1 Kasım 2024 13:20
/
Güncelleme: 13:41

Tüprag’ın Ordu’daki maden projesine halk tepkili: Mera alanına maden zehri

Ordu’nun Mesudiye ilçesindeki Derebaşı ve Birebir Yaylalarında, Tüprag Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş tarafından yapılmak istenen siyanürlü altın madeni projesine karşı yöre halkı harekete geçti.

Tüprag’ın Ordu’daki maden projesine halk tepkili: Mera alanına maden zehri

Fotoğraf: Ordu Mesudiye Derebaşı Derneği

Özlem Songül ABAYOĞLU

Karadeniz’in hemen hemen her ilinde hız kazanan maden projelerine bir yenisi daha eklendi. Bu sefer de Ordu’nun Mesudiye ilçesindeki Derebaşı ve Birebir Yaylalarında, Tüprag Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş tarafından yapılmak istenen siyanürlü altın madeni projesine karşı yöre halkı harekete geçti. Maden için arama yapılacağını öğrenen yöre köylüleri, bir araya gelerek dernek kurdu, birbirlerini bilgilendirdi.

“ŞİRKETE KARŞI BİRBİRİMİZİ BİLGİLENDİRDİK, TOPLANTILAR YAPTIK”

Madene karşı kurulan Ordu Mesudiye Derebaşı Derneği Başkanı Hasan Yılmaz, şirketin ilk bir ay önce geldiğini anlattı. İlk geldikleri gün de şirket dün köye geldiğinde de izinlerinin tam olmadığını vurgulayan Yılmaz, “Şirket ilk köye geldiğinde biz tam olarak bilgi sahibi değildik. Nasıl sonuçlara yol açacağını bilmiyorduk. Sonradan bu çalışmanın bizim canımızı yakacağını, geçimimizden olacağımızı anladık ve karşı çıktık. Baktık ki izinleri tam değil. Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) dosyaları yok. Biz de Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel’e ulaştık. O da destek oldu. Ordu Çevre Derneği (ORÇEV) de buraya geldi. Hem sürece dair bizleri bilgilendirdi hem de destek verdi. Biz de bölge halkı olarak hep beraber toplantılar yaptık, birbirimizi haklarımıza ilişkin bilgilendirdik. Sonrasında itiraz dilekçesi yazarak imza topladık. Bölge halkının yüzde 99’u imzaladı dilekçeyi. Biz de imzaları ilgili yerlere ilettik” diye süreci anlattı.

“MADEN GELİRSE BURADA GEÇİNEMEYECEĞİZ”

Şirketin dün yeniden geldiğini söyleyen Yılmaz, “Şirketin 2018 yılında alınmış ve süresi 2025 yılının Nisan ayında bitecek bir ruhsat izni var. Açıkçası bu ruhsat izni bitmeden madene ilişkin adım atmak istedikleri için resmen üzerimize saldırıyorlar. Dün buraya gelirken de 40-50’ye yakın jandarma ile gelmişler. Jandarma da ellerinde gerekli izinleri olmayan bir şirket için buraya kadar gelmiş. Biz buna da tepki gösterdik. Yine Mustafa Adıgüzel’i aradık, Vali ile görüştük. Şirket yetkililerine hep beraber itiraz ettik ve yine püskürtebildik” şeklinde konuştu.

Madene karşı çıkmalarının nedenlerinden bahseden Yılmaz, “Burası bizim yaşadığımız yerler. Şirketin madeni kurmak istediği yer yayla ve mera alanı. Biz hayvancılıkla geçiniyoruz, tek geçim kaynağımız hayvancılık hatta. Bu maden buraya geldiğinde yaşadığımız yerlerde geçinemeyeceğiz. Üstelik siyanür kullanacaklar. O nedenle biz madeni istemiyoruz ve mücadele edeceğiz” ifadelerini kullandı.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İhyanın aslı

İhyanın aslı

Maraş depremlerinin ardından geçen iki yılda ne yiten on binlerce canın hesabı sorulabildi ne de kalanların bir derdine derman olundu. İki yıl sonra iktidar, ”Asrın İhyası” sloganıyla toplumu aldatmaya çalışıyor. Oysa asıl ihya ihaleler, inşaatlar, rezerv alan ilanları, teşvikler, vergi indirimleriyle, depremi gerekçe eden siyasi baskılarla geldi.

Teslim edilen konut sayısı ihtiyacın 3'te biri.

Deprem bölgesinde 'rezerv alan' kılıfıyla halkın evleri, arsaları gasbedildi.

Deprem işçiye yoksulluk, sermayeye 'fırsat' oldu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Sezgin Tanrıkulu: "Depremin maliyetini en aza indirmek için her ay vergi veriyoruz. Nereye harcandığını bilmiyoruz"

Evrensel'i Takip Et