Patronun ayak oyunları bizi yıldıramayacak, mutlaka kazanacağız

As Plastik’teki grevden İşçi Hasan Yılmaz

As Plastik Fabrikasında 7 yıldır çalışıyorum. Patronun keyfi hareketlerine, düşük ücretlere ve mobbinglere karşı grevdeyim. Sizlere ilk sendikalaşma kararı alırken neler hissettiğimi anlatarak başlamak istiyorum.

Arkadaşlarım sendikadan konuyu açtıkları anda başaramayız ve yarı yolda kalırım korkusundan dolayı ilk başta çekinmiştim ama sonrasında kendi kendime şunu düşündüm; aldığım maaş bu ülkede geçinmek için çok yetersiz. Tek başıma zam istemeye gittiğimde yönetim beni dinlemiyor bile. Madem tek başıma bir sonuç alamıyorum o zaman ben de arkadaşlarımla birlik olur öyle isterim düşüncesiyle örgütlenmeye karar verdim. Bu ülkede sendikalı çalışmak için işçilerin ne zorluklar yaşadıklarını ve iş yerine sendikayı sokmanın ne kadar zor olduğunu biliyordum. Süreç beklediğim gibi de oldu açıkçası. Mesela sendikaya üye olduğumuz ilk zamanlarda 28 arkadaşımızı işten attı patron. Ailevi ve ekonomik nedenlerimden dolayı o süreçte arkadaşlarımla mücadele edemedim. Arkadaşlarım işten atılmışken ne üretimde çalışmak içimden geliyordu ne de bahsettiğim durumlarımdan dolayı arkadaşlarımın yanında olabiliyordum. Yönetimden çıkışımı vermelerini istedim ama her talebimde olduğu gibi bu da karşılık bulmadı. Çıkış istediğim için öncü arkadaşlarım benimle konuştu, bana sitem ettiler ve beni birlikte mücadeleye ikna ettiler. Aslında patron beni işten çıkarmayarak bana büyük bir iyilik yapmış oldu çünkü artık hareketin bir parçası oldum. Arkadaşlarıma ve kendime şu sözü verdim; "Ya bu mücadele de var olacağım ya da kaybolup gideceğim." İşte yaşadığım bu durum benim mücadelede dönüm noktam oldu.

Sendika bir işçi için önce insan gibi çalışmak, patronun işçi üzerinde keyfi kararlar almamasını sağlamak, canı istediği zaman istediği miktarda zam yapamayacağı, sağlıklı yemek vb. birçok şey demektir. Kısacası çalışırken insan olduğunu hatırlamak demektir. Patronun tutarsız davranışları bizi grev yapmaya kadar sürükledi. Grev kararı aldığımızda greve çıkan her arkadaşımda aynı söylem vardı; "Kazanacağız!" O anı görmenizi isterdim, çok gurur verici bir andı.

Mektubu grevin 23. gününde yazıyorum; bugüne kadar bizim açımızdan her şey olumlu ilerliyor. Bizlerin morali ve inancı gayet iyi. Her ne kadar As Plastik patronu grevi kırmak için arkadaşlarımızı verdikleri rüşvetlerle aramızdan almaya çalışsa da biz kazanacağımıza eminiz. Karşımızda sermaye sahibi bir patron var ama bizi satın almak isteyen As Plastik patronuna buradan şunu söylemek isterim; bizim bu onurlu mücadelemizi satın alacak para henüz basılmadı!

Seçmeni olduğum iktidar partisine seslenmek istiyorum; bugünlerde kapınızı bizlere kapattınız. 2.5 yıldır hiçbir şekilde bir desteğinizi görmedik. Filistin ve Lübnan'a bombalar yağdıran İsrail'e karşı sözde lanetler okuyorsunuz ama grev sürecinde en büyük müşterisi İsrailli bir şirket olan içinizdeki İsrailli As Plastik patronuna her türlü hukuksuzluğu yapma olanağı tanıyorsunuz. Grev süreci bize çok şey öğretti, bundan sonra iktidar partisine ne güvenim ne de verecek tek bir oyum var. Grev çadırından bütün işçilere sesleniyorum; sermaye sahiplerine boyun eğmeyin, birlikte mücadele edin.