EMEP Milletvekili Sevda Karaca: İşçi hakkını istese, karşısında jandarma var, müftü var, polis var
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçe görüşmelerinde konuşan EMEP Milletvekili Sevda Karaca, "İş hukuku mevzuatında işçiye ne çalışırken ne de çalıştıktan sonra bir hak halmadı" dedi.
İLGİLİ HABERLER
EMEP'li Bayhan: Neden iş cinayetlerinden bahsetmiyorsunuz?
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2025 bütçesi: Teşviklere devam, güvencesiz ve esnek çalışma kurumsallaşma yolunda
AKP'den asgari ücret zammına garip öneri: Daha fazla çalışmak lazım
Sendikalar yasası demokratikleştirilmeli
Herkes asgari ücreti konuşuyor, Türk-İş sessiz
Evrensel'in manşeti | Tırpan ortaklığı
Emek Partisi Antep Milletvekili Sevda Karaca, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesine ilişkin Plan ve Bütçe Komisyonu'da konuştu. Karaca, "Bugün iş hukuku mevzuatı yıllar içerisinde kırpılarak öyle bir hale geldi ki; işçiye ne çalışırken ne de çalıştıktan sonra hak kalmadı. Masal gibi anlatıyorsunuz ama esnek çalışma aslen patronun üretim sürecindeki ihtiyacının temel alınmasını, işçilerden en çok faydayı sağlamayı, ihtiyacı varsa kuralsızca çalıştırmayı, ihtiyacı bittiğinde herhangi bir kısıtlamaya katlanmadan işine son vermeyi, olabildiğince az ücret ödemeyi, olabildiğince az hak tanımayı hedefler. Bundan ötesi değil" dedi.
November 14, 2024
Karaca, "İktidarınız döneminde, işçi ve emekçileri köle haline getiren ne kadar düzenleme varsa hepsini müjde diye sundunuz. Bugün iş hukuku mevzuatı yıllar içerisinde kırpılarak öyle bir hale geldi ki; işçiye ne çalışırken ne de çalıştıktan sonra hak kalmadı. Bu memlekette işçileri korkunç koşullarda çalışıyorlar. Günlük ortalama çalışma süresi 10-12 saat, haftalık 7 gün. Sendika işyerlerine giremiyor, girse bile patronun seçtiği sendika oluyor. İşçi hakkını istese, karşısında jandarma var, müftü var, polis var. Bakanlığınıza şikayet etse, gözünüz kulağınız kapalı. Adliyeye gitse yıllarca sürünüyor. Bu sizin müjdelerinizin sonucu. Şimdi yine işçilere müjdeler sunuyorsunuz" dedi.
Yeni iş mevzuatına ilişkin konuşan Karaca şöyle devam etti:
"Masal gibi anlatıyorsunuz ama esnek çalışma aslen patronun üretim sürecindeki ihtiyacının temel alınmasını, işçilerden en çok faydayı sağlamayı, ihtiyacı varsa kuralsızca çalıştırmayı, ihtiyacı bittiğinde herhangi bir kısıtlamaya katlanmadan işine son vermeyi, olabildiğince az ücret ödemeyi, olabildiğince az hak tanımayı hedefler. Bundan ötesi değil. Esnek çalışma özellikle kadın emekçilere müjdeleniyor. Neymiş? Hem çocuklarına ve evlerine bakacaklar, hem de çalışacaklar. Kadın istihdamını arttıracak proje diye övünerek "İş Pozitif Programı"nı anlattınız ya. İşte esnek çalışma modellerinden biri de bu. Peki ne oluyor bu modelde? Patronlar kadın işçileri 3'er ay cep harçlığı karşılığında kullanıp atıyorlar, üstüne teşvik alıyorlar, siz de "kadın istihdamını arttırdık" diyorsunuz."
"EMEKLİLİK HAKKI VE KIDEM TAZMİNATI YOK EDİLİYOR"
İktidarın ezeli hedefinin kıdem tazminatının kaldırılması olduğunu söyleyen Karaca, "Orta vadeli programda açıklamışsınız, kıdem tazminatını yok etmek için getirdiğiniz tamamlayıcı emeklilik sistemi ile emekçileri TES'lim alacaksınız. Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek böyle bir şey: Önce emekli maaşlarını yaşanamaz seviyeye düşürdünüz, şimdi "TES ile, çalışma dönemindeki yaşam standartları korunabilecek" diyor. Yalan söylüyorsunuz.TES'de toplanan paralar, aynen BES'te olduğu gibi fonlarda değerlendirilecek ve sermayenin ihtiyaçları için kullanılacak. Bir taşla iki kuş: Hem kıdem tazminatından kurtulma hem de sermayeye yeni kaynak yaratma" ifadelerini kullandı.
"PATRONLARA SENDİKA SEÇME ÖZGÜRLÜĞÜ"
Urfa'daki Özak Tekstil işçileri BİRTEK-SEN'e üye oldular diye, BİRTEK-SEN'e "başka sendikaya üye işçileri istifaya zorladığı" gerekçesiyle toplam 1 buçuk milyon liraya yakın ceza kesildiğini hatırlatan Karaca, "İşçilerin sendikal özgürlüğünü patrondan korumak için çıkarılan bu düzenleme ilk defa bir sendikaya uygulandı. Sendika özgürlüğünü tehdit eden, işçilere her türlü kötü muameleyi, şiddeti reva gören, işçi hak arayınca işçileri toplu halde işten çıkaran patron, ama cezalı işçilerin hak arayışına destek veren BİRTEK-SEN. Bu cezayla iktidar ve patronla iş birliği yapmayan tüm sendikalara göz dağı mı verdiniz? Bu cezayla patronlara sendika seçme özgürlüğünü de genişletmiş oldunuz tebrik ediyoruz. Bu cezayla, sınıf sendikacılığı yaparsan basarım cezayı, çökertirim seni ekonomik olarak dediniz, maşallah! Böyle mi arttıracaksınız sendikalılık oranını" diye konuştu.
İŞTEN ÇIKIŞ KODLARI
Patronların belgesiz ve delilsiz olarak diledikleri kodu yazabildiğine dikkat çeken Karaca, şunları söyledi:
"İşçinin işsizlik ödeneğinden yararlanıp yararlanmayacağını da, başka yerde iş bulup bulamayacağı da patronun keyfine bırakılıyor. Asıl hırsızlığı yapan patronlar, çoğunlukla emeklerinin hakkını isteyen işçilere 'hırsızlık, ahlaksızlık, güveni kötüye kullanma' yaftası yapıştırıp onları açlığa mahkum ediyor. Bunun aksini ispat etmek için işçi dava açmak zorunda kalıyor. Kazansa bile patrona bir yaptırım yok. 'İstifa dilekçesi yaz yoksa çıkışını yüz kızartıcı koddan yaparım, iş bile bulamazsın', 'Bu paraya razı ol yoksa 46 kodla işten çıkartırım, işsizlik maaşı alamazsın' tehdidi duymayan işçi kalmadı memlekette, haberiniz var mı?
Yapılacak şey açık, işten çıkış kodu uygulamasına son verilmeli, çalışırken primini ödeyen her işçinin işsiz kaldığında işsizlik ödeneğinden yararlanması garanti altına alınmalı. Bunları yapacak mısınız?" (HABER MERKEZİ)
Evrensel'i Takip Et