17 Eylül 2024 16:13

Eğitim Sen’den deprem bölgesi raporu: Okul yok, materyal yok, hijyen yok

Eğitim Sen deprem bölgelerinde yaptığı incelemelerinin ardından rapor yayımladı. Raporda “Deprem bölgesinde okul yok, eğitim materyali yok, güvenlik yok, hijyen yok” denildi.

Eğitim Sen’den deprem bölgesi raporu: Okul yok, materyal yok, hijyen yok

Yıkım getiren son büyük depremler sırasında okullarda öğrenci yoktu. Ancak uzmanlar çok sayıda okulun taşıdığı ölümcül riske dikkat çekiyor. | Fotoğraf: DHA

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) 2024-2025 yeni eğitim-öğretim dönemi ile deprem bölgesinde yaşanan sorunlara dair iki ayrı raporu kamuoyuna açıkladı.

Maraş, Hatay, Adıyaman ve Malatya'ya dair bilgilerin paylaşıldığı raporda, "Kalıcı konut inşaatlarının hızlandırılması ve okulların tamamlanarak öğrencilerin güvenli eğitim alabileceği binalara kavuşması önemlidir. Okullardaki altyapı sorunlarının çözülmesi ve hijyen koşullarının iyileştirilmesi, eğitim emekçilerinin ve öğrencilerin sağlığını korumak adına öncelik olmalıdır" denilerek yıkımın ve yas sürecinin devam ettiğine dikkat çekildi.

Eğitim emekçileri hem öğrencilerin hem de öğretmenlerin psikososyal desteğe önemle ihtiyaçları olduğunu duyurdu.

Eğitim Sen, 6 Şubat 2023 tarihinde Maraş merkezli yaşanan depremlerin üzerinden geçen sürede deprem bölgesinde yaşayanların halen en temel haklarını bile kullanamadıklarına dikkat çektiği deprem bölgesi raporunda, eğitim sisteminde yaşanan sorunların devam ettiğini ifade etti. Rapor, Eğitim Sen MYK üyeleri ve beraberindeki şube yöneticilerinin Maraş, Adıyaman, Hatay ve Malatya illerine düzenlediği ziyaretlerdeki inceleme ve gözlemleri içermekte.

Yıkımın üzerinden 20 ay geçmesine rağmen, okullarda başta bina ve fiziksel altyapı eksikliklerinin tespit edildiği ziyaretlerde;  temizlik, içilebilir suya erişim hem eğitim emekçileri hem de öğrenciler için başlıca sorunu olduğu ifade edildi. Bir diğer önemli sorun ise barınma ve ulaşım.

Eğitim altyapısının yetersiz olarak açıklandığı raporda; okulların fiziksel altyapısının öğrencilerin güvenli bir ortamda eğitim almalarını sağlayacak nitelikte olmadığı, eğitim binalarının yetersizliği, geçici konteyner sınıflarla çözülmeye çalışılsa da uzun vadede bu durumun öğrencilerin eğitiminin aksamasına ve eğitimin niteliğinin düşmesine neden olduğu ifade edildi.

“İKİLİ EĞİTİMİN SÜRDÜĞÜ HATAY'DA ÇOCUKLARIN GÜVENLİĞİ TEHLİKEDE”

Raporda okulların fiziki durumlarına ilişkin şu bilgiler yer aldı:

“Eğitim binalarının üçte birinin hasar gördüğü Hatay'da toplamda 1604 eğitim binasından 210'u yıkılmış. 180 okulun orta hasarlı olduğu bunların da 141'i için güçlendirme kararı alınmış ve 71'inde çalışmalar tamamlanmış. Kent genelinde 422 okulda bakım ve onarım çalışmaları tamamlanmış, 100 yeni okul inşa edilmekte. Buna rağmen hâlâ birçok öğrenci konteyner okullarda eğitim görmekte. Hatay'da okulların üçte ikisine yakını bu şekilde. 121 okul binasının inşaatı devam etmekte ve 34 yeni okul yapımı planlanmakta.

Okulların çoğunda ikili eğitimin sürdüğü Hatay'da  sınıf mevcutları 40 öğrenciye dayanmış vaziyette.

İkili eğitim yapan okullara çözüm olarak gösterilen giriş saatlerinin çok erken çıkış saatlerinin geç olması öğrencileri çeşitli risk ve tehlikelerle karşı karşıya bırakmakta. Depremden sonra okullarda yapılan güçlendirme çalışmaları ve yeni okul inşaatları olumlu bir adım olarak görünse de sürecin yavaş ilerlemesi öğrencilerin eğitim hakkına erişimini zorlaştırmakta.”

MALATYA'DA 20 AYDA SADECE 13 OKUL TAMAMLANDI

Malatya'da deprem sonrası hasarlı olduğu için yıkım kararı alınan birçok binanın yıkım işleminin hâlâ gerçekleştirilmediği, öğretmenlerin bir bölümünün halen konteyner kentlerde yaşamını sürdürdüğü raporda yer alan çarpıcı unsurlardan biri. Şu ana kadar sadece 13 okulun tamamlandığı, bunların da depremden önce başlanan projeler olduğunun ifade edildiği raporda; okullarda temizlik personelinin bulunmamasından kaynaklı ciddi bir hijyen sorununun yaşandığı ifade edildi.

ADIYAMAN'DA 4 OKUL AYNI BİNADA EĞİTİME BAŞLADI

11 bin 121 öğretmen ve 160 bin 177 öğrenciyle yeni eğitim ve öğretim yılına başlanılan Adıyaman'da ise hasarlı ve yıkılan binaların yerine henüz yenileri yapılmadığı için birçok okulda ikili eğitimin yapıldığı açıklandı.

Adıyaman İl Milli Eğitim Müdürlüğünce 28 okul binasının inşaatının tamamlanıp eğitim öğretime açıldığının belirtildiği raporda, "Sadece 5 okulun eksik altyapı sorunları ile açıldığı tespit edilmiştir. Okul binalarının yetersizliğinden dolayı iki, üç hatta dört okulun aynı binada eğitime başladığı, 42 metrekarelik konteyner sınıflarda 40'tan fazla öğrenci ile eğitim yapıldığı, okullarda elektrik, internet, su ve kanalizasyon sorunlarının olduğu gözlemlenmiştir. Tasarruf tedbirleri kapsamında getirilen kısıtlamalar ve sınıf birleştirme vb. durumlardan dolayı çok sayıda öğretmen de norm fazlası olmuş durumda. Öte yandan taşımalı eğitimin kaldırılması özellikle kırsalda yaşayan öğrencilerin okula erişimlerini ve eğitim hakkından yararlanmalarını çok daha fazla zorlaştırmakta" denildi.

ŞANTİYE HALİNDE OLAN KENTTE TOPLU TAŞIMA YOK

Raporda Maraş'ın halen büyük bir şantiye görünümünde olduğunu, depremin yıkıcı etkilerinin her alanda hissedildiğine yer verilerek şunlar ifade edildi:

"Tamamlanan ve eğitime açılan herhangi yeni bir okul binası olmadığı gibi konteyner kentlerdeki okullar, temizlik, altyapı ve ulaşım sorunu gibi birçok sorunla yeni eğitim öğretim yılına başlamıştır. Birçok kişi okul binalarının güvenliğine ilişkin endişelerini ve yetkililer tarafından gerçekleştirilen denetimlere güvenmediklerini dile getirmiştir. Hem öğrenciler hem de öğretmenler, gözle görülür hasarlara rağmen güvenli ilan edilen binalara geri dönerken kendilerini güvende hissetmemektedir. Deprem bölgesinde şehir merkezlerinde toplu taşımanın neredeyse olmaması ve taşımalı eğitimdeki sıkıntılar okullara ulaşımı hem öğretmenler hem de öğrenciler için çok daha zor bir hale getirmiştir."

“HİJYEN SORUNUN SÜRDÜĞÜ 4 İLDE HALK SAĞLIĞI TEHLİKEDE”

Rapora göre barınma halen önemli en acil ihtiyaç. Depremden 20 ay sonra bile kalıcı konutların inşa edilmemesi, büyük bir sosyal sorun yaratmış. Konteyner kentlerdeki altyapı sorunları, deprem sonrası yaşamın sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi için önemli engeller teşkil ediyor. Elektrik, su ve kanalizasyon hizmetlerinde yaşanan yetersizlikler, konteyner kentlerde yaşayan insanların yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürüyor. Öte yandan, hijyen başka bir diğer önemli sorun. Temiz suya erişim, atık yönetimi ve hijyen koşullarının sağlanmaması, halk sağlığını tehlikeye atmakta ve salgın hastalıkların ortaya çıkma riskini artırıyor.

"DEPREM BÖLGESİNDE ÖĞRENCİLER HALEN YAS SÜRECİNDE"

Psikososyal desteğe erişimin travma ve yas yaşayan hem öğrenciler hem de öğretmenler için orta ve uzun vadede önemli bir ihtiyaç olduğunun ifade edildiği raporda, "Deprem sonrası öğrenciler, ağır travmalar yaşamış ve bu travmaların eğitime olan etkisi büyük olmuştur. Öğrencilerin psikososyal destekten yoksun kalmaları, öğrenme süreçlerine katılmalarını zorlaştırmakta, okul terklerini artırmakta. Psikososyal destek yetersizliği, öğrenci başarısında ciddi düşüşlere yol açmakta” denildi.

Öğretmenlerin yaşadığı sorunlara da dikkat çekilen raporda depremden etkilenen bölgelerde görev yapan öğretmenlerin de büyük travmalar ve zorluklar yaşadığı belirtildi.

Raporda şu bilgilere yer verildi: “Konut kayıpları, psikolojik travmalar ve iş yükünün artması, öğretmenlerin motivasyonunu olumsuz etkilemekte. Ayrıca, öğretmenlerin deprem sonrası süreçte yeterli psiko-sosyal destek alamadıkları görülmekte. Deprem, halihazırda var olan eğitimdeki eşitsizlikleri daha da derinleştirmiştir. En temel haklardan bile mahrum olmak, maddi imkansızlıklar, öğrencilerin eğitim materyallerine ve dijital altyapıya erişimlerini zorlaştırmıştır. Depremden etkilenen bölgelerde internet ve dijital cihazlara erişimin sınırlı olması nedeniyle eşitlik ve ayrımcılıkla ilgili endişeler dile getirilmiştir" ifadelerine yer verildi.

EĞİTİM SEN: EĞİTİM EMEKÇİLERİNİN VE ÖĞRENCİLERİN SAĞLIĞINI KORUYAN ADIMLAR ATILMALI

Deprem bölgesinde eğitim ve barınma sorunlarının acilen çözülmesi çağrısı yapan Eğitim Sen, raporda şu ifadelere yer verdi:

"Özellikle kalıcı konut inşaatlarının hızlandırılması ve okulların tamamlanarak öğrencilerin güvenli eğitim alabileceği binalara kavuşması önemli. Okullardaki altyapı sorunlarının çözülmesi ve hijyen koşullarının iyileştirilmesi, eğitim emekçilerinin ve öğrencilerin sağlığını korumak adına öncelik olmalı. Deprem bölgelerinde öğrencilere yönelik psikososyal destek programları yaygınlaştırılmalı ve uzman psikologlar okullarda sürekli hizmet vermeli. Psikolojik danışman ve rehberlik öğretmenlerinin sayısı artırılmalı, sınıf içi destekleyici programlar hayata geçirilmeli. Eğitime eşit erişim sağlanması için bölgesel farklılıklar gözetilerek özel projeler geliştirilmeli. İhtiyaç sahibi öğrencilere tablet, bilgisayar ve internet erişimi gibi kaynaklar sağlanmalı. Tüm okullarda en az bir öğün sıcak yemek ve içilebilir temiz su verilmeli.  Deprem bölgelerinde görev yapan öğretmenlere yönelik maddi ve manevi destek artırılmalı. Psikososyal destek programları, öğretmenler için de uygulanmalı, çalışma koşulları iyileştirilmeli." (Ankara/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et