11 Ekim 2024 17:12
/
Güncelleme: 12 Ekim 2024 01:48

Kadınların şiddete ve cinayetlere öfkesi sürüyor

İstanbul’da 2 kadının vahşice katledilmesi sonrası kadınların sokaklara taşan öfkesi sürüyor, kadınlar işyerlerinde, okullarında ve meydanlarda yaptıkları eylemlerde “Artık yeter” diyor.

Kadınların şiddete ve cinayetlere öfkesi sürüyor

Fotoğraflar: Evrensel ve MA

İstanbul’da İkbal Uzuner ile Ayşenur Halil’in vahşice katledilmesi, sokak ortasında kadını taciz eden 2 erkeğin serbest bırakılması, istismara uğrayan 2 yaşındaki bebeğin hayatını kaybetmesine isyan eden kadınlar işyerlerinde, okullarında ve meydanlarda cinayetlara karşı öfkelerini dile getiriyor. Yaşanan cinayetlerin münfiret olmadığını vurgulayan kadınlar, İstanbul Sözleşmesine geri dönülmesini talep ederken sokaklarda güvenle gezmek istediklerini dile getiriyor.


BUCA BELEDİYESİNDE ÇALIŞAN KADINLAR BELEDİYE BİNASI ÖNÜNDE EYLEM YAPTI

Buca Belediyesi kadın emekçilerinin kadın cinayetlerine tepki açıklaması

Fotoğraf: Evrensel

Buca Belediyesi önünde toplanan kadın emekçiler, "Kadın cinayetleri politiktir", "Kadın yaşam özgürlük", "Yaşasın kadın dayanışması", "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz" sloganları atarak basın açıklaması ve oturma eylemi yaptı.

Basın açıklamasına okuyan Buca Belediyesi çalışanı Arzu Allahverdi, kadın cinayetlerine karşı öfkelerini haykırmak için toplandıklarını ifade ederek, "Bu cinayetler bireysel vakalar olarak görülse de ardında sistematik bir ihmalkarlık ve devlet eliyle desteklenen politikalar vardır. Kadına yönelik şiddetin ve cinayetlerin bu denli artmasının başlıca sorumlusu bu iktidarın uyguladığı politikalardır" dedi.

“KADINLAR, ÇOCUKLAR KORUMASIZ BIRAKILMIŞTIR”

Hergün evde, işyerinde, sokakta kadınların vahşice katledildiklerini ve yetkililerin sadece izledikleri ve bu duruma zemin hazırladıklarını dile getiren Allahverdi, "İstanbul Sözleşmesini fesheden bir hükümetin kadınların yaşam hakkını savunmasını nasıl bekleyebiliriz? Bu fesih kadınlarının hayatlarının onlar için değerli olmadığının açık bir göstergesidir. Hükümet kadınları ve çocukları korumak yerine onları savunmasız bırakmayı seçmiştir. Yargı ve kolluk kuvvetleri ise bu suça ortak olmuş, failleri cezasız bırakarak cinayetlerin önünü açmıştır" görüşlerini ifade etti.

“KADIN CİNAYETLERİ KADER DEĞİLDİR”

Kadın cinayetlerinin kader olmayıp, iktidarın kadın düşmanı politikalarının sonucu olduğunun belirtildiği açıklamada, "Kadınları eve hapseden, toplumsal cinsiyet eşitliğine karşı çıkan ve bizlere 'Makbul Kadın' imajını dayatan bu zihniyet şiddeti körüklemektedir. Failler bu politikalardan cesaret almakta, yargının, polisin ve siyasetin kendilerine dokunmayacağını bildiklerinden daha da cüretkâr davranmaktadır" dedi.

“ÖLÜM DÜZENİNE İSYAN EDİYORUZ”

Allahverdi sözlerini şöyle sürdürdü: Bu ülkenin kadınları hükümetin kayıtsızlığı ve düşmanca kadın politikaları yüzünden ölürken bizler korkmadan, susmadan ve bir adım geri adım atmadan burada olduğumuzu haykırıyoruz. Her bir kadının yaşam hakkını savunmak için bu ölüm düzenine karşı isyan ediyoruz, Biz Kadınlar bu karanlığa teslim olmayacağız! Şiddetin, baskının ve cezasızlığın hüküm sürdüğü bir ülkede susmayacağız. Öldürülen her bir kadının hesabını soracağız ve bu ölüm düzenini yıkacağız! Kadın cinayetleri politiktir ve bu suça ortak olan herkesin karşısında dimdik duracağız".

Basın açıklamasından sonra belediye önünde oturma eylemi yapıldı. Açıklamaya Emek Partisi ilçe yönetici ve üyeleriyle BEKEV'li kadınlar da katılarak destek verdi.

ÖDEMİŞ'TE EĞİTİM SENDİKALARI ÇAĞRI YAPTI

eylem yapan kadınlar

Fotoğraf: Evrensel

Ödemiş'te Eğitim-Sen ve Eğitim-İş öncülüğünde, "Kadına Şiddete ve Çocuk İstismarına Hayır" eylemi düzenlendi. Eyleme çok sayıda liseli genç ile çevreden de yüzlerce kişi katıldı. Ayrıca kitle örgütü temsilcileri ile Ödemiş Belediyesi Başkanı Mustafa Turan da eyleme katılarak destek verdi. 

Ulus Meydanı'ndan Hükümet Konağına yapılan yürüyüşün ardından basın açıklaması gerçekleştirildi.

Eğitim-İş adına söz alan Gülçin Gürdal; kadınların ve çocukların yaşam hakkını savunmak, şiddeti durdurmak ve daha eşit bir toplum inşa etmek için hep birlikte mücadele etmeye devam edeceklerini dile getirerek, "Şiddete karşı susmayacağız. Kadınlar özgürleşene, çocuklar güvenle büyüyene kadar mücadelemiz sürecek" dedi. 

ÇOCUKLARA YÖNELİK HER TÜRLÜ ŞİDDET ARTTI

Eğitim Sen adına söz alan Umut Avcı da; Adalet Bakanlığının Nisan 2024'te yayınladığı Adalet İstatistikleri 2023 raporuna göre 2015-2023 yılları arasında "çocukların cinsel istismarı" suçuna ilişkin açılan dosya endeksinin yüzde 94 arttığını belirterek, "Çocuklar çoğunlukla yakınları, tanıdıkları tarafından istismar ediliyor ve katlediliyor. Ölüm sebepleri ağırlıklı olarak istismar ve aile içi şiddet. Biz medyada görünür olabilenlerden haberdar olabiliyoruz. Sesini duyuramayan daha kaç çocuk istismar edildi, kaçırıldı, satıldı, evlendirildi? Daha kaç çocuğun yaşamı iktidarın iyi halini gördüğü, haksız tahrik indirimi ile ödüllendirdiği faillerin elinde yok olmuş ve olmakta? Narin'in katledilişi ciğerimizi dağlarken kaç çocuğun daha haberine dayanabiliriz?" dedi.

Avcı, "Eğitim Sen ve Eğitim İş olarak çağrıcısı olduğumuz bu eylem ile sesimiz Türkiye'nin dört bir yanında şiddete hayır diyen yüzbinlerin sesine katılsın" diyerek kadın cinayetlerine karşı mücadeleye devam edeceklerini belirtti. (İzmir/EVRENSEL)


SAMSUN'DA ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ: "YAŞANANLAR MÜNFERİT DEĞİL"

Samsun'da öğrencilerin kadın cinayetlerine tepki açıklaması

Fotoğraf: ANKA

Samsun 19 Mayıs Üniversitesi öğrencileri Atakum ilçesindeki Hasan Ali Yücel Gençlik Bilim ve Sanat Merkezi önünden başlayarak Lozan caddesinden, Alparslan bulvarına kadar yürüyerek artan kadın ve çocuk cinayetleri ile istismar suçlarına tepki gösterdi.

Açıklamayı okuyan Umut Akyol, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

"Bizler bir kısmı başka şehirlerden gelen, bir kısmı buralı olan evlatlarınız, üniversite öğrencileri ve Samsun gençliğiyiz. Sizlerin vergileriyle kurulan üniversitelerde eğitim görmekte, geleceğimizi inşa etmeye çalışmaktayız. Tam da bu nedenle "Okumuş insan halkına ve ülkesine karşı sorumludur" diyerek, son günlerde özellikle kadınlara ve çocuklara yönelen şiddet eylemlerine tepki göstermek can güvenliği ve adalet taleplerimizi yinelemek için burada toplanmış bulunuyoruz. Güzel ülkemiz, İkbal ve Ayşenur kardeşlerimizin cinayet haberleriyle bir kez daha sarsıldı. Halkımız 8 yaşındaki Narin'in canice öldürülmesinin etkilerini henüz üzerinde hissederken, toplumsal hafızamıza yeni cinayetler eklendi. Biz bu eylemi yaparken de ülkenin farklı yerlerinde kadınlar ve çocuklar yine şiddetin hedefi haline geliyor." (ANKA)


ADANA'DA KESK'Lİ KADINLAR BİR ARADAYDI

basın açıklaması

Fotoğraf: Evrensel

KESK Adana Kadın Meclisi, İnönü Parkı'nda bir araya gelerek 6284 sayılı yasanın etkin uygulanmasını ve İstanbul Sözleşmesi'ne geri dönülmesini talep etti.

Eylem sırasında caddeden geçen bir grup genç de kadın cinayetlerine son verilmesini isteyen pankartlarla şehir merkezinde yürüyüş düzenledi. Bir grup arkadaş olarak kadın cinayetlerine tepki olarak toplandıklarını ifade eden gençler, “Balkondan düşersem inanmayın, ben yaşamayı seviyorum”, “Neden hep biz öldük”, “Adalet Sarayı değil, ‘Adalet’ istiyoruz” dövizleri ile şiddete tepki gösterdi.

"YAŞAM HAKKIMIZ KORUNSUN!"

Basın açıklamasını okuyan Senem Tanburoğlu, kadınların en meşru talebi olan yaşam haklarının korunmasını istedi. Tanburoğlu, “Yaşam hakkımız korunsun, evlerimizde, işyerlerimizde ve sokaklarda güvende olalım” dedi.  Kadınların sadece cinsiyetleri nedeniyle öldürüldüğüne dikkat çeken Tanburoğlu, hükümetin toplumsal cinsiyet eşitliği için sorumluluk alması gerektiğini vurguladı.

"DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ'NDE TEMEL HAKLARIMIZ İÇİN BURADAYIZ"

11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü'ne de değinen Tanburoğlu, "Kız çocuklarının toplumsal cinsiyet eşitsizliği, şiddet ve ayrımcılıkla karşı karşıya kalmasını engellemek için daha çok şey söylemek isterdik. Ancak bugün burada en temel hakkımızı, yaşam hakkımızı koruma altına almasını talep etmek için buradayız." şeklinde konuştu. Tanburoğlu, kız çocuklarının hayallerine ulaşabileceği, eşit bir toplum için mücadele etmeye devam edeceklerini dile getirdi. (Adana/EVRENSEL)


BEYLİKDÜZÜ: KADINLARI KORUMAK ZORUNDASINIZ

eylem yapan kadınlar

Fotoğraf: Evrensel

Beylikdüzü Metrobüs durağının önünde bir araya gelen kadınlar, "Kadın cinayetleri politiktir", "Jin jiyan azadi" gibi sloganlarla kadın cinayetlerine ve iktidarın sorumluluğuna dikkat çektiler. Beylikdüzü'nde yaşayan liseli öğrenciler ve Genç Feministler Federasyonunun düzenlediği eyleme durakta inen yolcular da katıldı.

Kadınlar, eylemde sık sık “Kadın cinayetleri politiktir”, “Patriyarka mezara yaşasın kadınlar”, “Jin, jiyan, azadi”, “Öfkeni örgütle hesap soralım” sloganları attı.

Açıklamada söz alan Genç Feministler Federasyonundan Öykü Uluocak, yetkililerin kadın cinayetleri karşısındaki sessizliğini eleştirerek, "Kadınları korumak zorundasınız" dedi.

Eylemde, geçtiğimiz Haziran ayında Büyükçekmece’de katledilen Sedef Güler’in ailesi de yer aldı. Güler’in annesi, “Kızımı teşhis edemedim, cesedi çürümüştü” diyerek adalet talep etti. Genç bir kadın ise 2024’te şu ana kadar 298 kadının öldürüldüğünü vurguladı ve kadınların mücadelesinin devam edeceğini söyledi. Kadınlar, eylemlerini coşkulu sloganlarla sonlandırırken, 12 Ekim’de Kadıköy’de yapılacak olan bir başka eyleme çağrıda bulundular. (İstanbul/EVRENSEL)


ARDAHAN: KADINA ÇOCUĞA DOKUNMA

eylem yapan kadınlar

Fotoğraf: MA

Ardahan Üniversitesine bağlı Posof Meslek Yüksekokulunda okuyan kadın öğrenciler son dönemlerde artan kadın katliamlarına karşı dikkat çekmek için yürüyüş yaptı. Çok sayıda öğrenci meslek yüksekokulu önünde  bir araya gelerek, Hükümet Konağı’na kadar yürüdü. Öğrenciler, kadın katliamlarına karşı farkındalık oluşturmak için siyah elbiseler giydi. “Susma haykır İstismara hayır” ve “Katledilen kadınlar isyanımızdır” dövizlerinin  taşındığı yürüyüşte sık sık  "Kadına, çocuğa dokunma" sloganları atıldı.

Hükümet Konağı’na varan kadınlar, burada açıklama yaptı. Kitle adına açıklamayı Posof Meslek Yüksekokulu Adalet Bölümü öğrencisi Gülbahar Yosun okudu. Yosun, kadınlara ve çocuklara şiddet uygulayan kişilerin en ağır şekilde cezalandırmaları gerektiğini söyledi. Kadın ve çocukların toplumun temelini oluşturduğuna dikkati çeken Yosun, “Yaşadığımız acı kayıplar toplumumuzda inşa etmek istediğimiz sevgi ve güven ortamını zedeleyerek, toplumsal bir çürümenin eşiğine sürüklenmemize neden oluyor. Kadınlara ve çocuklara uygulanan her türlü şiddet, cinayetlerin karşısındayız. Sorumluların en ağır şekilde cezalandırmaları gerektiğine tüm kalbimizle inanıyoruz” şeklinde konuştu. (Ardahan/MA)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Kadın işçiler devlere karşı

Kadın işçiler devlere karşı

Chinatool grevi, ücretleri eriten Şimşek programının arkasında dizilenleri gözler önüne seriyor: Programın uygulayıcısı iktidar, programdan güç alıp %25 zam dayatan Chinatool ile Şimşek’in kapısını aşındırdığı Chinatool’un ortağı uluslararası finans tekeli HSBC... Küçük parçaların üretimi için küçük elleri kullanılan kadın işçiler, bu dev ittifaka sendikalarıyla kafa tutuyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
İmamoğlu’ndan belediye operasyonlarına tepki: Sandık gelecek, bir kişi gidecek, her şey değişecek.

Evrensel'i Takip Et