 11’inci duruşması, çarşamba günü İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülecek.

Kapatılan Özgür Gündem gazetesinin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü İnan Kızılkaya ve bir günlüğüne Nöbetçi Yayın Yönetmenliği yapan Evrensel Yazarı İhsan Çaralan hakkında “Cumhurbaşkanı'na hakaret” iddiasıyla açılan davanın üçüncü duruşması ise cuma günü İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görülecek. 

"EN ÇOK İHTİYACIMIZ OLAN ŞEY DAYANIŞMA"

Evrensel'in Avukatı Devrim Avcı, bu davlarla ilgili olarak ise “Yargı, önümüzdeki adli yılda da büyük mesaisini muhalif olan, eleştirel yayın yapan basın yayın kuruluşlarına, gazetecilere karşı harcayacağını göstermiş oluyor” dedi.

Kamuoyu duyarlılığının önemine değinen Avcı, “Bizim en büyük silahımız dayanışma ve kamuoyunu bu olanlardan haberdar etmek. Çünkü bir taraftan yargı elleriyle, baskıya maruz kalma, basın yayın organlarının mücadelesi söz konusu. Ancak diğer taraftan da yargının tamamen siyasi iktidarın eline geçmesi ve davasına göre karar çıkartması gibi uygulamalar söz konusu. Düşünce özgürlüğünden yana karar çıkartabilmek için yargılama süreçlerinde bizim en çok ihtiyacımız olan şey dayanışma ve kamuoyu oluşturma” ifadelerini kullandı. (İstanbul/EVRENSEL)

Bir Olay: SADAT üzerine iddialar Bir Kavram: Paramiliter Örgüt

Gazetemize, SADAT eleştirisi nedeniyle 15 bin lira tazminat cezası verildi