EMEP’li Bayhan Bakan Tekin’e sordu: İAÜ Kadın Araştırmaları Kulübü'ne yeni yönetim atanması kayyım değil midir?
İAÜ yönetiminin Kadın Araştırmaları Kulübü yönetimini görevden almasını Meclis gündemine taşıyan EMEP’li Bayhan Bakan Tekin’e sordu: “Yeni bir yönetim atanması kayyım atamak değil midir?”
![EMEP’li Bayhan Bakan Tekin’e sordu: İAÜ Kadın Araştırmaları Kulübü'ne yeni yönetim atanması kayyım değil midir?](https://staimg.evrensel.net/upload/dosya/276034.jpg)
Fotoğraf: EMEP
İstanbul Aydın Üniversitesi yönetimi, İAÜ Kadın Araştırmaları Kulübü'nün yönetimini, Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner isimli iki genç kadının katledilmesinin ardından 8 Ekim tarihinde yaklaşık 800 öğrencinin katıldığı bir eylemi gerekçe göstererek feshetti.
Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan’da üniversitede yaşanan sorunları Meclis gündemine taşıdı. Bayhan, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e “İstanbul Aydın Üniversitesi Kadın Araştırmaları Kulübü Yönetimini görevden alarak yerine yeni bir yönetim atanması kayyım atamak değil midir?” diye sordu.
Bayhan, üniversite yönetimlerinin genç kadınların “güvenli yaşam taleplerini” susturma çabasının, üniversitelerdeki anti-demokratik tutumun devamı olduğunu belirterek, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e şu soruları yöneltti;
“ÜNİVERSİTEYE YÖNELİK GEREKLİ İNCELEMELERİ BAŞLATACAK MISINIZ?”
- Kadına yönelik şiddet ve artan kadın cinayetlerine karşı sadece İstanbul Aydın Üniversitesi’nde değil, birçok üniversite ve kampüste genç kadınlar güvenli kampüs, eşit ve güvenli bir yaşam talepleriyle eylemler düzenlemiştir. Ancak İstanbul Aydın Üniversitesi, üniversitelerdeki tüm demokratik karar alma mekanizmalarını yok sayarak, kendi keyfi ve tekçi kurallarını işletmiştir. Kadın cinayetlerine karşı ses çıkaran bir kulübün yönetiminin feshedilmesine izin vererek bu hukuksuzluğun arkasında mı duracaksınız yoksa üniversiteye yönelik gerekli incelemeleri başlatacak mısınız?
- İstanbul Aydın Üniversitesi Kadın Araştırmaları Kulübünün yönetiminin fesih kararı öğrencilere nasıl bir gerekçe ile iletilmiştir? Kulüp başkanına sözlü olarak fesih kararı bildirilirken öğrencilere “Ağlayın, tepinin, sinirlenin isterseniz” gibi ifadelerle baskı yapıldığı iddiaları, kulüp yönetimine savunma hakkı tanınmaması ve demokratik bir hakkın gasp edilmesi sizce suç değil midir?
- Kulüplerin faaliyetlerine destek olmak yerine baskı mekanizmalarını sürdüren bir vakıf üniversitesinin, öğrencilerden aldığı yüksek ücretlerin nereye harcandığını sorgulamayacak mısınız? Öğrencilerin ödediği bu ücretler, kampüs içi sosyal faaliyetlere ve öğrenci kulüplerine destek sağlamak yerine başka hangi amaçlarla kullanılmaktadır? Üniversite yönetimi, hukuksuzca hiçbir gerekçe göstermeden kulübün yönetimini feshetme cesaretini nereden almaktadır?
- Kulüp yönetiminin fesih kararı yazılı olarak kulüp yönetimine iletilmemişken, okul tarafından kulüp için yeni bir yönetim belirleneceği ifade edilmiştir. Kulüp yönetimine adeta kayyum atanacağının söylenmesi, demokratik bir üniversitenin ve kulüp yönetimini seçen üyelerin iradesinin yok sayılması anlamına gelmiyor mu? Bununla ilgili İstanbul Aydın Üniversitesi yönetimine müdahale edilmeyecek midir?
(HABER MERKEZİ)
Evrensel'i Takip Et