Hobi bahçeleri tarım arazilerini parçalıyor

Ülkenin dört bir yanında olduğu gibi İzmir Foça’da da tarım arazileri hobi bahçeleri nedeniyle bölünerek tarımsal üretimden kopuyor. Tarım arazilerinin bölünerek hobi bahçesi adı altında tarımsal alan olmaktan çıkarılmasına karşı tepkiler devam ediyor.

Foça’da tarım alanlarındaki kaçak yapılaşmaya ve hobi bahçelerine karşı mücadele eden Foça Tarih ve Doğa Talanına Hayır Platformu Sözcüsü Ramis Sağlam, ilçenin 25 noktasında pankart asarak farkındalık yaratmaya çalıştıklarını belirtti. Sağlam’ın, tarımsal üretime devlet desteğinin giderek azalması, çiftçinin ürününü değerinde satamaması gibi nedenlerin üretici köylüleri tarımdan uzaklaştırıp toprağını satmaya zorladığına dikkat çekti.

“TARIMI YOK EDEN YAPILAŞMAYA KARŞIYIZ”

Tarım arazilerinin üretim dışına çıkarılmasının, tarımın geleceği için önemli bir sorun olduğunu söyleyen Sağlam “2018 yılında kamuoyunda imar barışı olarak nitelendirilen imar affı nedeniyle verimli tarım toprakları üzerinde inşa edilen kaçak yapılar kalıcı hale getirildi. Kaçak yapıların kullanımlarının önü açılarak, tarım arazilerinde telafisi mümkün olmayan tahribat ve kayıplar yaşandı. Adeta tarım alanlarında talan yaşanmaya başlandı. Foça’nın tarım yoğunluklu mahalleye çevrilen köylerinde hobi bahçeleri mantar gibi bitmeye başladı” dedi.

“PLANSIZ YAPILAŞMAYA KARŞIYIZ”

Tarım arazilerinin yapılaşmaya açılması ve plansız yapılaşmanın önünün alınamamasının tarımı bitirme noktasına getirdiğinin altını çizen Sağlam, “Tarım arazilerinin korunmasında en büyük dayanak 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’dur. Kanun gereği hiçbir koşulda kanunda belirtilen miktarların dışında toprağın bölünemeyeceğini ve yapılaşma yapılamayacağını ifade ediyor. Tarım arazilerini amaç dışı kullanıma açan hobi bahçeleri, ‘Ekoköy’ adı altındaki lüks villa projeleri, tamamen hukuksuz ve kaçak konumdadır. 2020 yılında 7255 sayılı ‘Gıda, Tarım ve Orman Alanında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun’ kabul edilerek caydırıcı cezalar gelmiştir. Ancak geçen 4 yıl içinde sorun çözülememiştir. Bu alanlarda kanunda belirtilen takip ve müeyyidelerin (yaptırımların) uygulanması hem Tarım Bakanlığı hem de belediyelerce yapılması gerektiği halde denetim ve uygulamalar çok yetersizdir” diye konuştu.

İMAR AFLARI BEKLENTİ İÇİNE SOKTU

1955-2002 yılları arasındaki 47 yılda 8 kez imar affının gündeme geldiğini vurgulayan Sağlam, “AKP 22 yıllık iktidarında 8. imar affını çıkardı. Bugün gelinen noktada niteliği belli olmayan yapı stokları ortaya çıktı. Uzmanlar, bu stokların yaklaşık yüzde 65’inin kanuna aykırı yapıldığını ifade ediyorlar. İmar suçunun cezasız kalması sonucu vatandaşlar maalesef kaçak yapılaşmaya teşvik ediliyor. Ülkemizdeki sınırlı tarım alanlarının parça parça yok olduğu gerçeğiyle karşı karşıyayız. Dün olduğu gibi bugün de imar affına yönelik mevzuat değişikliklerinin ve bu yöndeki söylemlerin her zaman karşısında olduğumuzu belirtmek isteriz” ifadesini kullandı.

“BAĞ EVİNE DEĞİL KAÇAK YAPIYA KARŞIYIZ”

Hangi koşullarda tarlaya ev yapılabileceğinin yasal olarak belirtildiğini hatırlatan Platform Sözcüsü Sağlam, “Tarla 5 bin metrekareden küçükse ya da kadastral yolu yoksa ev yapmanız mümkün değil. Tarlanın büyüklüğü 5 bin metrekarenin üzerindeyse yapacağınız evin toplam metrajı ekstra kabul edilir. 150 metrekarelik bir ev yapacaksanız tarlanız en az 5 bin 150 metrekare olmalıdır. Sit alanındaki ya da tarım il müdürlüklerinin sınırını çizdiği ovalardaki tarlalara, DSİ çalışması yapılmış sulanabilir arazilere ev yapılması olanaklı değildir” bilgisini paylaştı.

“CEZAİ YAPTIRIMI VAR”

Konteyner, prefabrik ya da bungalova da izin olmadığını ifade eden Sağlam, “Ruhsatı olmayan her şey yapı kaçaktır. Belediyelerin yıkma ve ceza kesme yetkisi vardır. Bu koşullar uymadığınızda ceza davası açılması için ihbarda bulunup hapis cezası bile alabilirsiniz. Belediyelerin göz yumduğu koşulda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yıkım gerçekleştirir, parasını 2 kat şekilde belediyeden keser. Bunu şahıslara ödetme yetkisine sahiptir” dedi. (İzmir/EVRENSEL)