"Çocukların ölümü örtbas edilmesin diye yazdım"
Heykeltıraş ve Yazar Uygur Orhan ile yeni kitabı Ter ve Lirikler’e dair konuştuk. Orhan, eserlerinde işçi sınıfını anlatmayı, acıya ışık tutarak yok etmek istediğini söyledi.
Kübra Kırımlı
Ankara
Heykeltıraş ve Yazar Uygur Orhan ile yeni kitabı Ter ve Lirikler’e dair konuştuk. Eserlerinde işçi sınıfını öncelediğini ifade eden Orhan, Mayakovski’den “Şair de bir işçidir. Kütükten kafaları yontar” alıntısını yaptı. Gözünün kulağının işçi sınıfında olduğunu ifade eden Orhan, “Bu kapitalist akbabaları yok etmek için şiirlerimi bir araç olarak görüyorum. Aydının halkla buluşması ve acı gerçekleri örtbas etmemesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.
İş cinayetlerinde yaşamını yitiren işçileri anlattığı Ter ve Lirikler kitabının 5 yıllık bir çalışmanın ürünü olduğunu anlatan Uygur Orhan, bir yılda 66 çocuk işçinin hayatın kaybettiğini hatırlatarak “Kitap Zonguldak’ta yakılan İşçi Vezir Mohammed Nourtani’ye ağıtla başlıyor. Resmini çizdim elim gitmedi. Bir süre rüyamda gördüm ölen işçileri, çizimlerim bazen rüyama girdi” diye konuştu.
"KİTAPTAKİ BİR ŞİİRİM EVRENSEL’İN ANLATTIKLARIDIR"
İlk kez çocuklara dair yazdığını söyleyen Orhan, çalışmaları sırasında Evrensel gazetesinden faydalandığını ifade ederek “Bir şiirimin adı ‘Küpür Şiirler’. Evrensel’i günlük tarıyordum. Ve işçilerin neler yaşadığını öğreniyordum” dedi. Kitabında organize sanayi bölgelerini, ‘organize ölüm bölgeleri’ olarak adlandıran Uygur Orhan, “Çocukken tuğla ocaklarında çalıştım. Mermer ocaklarında mermerlerin üzerine ‘ruhuna Fatiha’ yazıyorduk. Bulaşıkçılık, çıraklık yaptım. Kamyondan kamyona kavun attım. Emeğin değerinin ne olduğunu bildim. Bu yüzden çocuklara dair yazmak benim için önemli. Bu kitabı bir de işçilerle buluşturacağız. Bu da benim için oldukça onur verici” diye konuştu.
ÇOCUK; UÇARI, HEYECANLI, SES ÇIKARAN...
Yazdıklarının yaşantısının bir dönemi olduğunu anlatarak devam eden Orhan, “Örtbas edsilen tüm gerçeklikler bizim belleğimizde yer ediniyor. Afganlı kaçak çalıştırılan işçi, bu da örtbas edildi. Sonra götürüp ormanda yaktılar! Oyun çağındaki çocukların tornalarla oynamasını istiyorlar. Bu oyun değil oysa. Tarım işçileri tarlalara yuvarlanıyor sonra, kazalar da... Belleğimde bundan ötesi yok” dedi. Çocuklara yakıştırdığı sözcüklerin ‘uçarı’, ‘heyecanlı’, ‘ses çıkaran’ kelimeleri olduğunu ifade eden Orhan, “Çocukları anlatmaya devam edeceğim. Çocukların merdiven altlarında bekleyen bir meta olmadığını anlatacağım. Yerinin fabrikada nöbet, üretim bandı olmadığını anlatacağım. Heykel çalışmalarıyla anlatmaya devam edeceğim” dedi.
Evrensel'i Takip Et