19 Ekim 2024 15:14

Yozgat’ta tarlada satılamayan soğan depolara kaldırılıyor

Yozgat’ta maliyetlerin altında ürününü elinden çıkartarak masrafını kurtarmaya çalışan soğan üreticileri, tarlada satamadığı ürününü depolara kaldırmaya başladı.

Yozgat’ta tarlada satılamayan soğan depolara kaldırılıyor

Fotoğraf: ANKA

Yozgat’ta bu yıl soğan üretiminin yüksek olması üreticiye zor durumda bıraktı. Maliyetlerin altında ürününü elinden çıkartarak masrafını kurtarmaya çalışan soğan üreticileri, tarlada satamadığı ürününü, yağışlar düşmeden depolara kaldırmaya başladı. Bazı çiftçiler ise, sürekli mal verdiği tüccara belirlenecek fiyat karşılığında ürününü teslim etmeye çalışıyor.

Yozgat’ın Yerköy ve Aydıncık ilçelerinde bu yıl önceki yıllara oranla alternatif ürün olarak soğan ekimi yapıldı. Talebin çok üzerinde olan soğan, ihracatın da kapalı olması nedeniyle üreticiye güç durumda bıraktı. Ekim ayının ortalarına yaklaşılırken, ürününe müşteri bulma umuduyla tarlada bekleten çiftçi, yağışlar öncesinde torbaladığı soğanı kış aylarında değerlendirebilmek için depolara taşımaya başladı.  

“ÜRETTİĞİMİZ MAHSUL ŞU GÜN OLDU HÂLÂ TARLADA”

Yerköy’de çiftçilik yapan Osman Tuna Arslan, "Bu yıl soğan ektik, denedik, mahsulümüz burada, emeğimizin karşılığını alamadık. Ürettiğimiz mahsul şu gün oldu hala tarlada. Hatıra binaen bir tüccar arkadaşa malı teslim edeceğiz. Artık vicdanına kaldı, fiyat ne yazarsa. Şu anda 4 ila 6 lira arasında seyrediyor. Lakin bu tarla 20 dekar, 20 dekar tarla için benim takriben yaptığım masraf 400 bin lira. 400 bin liraya karşılık, herhalde anca elinizi 400 bin lira ya geçecek ya geçmeyecek. Marketlerde şu anda 13-14-15 lira civarında diye duyuyorum" dedi.

Soğanlar çuvalda

Fotoğraf: ANKA

"ESNAF LEHİNE DE ÇİFTÇİ LEHİNE DE BİR ŞEY DEĞİŞMEDİ"

Sivil toplum örgütlerinin yapısının değişmesi gerektiğine de dikkat çeken çiftçi Osman Tuna Arslan, şunları anlattı:

“Ülkemizde, benim yaşım 44, yanlış hatırlamıyorsam 18 yaşımdan beri Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar. Türkiye'deki bütün sivil toplum örgütlerinde hemen hemen aynı durumlar. TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu yanlış bilmiyorsam Yalım Erez'den sonra 1998/1999 yıllarından beri hep başkan. Hiçbir şey değişmiyor. Esnaf lehine de bir şey değişmedi, çiftçi lehine de bir şey değişmedi. Velhasıl ülkemizdeki bu sivil toplum yapılanmalarının hitap ettikleri sivil toplum kesimlerinin haklarını daha savunabilir hale gelmeleri gerekiyor. Oradaki antidemokratik yapının değiştirilip, demokratik ortamda sivil toplum örgütlerinin yeniden örgütlenmesi gerekiyor."

"SON ÜÇ FATURAM 90-100 BİN LİRA GELDİ”

Hububat taban fiyatına göre bu yıl ürünü geçen yıl sattıkları fiyata ancak ellerinden çıkarabildiklerini belirten Arslan, “Buğday hasat ettik, teslim ettik. Geçtiğimiz yıl verdiğiniz fiyatın üzerine çok cüzi bir zam yaptılar. Prim miktarını arttırdılar güya ama primleri daha ödemediler. Ne zaman ödeyecekleri de meçhul, neredeyse geçtiğimiz yılın fiyatına mahsul teslim ettik” diye konuştu.

Arslan şöyle devam etti: “Diyorlar ki; mazot, gübre fiyatları o kadar yükselmedi ki, niye artış talebinde bulunuyorsunuz. Ya arkadaş biz evimizde, çoluğumuza, çocuğumuza mazot, gübre yedirmiyoruz. Biz kasaba gidiyoruz, et alıyoruz, meyve alıyoruz, sebze alıyoruz, mobilya alıyoruz, elektrik faturası ödüyoruz. Elektrik faturalarına yüzde 40 zam yapıldı, bu hükümet yaptı daha üç ay önce. Ben ayda ortalama 50-60 bin lira elektrik faturası öderken, son üç faturam 90-100 bin lira civarında geldi.” (ANKA)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Palavra çöktü

Palavra çöktü

Merkez Bankası, 2025 yıl sonu enflasyon tahminini, daha yılın ilk sunumunda yüzde 21'den yüzde 24'e yükseltti. Enflasyonu düşürme bahanesiyle 20 aydır ücret ve maaşlara saldıran ekonomi yönetiminin hiçbir öngörüsü gerçekleşmedi. Enflasyonun temel sebebinin iç talep ve ‘ücret artışları’ olduğu palavrası tamamen çöktü.

2025’te asgari ücrete yüzde 30 zam

Memur ve emeklilere yüzde 11.54 zam

İşçi emeklilerine yüzde 15.75 zam

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
RTÜK Başkanı “Ülkemizde olumlu olaylar olmuyormuş gibi haber servis ediliyor” deyip ‘yandık’, ‘bittik’ haberleriyle karamsarlık aşılandığını savundu, ceza tehdidinde bulundu.

Evrensel'i Takip Et