10 Kasım 2024 17:18

Bursa susuzluk sınırında: Önlemler alınmazsa Türkiye su fakiri ülkeler arasına girecek

Bursa Kent Konseyi Çevre Meclisi susuzluk ve iklim krizine dikkat çekmek için Nilüfer Barajı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi.

Bursa susuzluk sınırında: Önlemler alınmazsa Türkiye su fakiri ülkeler arasına girecek

Fotoğraf: Evrensel 

Bursa’nın içme suyu ihtiyacını karşılayan Nilüfer Barajı kuraklık alarmı veriyor. Bursa Kent Konseyi Çevre Meclisi Nilüfer Barajı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi.

Açıklamayı Bursa Kent Konseyi Çevre Meclisi Başkanı Dr. Özge Sivrioğlu okudu.

"TÜRKİYE SU STRESİ YAŞAYAN ÜLKELER ARASINDA"

Canlı hayatında yaşamın kaynağı olan suyun sınırlı bir doğal kaynak olduğunu vurgulayan Sivrioğlu, "Türkiye su kaynakları bakımından zengin bir ülke değildir. Türkiye’de kişi başına düşen su miktarı 2023 yılı hesaplamalarına göre 1313 metreküp olup, Türkiye su stresi yaşayan ülkeler arasında yer almaktadır. Önlemler alınmazsa yapılan projeksiyonlara göre 2030 yılında Türkiye su fakiri ülkeler arasına girecektir” dedi.

"BURSA’DAKİ BARAJLARIN SU DOLULUK ORANLARI YÜZDE 19,47"

Dünyada ve ülkede yaşanan küresel iklim krizinin olası etkilerini artık bireysel olarak da hissetmeye başladıklarını ifade eden Sivrioğlu, “Temel sebebi fosil yakıt kullanımı olan ve atmosferdeki sera gazlarının artışı nedeniyle oluşan iklim krizinin bir sonucu olarak da yağmayan kar, azalan yağışlar bizleri ciddi bir susuzluk ve kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya bırakmaktadır. Yoğun nüfus, şehirleşme ile azalan yeşil alanlar, binalarda kullanılan ısı tutucu malzemeler ve enerji kullanımından açığa çıkan ısı birleşerek kentlerde ısı adaları oluşmasını sağlar. İklim değişikliği kentsel ısı adalarının nedeni değildir, ancak daha sık ve daha yoğun sıcak hava dalgalarına neden olur ve bu da şehirlerde kentsel ısı adası etkisini artırır. Yapılan çalışmalar göstermektedir ki ülkemizde en fazla su kullanımı sulama kaynaklıdır. Ancak akarsu havzalarında işletilen madenlerin, yeraltı ve yüzeysel su kaynaklarımızı kullanan ve kirleten kontrolsüz sanayileşmenin, bilinçsizce kullanılan tarım ilaçlarının, geleneksel sulama yöntemlerinin su kaynakları üzerindeki tahribatı da azımsanmayacak boyutlardadır. Bu kullanımlar sonucunda ve iklim krizinin büyük etkisiyle yeraltı sularının ve kentimizin önemli su arzı sağladığı barajlarda su seviyeleri düşmektedir. Bugün itibariyle BUSKİ verilerine göre Bursa’daki barajların su doluluk oranları yüzde 19,47’dir. Nilüfer barajındaysa su hemen hemen bitmiş durumdadır. Baraj doluluk oranlarının bu seviyelere düşmüş olması yakın gelecekte planlı-plansız su kesintilerinin gündeme gelmesine neden olacaktır. İklim krizi nedeniyle değişen şartlar mevsim normallerinde olması gereken yağışları engellemektedir. İşte bu yüzden bizlerin tüketim alışkanlıklarımızı değiştirmemiz gerekmektedir." diye belirtti.

TALEPLER

"Su yoksa sağlık yok, yiyecek yok kısacası hayat yok" diyen Sivrioğlu, taleplerini şöyle sıraladı:

  • "Bursa’nın her tarafını çevreleyen sanayi de daha az su kullanan, sıfır sıvı deşarjı sistemleri gibi suyun geri kazanımını sağlayan ileri teknolojiler kullanmalı,
  • Baca gazı filtrelerinin uygunluğu kontrol edilmeli ve çıkan gazlar yasal sınırlara indirilmeli,
  • Su havzalarında kapasitenin çok çok üzerinde vahşi madenciliğe terkedilen ormanlarımızda ruhsatlar kontrol altına alınmalı, vahşi madencilik faaliyetlerinin sınırlandırılmalı, durdurulmalı,
  • İklim değişikline karşı elimizdeki en büyük koz olan ormanlarımız için ülkemizde Yeşil Orman Seferberliği yapılmalı,
  • Tarımda vahşi sulamadan vazgeçilip damla veya yağmurlama sulamaya geçiş yapılmalı, teknoloji destekli akıllı ve sürdürülebilir tarım uygulamalarına geçişe teşvik sağlanmalı, 
  • İlgili merciler su hatlarındaki kayıp ve kaçakları ortadan kaldırmak için çalışmalar yapmalı." (Bursa/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et