Evrensel'in manşeti | Kamu işçileri: Elimizi taşın altına koymalıyız

Erdoğan-Şimşek programı kapsamında asgari ücretin yanı sıra kamu sözleşmelerini de yüzde 25’le bitirme hazırlığı yapılıyor. Kamu işçileri uyarıyor: “Biz harekete geçmezsek 2024’ü mumla aratacaklar. Çözüm genel grev, genel direnişte. Beklenticilik ise en büyük tehlike.”

700 BİN İŞÇİYİ KAPSIYOR

Kamu sözleşmeleri 2025 ocak ayında başlayacak. Sözleşme tarımdan sağlığa, enerjiden kara yollarına farklı iş kollarında çalışan 700 bin işçiyi kapsıyor. İşçiler ücretlerinin artırılması için mücadele verirken, sendikacılar yeni sözleşme dönemini işaret ederek “Bekleyin” diyor. İktidar ise sözleşmeyi hedef enflasyonla bitirme hazırlığında.

YOKSULLUK SINIRI TALEBİ

Kamu işçilerinin ücret ortalaması 30 bin lira civarında. Bu rakam başta savunma sanayi olmak üzere, pek çok iş kolunda, taşeron firma bünyesinde çalışan işçilere verilen ücretten bile düşük. “Kira ve faturalar hariç elimizde 10 bin lira kalıyor” diyen işçiler, yoksulluk sınırında ücret, sosyal haklar ve vergi yükünün azaltılmasını istiyor.

İSTİFA GÜVENCESİZLİK DEMEK

“Kamuda çalışmanın bir özelliği kalmadı” diyerek işten ayrılanların sayısı artıyor. Ayrılanın yerine yeni işçi alınmıyor, iş yükü artıyor, güvencesiz çalışma koşulları daha da yaygınlaşıyor. Sendikacılar ise hem asgari ücret tartışmalarına hem de kamuda yaşanan gelişmelere sessiz. Bu nedenle işçiler “Danışıklı dövüş içindeler” diyor.

GENEL GREV TALEP EDİYORUZ

2 yıldır mücadele içerisinde olan işçiler şu çağrıda bulundu: “700 bin işçiyiz. Ama çok azımızın sesi çıkıyor. Her işçi mücadelenin ucundan tutmalı. Bugün genel grev talep ediyoruz. Sendikacılar yanaşmıyor. Onları zorlayacak biziz. Çoluk çocuğumuzun rızkı söz konusu. Birlikte olmadığımız zaman geleceğimizi kaybediyoruz.”

• Yoksulluk sınırı: 66 bin 553 TL
• Açlık sınırı: 26 bin 526 TL
• Asgari ücret: 17 bin 2 TL
• İşçilerin vergi oranı: Yüzde 27

HEKİMLERİN GREVİ TÜM DÜNYADA TARİHSEL BİR EŞİKTE          

Hekimler, sağlıkçılar yorgun, kaygılı ama bir o kadar da direngen ve mücadeleci. Salt bizde değil birçok ülkede durum benzer. Ülkede ve dünyada hekimlerin ve cümle sağlıkçıların süre ve sıklık olarak grev pratiği gittikçe yaygınlaşıyor.

Türk Tabipleri Birliği (TBB), sendikalar ve ilgili derneklerin oluşturduğu 14 kuruluş, yönetmeliği protesto etmek üzere üç günlük iş bıraktı geçtiğimiz hafta. Talepler karşılanmazsa aralık ayında beş gün grev gündemde.

Unutmayalım, dayanışmanın dışında kalmayalım. 

AİLE SAĞLIĞI MERKEZİ, TİCARET MERKEZİ OLMASIN GREVİ

Grevin temel nedeni, birikmiş sorunların yanı sıra, Sağlık Bakanlığının hazırladığı ve 1 Kasım 2024 itibarıyla uygulamaya koyduğu bir yönetmelik idi. Yönetmelik aile hekimlerine çok sayıda performans hedefi getirdi. Çoğunun halk sağlığına katkısı olmadığı gibi hekim özerkliğine müdahale anlamı da taşıyor.

Aile sağlığı merkezleri kapanıyor. Açık gözüken birimlerde doktor yok. İşte ticarethane mantığı budur. Bu akla ziyan sisteme kolay kolay doktor bulunamıyor. Aile hekimleri yıllardır isyanda. Üstüne bir de yönetmelik gelince… Maliyetleri kısmak için üst üste kesintiler, performans kriterleri… Grevin nedeni de bu sistemin kendisi.