“Savaş biterse para kazanamazlar”
"Türkiye ise yıllardır Ortadoğu’da güç ve para peşinde. Savaşın faturasını kadınlar, çocuklar, işçiler ve sivil halk ödüyor. Büyüyen ve güçlenen sadece patronlar oluyor."
Fotoğraf: Pixabay
Sincan’dan bir metal işçisi
İsrail’in Filistin’e saldırılarının başladığı günden bu yana bir yıl geçti. İsrail yer, mekan fark etmeksizin, kadın erkek ve yaşlı çocuk demeden bombalar yağdırırken, Filistin halkı ise açlıkla savaşır hale geldi. Türkiye ise ilk günden itibaren İsrail’i kınamaktan öteye geçmedi. Baskılar sonucu İsrail’le ticari ilişkilerin kesildiği duyuruldu ancak işgal altındaki Filistin’e yönelik ihracat rakamlarında akıl almaz yükselme oldu.
Bu savaş halinin Sincan’da çalışan işçilere etkisi ne oldu? İşçilerin savaşa karşı tutumları ne? Savaşın nasıl biteceğini düşünüyorlar?
Bir metal işçisi durumu şöyle özetliyor: “Ortadoğu’da yıllardır politik savaş vardı, şimdi fiziksel hal aldı. İran İsrail’i bombalamaya başladı. Haliyle onlar da buna karşılık vermek istedi. Olayların daha öncesi var tabii. İsrail başlatmıştı fiziksel savaşı. İran şimdi karşılık verdi ama birinin dur demesi lazım. Politikada iki insan anlaşamadı diye sivillerin zarar görmemesi gerekiyor diye düşünüyorum.”
Başka bir işçi de “Savaşın mantıklı olduğunu düşünmüyorum. Çünkü sürekli insanlar ölüyor. Ortadoğu’da sürekli bir haksız rekabet var. Çocuklar, kadınlar hatta insanlık ölüyor. Bu savaş bitmeli” diyor.
Genç bir metal işçisi de “İsrail ile İran arasındaki gerilimin arkasında ABD ve Çin bulunuyor. İsrail istese bile bu savaş bitemez. Barışın yapılabileceğini düşünmüyorum çünkü para kazanamazlar. Ben bu savaşın anca orduların güçlendirilmesiyle bitirebileceğini düşünüyorum” diyor.
Bu sohbetler dışında işçiler “Allah yardımcıları olsun” diyor. “Haksızlık var”, “Üzülüyoruz” ve “Yaşanmasa keşke” dışında belirli bir somut adım düşünülmüyor.
Yıllardır dünyanın çeşitli yerlerinde süren savaşlar var. Bir grup emperyalistin bölgedeki yer altı ve yer üstü kaynaklarına sahip olma ve orada mevzilenerek bir sonraki savaşlara hazırlık olarak orayı cephesi yerine getirme savaşı… Türkiye ise yıllardır Ortadoğu’da güç ve para peşinde. Savaşın faturasını kadınlar, çocuklar, işçiler ve sivil halk ödüyor. Büyüyen ve güçlenen sadece patronlar oluyor. Savaş sanayisindeki patronların hisseleri büyürken işçiler yoksulluk çekiyor. Bulunduğumuz her yerde savaş karşıtı söylemleri çoğaltmalı, yan yana gelerek savaşın kazananının buradan kâr sağlayanlar olduğunu göstermeliyiz. Bölgede barış sağlansın talebi etrafında birleşmeliyiz. İspanya işçilerinin yaptığı grev, liman işçilerinin gemileri yüklemekten vazgeçmesi gibi örnekler bize savaşa karşı nasıl bir tutum izlememiz gerektiğini gösteriyor. Savaşa karşı ne yapabiliriz sorusunun cevabı buradan geçiyor.