ASM’lerde iş bırakmanın 2. günü: Ölen sistem için lokma dağıttılar

Sağlık Bakanlığının Aile Hekimliği Yönetmeliği’nde yaptığı değişikliğe karşı 3 gün iş bırakan aile sağlığı merkezi (ASM) çalışanları, eylemlerinin ikinci gününde Kadıköy’de bir araya geldi. Yeni yönetmelikle aile hekimliği sisteminin öldüğüne işaret eden sağlık emekçileri vatandaşlara lokma dağıttı.

"Eziyet yönetmeliğini istemiyoruz" yazılı pankart açan sağlıkçılar “Özellere kıyak ASM’ye dayak”, “Bakan istifa” sloganlarını attı.

"SAĞLIKTA TİCARETE KARŞIYIZ"

Eylemde konuşan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kolundan Dr. Emrah Kırımlı, sağlık bakanının kendilerine hasta bakmaları için tanıdığı süre kadar dahi konuşmayacağını belirterek “Hastalarımızın sağlığı ve haklarımızın gasbedilmemesi için buradayız. Bu bakan da gidecek daha öncekiler gibi gidecek ama biz yine burada olacağız” dedi. Aile Hekimliği Çalışanları Sendikasından Ahmet Erdem Uğurlu, yönetmelik geri çekilene kadar eylemlerine devam edeceklerini belirterek “Halkıyız ve kazanacağız” diye konuştu. Birlik ve Dayanışma Sendikası (BDS) İstanbul İl Temsilcisi Melike Sigeze, ASM’lerde koruyucu sağlık hizmeti vermek istediklerini dile getirerek “Bu yeni yönetmeliği yapan bakan, sağlığın ticarileşmesi zihniyetiyle hareket ediyor. Ne biz ticarethaneyiz ne de hastalarımız müşteri” tepkisini gösterdi.  Bu yönetmeliği önlerine koyan Bakanlığın toplum sağlığını tehdit eden aşı karşıtlarına karşı hiçbir yaptırım uygulamadığına da dikkati çeken Sigeze “Aşı yaptırmayan aileler yüzünden bizim maaşlarımız kesiliyor” ifadelerini kullanarak yeni yönetmeliğin ücretlerini daha da düşüreceğini söyledi. Hekim Birliği Sendikası İstanbul Şube Başkanı Janet Düzgün, sağlık hizmetlerinin ticarileştirilmesine karşı duracaklarını dile getirdi.

"HALKIN DESTEĞİNİ BEKLİYORUZ"

İstanbul Aile Hekimliği Derneği Başkan Yardımcısı Ali Köme, hastalarına grev nedeniyle bir süre çalışmayacağını önceden bildirdiklerini anlatarak “Hepsi de arkamızda olduklarını söylediler, destek verdiler. Bu meydanlara aynı zamanda hastalarımızın hak ettikleri sağlık hizmeti almalarını savunmak için geliyoruz” dedi. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Anadolu Yakası Şube Başkanı Hatice Yayla, sağlıkta dönüşüm politikalarının ölüm getireceğini yıllardır söylediklerini hatırlatarak “Şimdi de ASM’lerde sağlık hizmetine erişim zorlaştırılıyor” dedi. Sağlık emekçileri, açıklamanın ardından aile hekimliği sisteminin yeni yönetmelikle öldüğünü ilan ederek vatandaşlara lokma dağıttı. Eylem halaylarla sona erdi.

(İstanbul/EVRENSEL) 

İZMİR SAĞLIK EMEKÇİLERİ: BİRİNCİ BASAMAĞI DA ÖZELLEŞTİRMEYE ÇALIŞTIĞINIZ İÇİN İŞ BIRAKIYORUZ

Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği’nde yapılan değişikliklere sağlık çalışanlarının iş bırakma eylemi ikinci gününde sürüyor. Sağlık çalışanları, İl Sağlık Müdürlüğü önünde yaptıkları eylemde, ‘Eziyet yönetmeliği’ olarak adlandırdıkları yönetmeliğe karşı yazdıkları ‘Sigmayı da biz biliriz’ bestesiyle sağlıkta özelleştirme, vergide adaletsizlik ve performans sistemine tepki gösterdi.

Sağlık Platform adına basın açıklamasını okuyan İzmir Aile Sağlığı Çalışanları Derneği Başkanı Vermen Seren, neden iş bıraktıklarını madde madde açıklayarak şunları söyledi: “İzmir Sağlık Platformu olarak iş bırakmamızın 2. günündeyiz. Bu eziyet yönetmeliğinin ne biz ebe hemşireler olarak ne de aile hekimleri olarak kabul edilebilir bir tarafı yoktur. Neden mi iş bırakıyoruz? Bizi, tüm sistemde yok saydığınız için. Aşılama, bağışıklama, bebek, çocuk, gebe izlemi, EYP izlemlerini bir fiil biz yaptığımız halde kendi sistemlerimizden girmemize izin vermediğimiz için iş bırakıyoruz. Bizler Türkiye Cumhuriyeti okullarında, fakültelerinde eğitim görmüş, sayısız sınava tabi tutulmuş, sayısız hizmet içi eğitim görmüş alanında uzman, yeterli nitelikli meslek erbaplarını vatandaşımıza yetersiz gösterdiğiniz için iş bırakıyoruz. Bakanlığın sağlaması gereken aşı, ilaç, tıbbi malzemeleri temin etmediğiniz için halkı ve bizi mağdur ettiğiniz için devletin imkanlarından nitelikli yararlanması halkı özel sermaye hastanelerine muhtaç bıraktığınız için iş bırakıyoruz. Gördüğümüz her hastaya, yaptığımız her uygulamaya katsayı, teşvik ve prim adı altında ödemeler yaparak sağlığı, rant kapısı haline getirmeye, birinci basamağı da özelleştirmeye çalıştığınız için iş bırakıyoruz. Hamilelerimiz, bebeklerimiz, çocuklarımız için hazırladığımız izlem, danışmanlık, psikososyal değerlendirme zamanlarını hiçe sayıp bir kişiye 5 dakika ayırmamızı öngördüğünüz için iş bırakıyoruz. Entegre Aile Sağlığı Merkezlerinde birinci basamağın iş yükünü yok sayıp bir de üzerine en az beş olmakla birlikte 24 ya da 16 saat nöbet isteminde bulunduğunuz için iş bırakıyoruz. Sağlık Bakanlığı, formüllere ve katsayılara boğulmuş bu yönetmeliğe özen göstermiş, emek vermiş. Keşke verdiği bu emek gösterdiği bu özen, biz aile hekimliği çalışanlarına pozitif bir katkı sağlasaydı. Koruyucu sağlık hizmetlerine katkı sağlasaydı. Keşke kamu binalarında A sınıfı hizmet verebilmemizi sağlasaydı. Keşke aşımız olsaydı. Keşke planlamamız, malzememiz kaydı. Keşke aile hekimliğinde ebe, hemşire ve doktorun bir ekip olduğu unutulmasaydı, sağlık çalışanları ayrıştırılmaya çalışılmasaydı.”

AKGÜL: “KAMUCU BİR DÜZEN KURACAĞIZ”

Eylemde konuşan Genel Sağlık İş Sendikası Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Ali Kemal Akgül ise sağlık bakanları geçmişini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:

“Sağlık sistemimiz kimlere emanet? Yunanistan'da vatandaşlıktan çıkarılmış, ‘Haymatlos’ yani ‘vatansız’ ilan edilmiş Mehmet Müezzinoğlu, bu memlekette Sağlık Bakanlığı yaptı. ‘Çocuklarımızla gider, ticaret yaparız’ diyen Recep Akdağ, bu memlekette Sağlık Bakanlığı yaptı. Özel hastane zincirleri sahibi Fahrettin Koca, bu memlekette Sağlık Bakanlığı yaptı. Bebek ölümleri tespit edildiğinde İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü yapan Kemal Memiş, hala bu memlekette Sağlık Bakanlığı yapıyor. Hepsi patron, hepsi gerici, hepsi halk düşmanı. Siyasal İslamcılar, bizi siyasal isyancı yaptılar. Nasıl anayasa yapma ehliyetleri yoksa bu memleketi yönetmeliklerle yönetme ehliyetleri de yok. Şu sorunları çözmüşler mi ki ASM’lerin fiziki şartları hizmet vermeye uygun mu? ASM'lerin kadro eksiklikleri yüzünden nitelikli hizmet veremedikleri doğru mu? Memlekette aşı var mı? Gece bire kadar nöbet tutan hemşirelerin sabah 08.00’de mesaide olmaları isteniyor mu? ASM’lerde can güvenliğimiz var mı? Hep diyorlar ya, hepimiz aynı gemideyiz diye. Evet, hepimiz aynı gemideyiz. Onlar kuş tüyü yataklarında, kamaralarında dinleniyorlar, biz de kırbaçlılara kürek çekiyoruz. Tüm amaçları kasalarını doldurmaktı. Artık fotoğraf net. Biz de ne yapacağımızı biliyoruz. Bağımsız bir ülkede kamucu bir düzen kuracağız. Ve iktidardakileri tarihin çöplüğüne gömeceğiz.” (ANKA)

ÇİĞLİ EVKA 2'DE AİLE HEKİMLERİNİN GREVİ COŞKULU ŞEKİLDE SÜRÜYOR

Birgül KAYA
İzmir

Tüm ülke genelinde üç günlük greve çıkan Aile Hekimleri'nin grevi İzmir Çiğli Evka-2 Mahallesi 1 Nolu Aile Hekimliği'nde de tüm personelin tam katılımıyla çoşkulu bir şekilde sürüyor.

Moralleri oldukça iyi olan grevci emekçilerin sorunlar ise büyük. Basına ve kamuoyuna açıkladıkları sorun ve taleplerinin yanında işyeri sorunları da var. Yakıcı sorunlarından biri de hizmet verdikleri binanın çok eski oluşu ve kimi hastaların tesbitine göre, artık her an kendiliğinden yıkılabilecek bir durumda olması.

Bu duruma dikkat çeken grevci doktorlardan biri, kullandıkları binanın çok eski olduğunu, ilgililere  sorunlarını bildirdikleri ve özellikle belirttikleri halde ilgilenilmediğini ve gerçekte bir muhatap bulamadıklarını,  önemli sorunlarından birinin bu olduğunu, hastaların bile binanın yıkılabileceğine dikkat çektiğini söyledi. Grevci emekçilere destek ve dayanışma ziyaretleri ise sürüyor.

AİLE HEKİMLER NAZİLLİ'DEN SESLENDİ: TALEPLERİMİZİN YERİNE GETİRİLMESİNİ İSTİYORUZ

Aydın Nazilli'de, Performans ve Ödeme Yönetmeliği'ne karşı iş bırakma eyleminin ikinci gününde aile hekimleri, bu düzenlemeden vazgeçilmesini ve taleplerinin yerine getirilmesini istedi.

Nazilli’de aile hekimleri, Performans ve Ödeme Yönetmeliği'ne karşı iş bırakma eylemi kapsamında basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı okuyan Dr. Mehmet Acar, şunları söyledi:

"Bizler, her gün yüzbinlerce vatandaşımızı sağlığına kavuşturmak, hastalanmalarını önlemek için aile sağlığı merkezlerinde aralıksız çalışan hekimlerin, sağlık çalışanlarının örgütleri olarak; sağlık sisteminde yaşanan ve yeni doğan skandalı ile görünür hale gelen büyük sorunları görüyor biliyoruz. Henüz yenidoğan skandalı ortaya çıkmadan önce 14 Ekim'de bakanlığın hazırlamakta olduğu Aile Hekimliği Performans ve Ödeme Yönetmeliği'nin bu sorunlara çözüm olmayacağını, sorunlar yumağına dönüşmüş sağlık sisteminin düzeltilebilmesinin yolunun birinci basamak sağlık hizmetlerinin ve koruyucu hekimlik uygulamalarının güçlendirilmesi olduğunu hem her kademeden bakanlık yetkililerine hem kamuoyuna duyurmuştuk. Yönetmeliğin eksik, hatalı yönlerini ve çözüm önerilerimizi bakanlık yetkilileri ile yaptığımız görüşmelerde iletmiş ve 19 Ekim'de Ankara'da düzenlediğimiz mitingle taleplerimiz konusunda kararlılığımızı ifade etmiştik. Ancak bakanlık tüm uyanı, öneri ve eleştirilerimizi duymazdan gelip 1 Kasım itibarıyla 'eziyet yönetmeliği' adını verdiğimiz yönetmeliği yürürlüğe soktu.

Özetle bu yönetmelik, çalışma koşullarını eziyete dönüştürecek bir yönetmeliktir. Halkın sağlığını hekimlerin ve sağlık çalışanlarının özlük hakları ve çalışma koşullarını iyileştirmek bir yana yaşanmakta olan sorunları daha da derinleştirecektir. Oysa halkın sağlığını koruyan, geliştiren, hekimlerin ve tüm sağlık emekçilerinin mesleki bağımsızlığının olacağı ve istekle çalışacağı, ülkemizin ihtiyacı olan bir birinci basamak sağlık hizmeti programını hayata geçirmek için yapılması gerekenler bellidir. Sağlık Bakanlığından Performans ve Ödemenin karmaşık hesaplan ile uğraşmak yerine taleplerimizin yerine getirilmesini istiyoruz." (ANKA)

AİLE HEKİMLERİ ARTVİN'DEN SAĞLIK BAKANLIĞI'NA SESLENDİ: YÖNETMELİĞİ GERİ ÇEKİN 

Artvin’de Sağlık Bakanlığının “Eziyet yönetmeliği”ne karşı iş bırakma eylemi yapan aile hekimleri Sağlık Bakanlığına seslendi: “Yönetmeliği geri çekin”

Henüz yenidoğan skandalı ortaya çıkmadan önce 14 Ekim'de Bakanlığın hazırlamakta olduğu Aile Hekimliği Performans ve Ödeme yönetmeliğinin sorunlara çözüm olmayacağını, "sorunlar yumağına dönüşmüş sağlık sisteminin düzeltilebilmesinin yolunun birinci basamak sağlık hizmetlerinin ve koruyucu hekimlik uygulamalarının güçlendirilmesi" olduğunu hem her kademeden bakanlık yetkililerine hem kamuoyuna duyurulduğu ifade edilen açıklamada;  Yönetmeliğin eksik, hatalı yönlerini ve çözüm önerilerimizi Bakanlık yetkilileri ile yaptığımız görüşmelerde iletmiş ve 19 Ekim'de Ankara'da düzenlediğimiz mitingle taleplerimiz konusunda kararlılığımızı ifade etmiştik. Ancak Bakanlık tüm uyarı, öneri ve eleştirilerimizi duymazdan gelip 1 Kasım itibariyle yönetmeliği yürürlüğe soktu” denildi.

“Sağlık Bakanlığının sağlık alanında yaşanan ciddi sorunları çözmek için birinci basamak sağlık hizmetlerini ve koruyucu hekimlik uygulamalarını güçlendirecek yapısal düzenlemeler yapmak yerine; "Performans ve Ödeme Yönetmeliği" ile ödeme üzerinden değişiklikler yapmaya çalışması sorunların büyüklüğünün kavranamamış olduğunu göstermektedir” denilen açıklamada yürürlüğe giren bu yönetmeliğin halkın sağlığına ve hekimlerin, sağlık çalışanlarının haklarına katkı sağlamayacağı vurgulandı. (Artvin/EVRENSEL)

ESKİŞEHİR’DE İL SAĞLIK MÜDÜRÜ’NDEN GREVDEKİ HEKİMLERE BASKI İDDİASI

Eskişehir’de iş bırakmanın ikinci gününde açıklama yapan aile hekimleri Eskişehir İl Sağlık Müdürü'nün iş bırakan hekimleri arayarak, eyleme katılmamaları yönünde baskı kurduğu belirtti. 

Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği'nin iptali istemiyle 3 gün iş bırakma kararı alan aile hekimlerinin eylemleri ikinci gününde sürüyor. Eyleme ilişkin Eskişehir Bilecik Tabip Odası (EBTO), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eskişehir Şubesi ve Bilecik Aile Hekimleri Derneği, Eskişehir Emek Aile Sağlığı Merkezi önünde eylemlerini sürdürüyor. Eylemde konuşan EBTO yöneticisi Bülent Karalar, sağlığın ticarileşmesine ve çetelere karşı haklarını savunacaklarını belirtti.

Hastaların ve sağlık çalışanlarının sorunlarının yok sayıldığını ifade eden EBTO Başkanı Nazan Aksaray ise "Şehrimizde hastalarımızın, sağlık çalışanlarının ağır sorunları varken, bunları çözmeye çalışması gerekirken, İl Sağlık Müdürü, dünden bu yana tek tek tüm hekimleri arıyor. İş bırakma eylemine katılıp katılmayacağını soruyor, katılma diyor. İl Sağlık Müdürünün makamının gücünü kullanarak hekimlerde böyle baskı kurmasını reddediyoruz" dedi.

Eylemlerinin anayasal çerçevede yapıldığını ve bu aramanın aynı zamanda bir tehdit olduğunun altını çizen Aksaray, sağlık sisteminde sona gelindiğini ve sağlık sisteminin battığının ifade etti. (MA) 

AYDIN'DA 'EZİYET YÖNETMELİĞİ'NE KARŞI İŞ BIRAKAN AİLE HEKİMLERİ EYLEMLERİNİ SÜRDÜRÜYOR

Aile hekimleri ve sağlık emekçileri 'eziyet yönetmeliği'ne karşı başlattıkları iş bırakma eylemlerinin ikinci gününde gerçekleştirdikleri basın açıklaması ile vergide adalet taleplerini dile getirdiler.

Efeler 20 No'lu aile Sağlığı Merkezi önünde basın açıklaması yapan Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Aydın Şube Eş Başkanı Eylem Azizoğlu, "Vergide adalet talebimizin 35.haftasında, Eziyet yönetmeliğine karşı başlattığımız eylemimizin ikinci günündeyiz. Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve birinci basamak sağlık hizmet alanında örgütlü meslek emek örgütlerinin, Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinde yaptığı değişikliğin geri çekilmesi amacıyla Aile Sağlığı Merkezlerin(ASM) de dün başlattığı üç günlük iş bırakma eylemlerimiz başarıyla devam ediyor" dedi.

Enflasyon artışı sürerken ücretlilerin ve emeğiyle geçinen halkın, temel yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayamadığını belirten, "milletvekillerine ve partilere sesleniyoruz: Gelirde ve vergide adalet için çaba gösterin" diyen Azizoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Sağlık çalışanları olarak milletvekillerinden ve siyasi partilerden, çalışanlardan yapılan vergi kesintilerinin azaltılarak çalışanların talep ettiği vergi oranları için çaba gösterip, vergi düzenlemelerini çalışanlar ve emeğiyle geçinen halkın lehine olacak ya da adaletli hale gelecek yasal düzenlemeler yapsınlar.

Taleplerimiz:

Açıklamada hükümet ve Sağlık Bakanlığının, Eziyet yönetmeliğini geri çekmesi talep edilen açıklamada  aşağıda talepleri içeren yeni bir yönetmelik yayınlaması gerektiği belirtildi

• Kamusal bir hizmet olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin fiziki ve tıbbı donanımı ve aile sağlığı merkezleri kamu tarafından sağlanmalıdır.
• Halkımıza nitelikli bir sağlık hizmeti sunabilmemiz için yeterli zaman ve olanak sağlanmalıdır.
• Koruyucu sağlık hizmetleri önemsenmeli, hekim başına düşen sayı 2.000 aşmayacak şekilde artırılmalıdır.
• Kadrolu ve güvenceli istihdam modeli ile yeterli hemşire, ebe, teknisyen görevlendirilmeli, aşılama ve diğer koruyucu hekimlik uygulamaları desteklenmeli, geliştirilmelidir.
• Kadrosuz, güvencesiz bir şekilde çalışan emekçiler kadroya geçirilmelidir.
• Aile hekimlerine ve tüm sağlık emekçilerine emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan, insanca yaşamaya yetecek düzeyde, izin kullandıklarında, hastalandıklarında, çocuğu olduğunda veya ailesinden biri öldüğünde kesilmeyecek maaş ödenmelidir.
• Yüzde 35 vergi kesintilerinden vazgeçilip her ay sabit kalmak koşuluyla en fazla %15 vergi kesintisini hayata geçirilmelidir.

35 haftadır sürdürdüğümüz "Vergide Adalet İstiyoruz" eylemlerimizi taleplerimiz karşılanana dek her çarşamba sürdüreceğiz. Baskıcı ve hak kayıplarını içeren düzenlemelere ve uygulamalara karşı mücadelemiz dün, bu gün ve yarın yapacağımız 3 günlük iş bırakmalarla sınırlı kalmayacağını sonuç alana dek artarak devam edeceğini bir kez daha ilan ediyoruz. Sağlık hizmetlerinin kar alanı olmasına, sağlığın ticarileşmesine, sağlık çetelerine ve yaptıkları kötülüklere karşı halkımızı korumaya tüm bunlar için mücadele etmeye kararlıyız."

Söz alan SES Genel Merkez Yöneticisi Mehmet Sıddık Akın da, "önünde bulunduğumuz bu ASM binası kiralık, doktor arkadaşlarımıza kiralanmış durumda. Ve buradaki bütün aklınıza gelebilecek kışın ısınmasından, yazın serinlenmesinden, onun dışında kırtasiye işlerinden burada eğer bir arkadaş çalıştırıyorlarsa, onun maaşından, SGK'sından vesairesinden sorumlu. Hekim arkadaşlarımız neredeyse bir tüccar statüsüne getirildi. Hekimlere, sağlık emekçilerine bu yapılanın bir zulüm olduğunu ifade ediyoruz. Biz kamusal, nitelikli, ücretsiz, anadilinde sağlık derken, yurttaşların rahatlıkla gelip muayene olabileceği mekanlar da istiyoruz" diyen Akın: "Korucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği bir sistem istiyoruz. Bu sistem içerisinde koruyucu sağlık hizmetleri öncelenemez" dedi.

“SİZ BU HALKI HASTA ETMİŞSİNİZ”

Sağlık Bakanının 85 milyon nüfusla, yılda 1 milyon hasta bakılmasını başarı olarak nitelemesine değinen Akın: "Şimdi bu ne demek biliyor musunuz? Avrupa Birliği, OECD gibi gelişmiş ülkelerde bir kişinin hastaneye yıl içerisinde başvuru sayısı 6 sefer, bizde 12 sefer. Yani bizde bir insan 12 sefer yılda hastaneye yada sağlık kurumlarına başvurmuş oluyor. Avrupa Birliği, OECD gibi yaşlı nüfusun fazla olduğu ülkelerde daha fazla başvuru olması gerekirken bizdeki başvuru sayısı onların iki katı. Burada Sağlık Bakanına sesleniyoruz: Siz bu halkı hasta etmişsiniz, sağlık talebini özellikle kışkırtıyorsunuz" dedi.

Ücretlilerin, esnafların tamamının vergilerini ödediğini, sürekli yeni dolaylı vergiler getirildiğine dikkat çeken Akın şunları belirtti: "Bu yetmezmiş gibi temel ücretlerimizden yüzde 35'e varan vergiler ödüyoruz. Bu kadar özelleştirmeci, piyasacı bir mantıkla sağlık hizmetleri yürütülürken halkın cebinden, katılım paylarına, ilave ücretlere zamlar yapılırken aynı zamanda eziyet yönetmelikleriyle de bizi terbiye etmeye çalışıyor. Bu adaletsizliğin sonlanmasını istiyoruz. Herkesin ücretine göre vergilendirilmesini ya da gelirine göre adil bir vergi sistemi getirilmesini istiyoruz. Birileri sermayeye alan açmak açısından kendine göre yönetmelikler çıkarıyor, biz bu yönetmelikleri kabul etmiyoruz. Bizim talebimiz şu: Bu önce sağlık hizmetlerinin öncelendiği apartman altlarında, cami altlarında, depreme dayanıksız binalarda güvensiz binalarda sağlık hizmeti vermek değil. Halkın da nitelikli sağlık hizmeti alabildiği mekanlarda, kadrolu güvenceli personellerle kamusal bir şekilde sağlık hizmetini vermek istiyoruz. Bunun da mücadelesini yürütüyoruz. Bu mücadele de halkımızı yanımızda görmek istiyoruz. Desteklerini bekliyoruz." (Aydın/EVRENSEL)