Seka Tekstil’de kayıt dışılık, esnek çalışma kol geziyor
İstanbul Kağıthane’de faaliyet yürüten Seka Tekstil, 150’ye yakın işçisinin ezici çoğunluğunu sigortasız, iş yapmak istediği gün kadar ve ağır koşullarda çalıştırıyor, ücretlerini ödemiyor.
Fotoğraf: Evrensel
Seka Tekstil 150 işçiyle İstanbul Kâğıthane’de üretim yapan bir tekstil işletmesi. 2024‘ün şubat ayında Kağıthane Belediyesinin istihdam ofisi üzerinden işe giren Mutlu, arkadaşı Mohamad’i de çağırarak asgari ücretle işe girmeye hazırlanıyor. İşe giren iki arkadaş, Mutlu ve göçmen İşçi Mohamad daha önce de birlikte çalıştıkları iş yerlerinde yevmiyeli, sigortasız ve güvencesiz çalışmış olduklarından kendilerine teklif edilenleri çok da yadırgamıyor. Her hafta çalıştıkları gün kadar ücret alacaklarını öğrenen işçiler işbaşı yapmaya hazırlanırken Mutlu bir ev kiralıyor.
Fabrikada işçileri karşılayan tablo ise burada işlerin anormal seyrettiğini gösterir nitelikte. İş yerinde 150 işçinin neredeyse yarısını, kayıt dışı çalıştırılan göçmen işçiler oluşturuyor. Üç katlı bir binadaki işletmede iş yükünün ağırlığı birçok ulustan göçmen işçiler ve yerli işçiler arasında bölüşülüyor. İşçiler şubattan temmuza kadar düzensiz çalışma, düzensiz ücret ve ağır çalışma koşullarıyla çalışmaya devam ediyor. Temmuz ayı için 20 bin TL ücrette anlaşılıyor. İlk haftanın ücretlerinin ödenme vakti geldiğinde Mutlu kendi hesaplarına göre ücretinin düşük yatırıldığını fark ediyor. Muhasebeye çıktığında aylık 20 bin TL’ye anlaştıklarını ve 20 iş günü üzerinden hesaplandığında günlük ücretinin 1000 TL olması gerektiğini hatırlatıyor.
‘REŞİT BARİ SEN YAPMA’
Patron Reşit Beyazkuş, Mutlu’ya başka bir hesap çıkarıyor. Alması gereken ücretin neredeyse yüzde 40’ı yok oluyor. İş yerinde birçok işçinin ücretlerinin çeşitli “hesap oyunlarıyla” iç edildiğini aktaran Mutlu, “Muhasebeciyle birlikte hesapladıktan sonra patronun hesabını duyunca muhasebeci arkadaş da şaşırdı. Patrona, “Reşit bari sen yapma, 20 bin TL’ye anlaştıysanız günlük 1000 lira ödememiz lazım” dedi. Patron da “Tamam ödeyeceğiz” dedi” şeklinde yaşananları anlatıyor. Mutlu da ardından çalışmaya döndüğünü ancak ücretinin tam yatmaması nedeniyle o günlerde masraflarını karşılayamadığını aktarıyor.
Fabrikada çalışma koşullarının ağırlığını ve düzensizliğini vurgulayan işçiler, fabrikada birkaç işçi dışında kimsenin sigortası olmadığını söylüyor. Yerli işçilerin çoğunluğu emekli işçilerden oluşurken göçmen işçilerin tamamının kayıt dışı çalıştırıldığı belirtiliyor. Suriyeli göçmen İşçi Mohamad kendisinin de kayıt dışı çalıştırıldığını söylüyor. Kendi ücretinin de anlaşma sırasında söylenenden düşük yatırıldığını ancak kendisine Mutlu’ya yapılan açıklamanın bile yapılmadığını belirtiyor. İki işçi de düzensiz çalışma saatlerini, iş yoğunluğu olduğunda zorunlu mesailerin olduğunu, ancak bu mesailerin ücretlerinin de ödenmediğini belirtiyor.
ÇALIŞTIRIRKEN VAR, HAK ÖDEMEYE GELİNCE KAPI DUVAR
Mohamad ve Mutlu bu koşullara daha fazla dayanamayarak işten ayrılıyor. Alacaklarını talep ediyorlar. Ancak Mutlu ve Mohamad 5 bin ve 3 bin TL’lik alacaklarını almak için şirketle iletişime geçtiklerinde cevap veren olmuyor. “Patron, kayıt dışı çalıştırıyor, ücretleri elden veriyor. Yaptığı kanunsuzluklar hakkımızı aramak istediğimizde ise ona kalkan oluyor” diyor. Patron Reşit Beyazkuş’a defalarca mesaj atan ve arayan Mutlu, Beyazkuş’a kirasını ödeyemediğini, ücretinin kalan kısmını talep ettiğini günler boyunca anlatmaya çalışıyor. Bütün bu mesajları okuduğu anlaşılan Beyazkuş tüm bu talep ve sitemleri görmezden geliyor, cevaplamıyor.
Mohamad’da ücretinin kalan kısmını istiyor ancak kayıt dışı olarak çalıştırıldığı için başvurabileceği bir yer olmadığını söylüyor. “Zaten patron da bizi kaçak çalıştırmayı, ücretlerimize zam isteyemeyeceğimizi, ücretler yatırılmadığında hakkımızı arayamayacağımızı ve kendi sunduğu şartların hemen hemen her tekstil işletmesinde olduğunu bildiği için seçiyor” diyen Mohammad, Mutlu’nun kirasını ödeyemediği için memleketine dönmek zorunda kaldığını anlatıyor. Kendisinin de iş aradığını söyleyen Mohamad, “Patronlar hakkımızı almak için elimizden bir şey gelmeyeceğini bildikleri için bizi köle gibi kullanıyor. Ben hak ettiğim ücretimin yatırılmasını istiyorum, insan gibi çalışıp insanca haklara sahip olmak istiyorum” diyor.
Seka Tekstil Patronu Reşit Beyazkuş, iş yerinde çalışanların sigortasız ve düzensiz çalıştırıldığı, göçmen işçilerin kayıt dışı çalıştırıldığı, iş yerindeki çalışma koşulları, ücretlerin neden ödenmediği konularını sormak için yaptığımız aramalara cevap vermedi. Beyazkuş, işçilerin aktardığı üzere bilinen telefon numarası üzerinden çağrıları yanıtsız bırakırken Seka Tekstil’in iletişim numaralarından da sorularımızı yanıtlayacak bir kişiye ulaşamadık.