21 Kasım 2024 17:54

CHP Grup Başkanvekili Günaydın'dan Bakan Tunç'a: Had bildirmek Adalet Bakanına düşmez

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Kılıçdaroğlu'nu hedef alan Adalet Bakanı Tunç'a, "Ne yedinci genel başkanımıza ne mevcut kadrolarımıza had bildirmek Adalet Bakanına düşmez, haddini bil" dedi.

CHP Grup Başkanvekili Günaydın'dan Bakan Tunç'a: Had bildirmek Adalet Bakanına düşmez

Fotoğraf: ANKA

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'u eleştirdi. Günaydın, “Bu Meclis, oturduğu koltuklardan aldıkları cesaretle ileri geri konuşan çok bakan gördü. O bakanları da koltuklarını kaybettikten sonra pejmürde halde Meclis lokantasına yemek yemek için gelirken de saptadı. Dolayısıyla haddini bil Adalet Bakanı. Ne yedinci genel başkanımıza ne mevcut kadrolarımıza had bildirmek, Adalet Bakanına düşmez. Adalet Bakanı yargıyı temsil ettiğinin farkına varmalı, bu saygınlıkla konuşmalı, hakimleri ve görevdeki mahkemeleri etkilemeye yönelik herhangi bir adım atmamalıdır” dedi.

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un 7. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında açılan hapis ve siyasi yasak istemli davanın 22 Kasım’da görülecek duruşmasına yönelik yaptığı açıklamaya tepki gösterdi. Günaydın, "Duruşmayı açıkça yönlendirmeye ve etkilemeye hayret ediyor. Üstelik de bu mesele sadece yedinci genel başkanımıza yönelik değil, ‘hakaret ederlerse sonları önceki genel başkanları gibi olur’ diyerek CHP’nin mevcut genel başkanına ve tüm kadrolarına yönelik bir hakaret eylemi taşıyor" dedi.

MAHRUKİ'NİN TUTUKLANMASI

Adalet Bakanlığının ilgilenmesi gereken ciddi sorunların olduğunun altını çizen Günaydın, Nasuh Mahruki’nin tutuklanması hakkında da şunları söyledi:

“Ne dedi Nasuh Mahruki?​’Mevcut yapıda çok ciddi sorunlar vardır. Bu sorunlar çözülmeden elektronik oylama sistemine geçilmesi Türkiye’nin demokrasisi açısından asla yararlı sonuçlar getirmez’ dedi. Bunu söylerken söz diziminde kastını aşan sözler de söylemiş olabilir. Nitekim sözü edilen sosyal medya paylaşımında Mahruki’nin CHP’ye yönelik çok ciddi eleştirileri de söz konusudur.

Memleketin sokaklarında çocuk katilleri, tecavüzcüleri ellerini kollarını sallayarak dolaşırken, memleket bir narkotik merkezi haline dönüştürülmüşken, adını sanını duymadığımız mafyalar memlekette AVM’lerde hesaplaşma yaparken toplumsal barışı bozmak AKUT’un kurucusu Nasuh Mahruki’ye kalmış bu kararı verenlere göre.

TRT'YE TEPKİ

"Başta TRT olmak üzere, gerçekten bir kamu yayıncısının asla yapmaması gereken tarafgir ve bence iğrenç bir yayıncılık örneği ile CHP’li milletvekilleri provokatörlükle suçladılar. Ben hem orada televizyonların hem de sosyal medyada yurttaşların çektiği görüntüleri defalarca izledim. Siz de izleyin. Tek bir CHP milletvekili ne bakana ne de AKP’li bir milletvekiline dokunmuyor. Eğer bakan, birazcık demokratik, birazcık hoşgörülü olabilseydi, birazcık TBMM tecrübesi olabilseydi kendisini orada durdurup ‘Esenyurt’ta belediyenin önünde bizi 15 gün tutmanın nasıl bir duygu olduğunu görün bakalım, bir dakika burada durun da konuşalım’ diyenlere gülerek ‘merhaba arkadaşlar, buyurun konuşalım’ der ve bir dakika sonra içeriye girerdi. O adeta milletvekillerimize kafa atmaya yeltenerek, arkadaşlarımızı iterek,kamerayı tokatlayarak şov yapmaya yeltendi. Üstelik de bu bizim provokasyonumuza dönüştü. Bir provokasyon arıyorsanız seçilmiş milletvekillerini, kolluk kuvvetleriyle karşı karşıya bırakarak Esenyurt Belediyesine kanunsuz emirlerle 15 gün boyunca sokmayan İçişleri Bakanlığı’nın bizatihi kendisine bakacaksınız. O talimatı veren İçişleri Bakanı’dır. O talimatları polise yönlendiren İstanbul Valisi’dir. Kanunsuz emri veren de uygulayan da anayasal suç işlemiştir. Ama orada CHP’li milletvekilleri Esenyurt’ta kolluk kuvvetleri ile vatandaşın karşı karşıya gelmemesi için her türlü çabanın içerisinde olmuştur.

ÇAYIRHAN DİRENİŞİ

"Çayırhan’da Türkiye’nin en modern termik santrali var. En modern diyorum, aslında bu termik santral 2020 yılına kadar özelleştirilmiş ve özel sektör tarafından işletiliyordu. 2020’de kamuya alındı. Bütün modernizasyon işlemleri yapıldı ve şimdi yeniden özelleştirilmeye gayret ediliyor. Teklif verme süresi olarak 5 Aralık’ı bildirmişler. 500 madenci kardeşimiz yer altında eylem yapıyor. Artık memleketin taşını, toprağını satmaktan, insanların ekmek parasını çıkarttığı yerleri kapatmaktan, işçi haklarıyla oynamaktan vazgeçin. Türkiye’nin bu yapay gündemleriyle uğraşırken diğer yandan da gerçekten ekonomi en ciddi sorun olmaya ve yurttaşın yaşamını içinden çıkılmaz halde sürdürmeye neden olmaya devam ediyor. Enflasyon rakamlarını 38’de 44’e revize eden Merkez Bankası, buna karşılık hedeflenen enflasyon çerçevesinde asgari ücretin, emekli aylıklarının düşük belirlendiği düzen. Bu kahrolası düzen, yurttaşı nefes alamaz duruma getiriyor.

"CUMHUR İTTİFAKI HARİÇ TÜM PARTİLER ADALET KONUSUNDA BİRLEŞİYOR"

"Bugün demokrasi tarihimiz açısından çok önemli bir gündür. TBMM’de grubu bulunan, bulunmayan toplam 14 parti var. Bundan AKP, MHP, HÜDA-PAR ve DSP, Cumhur İttifakı’nı oluşturuyor. Bunun dışındaki partiler CHP, DEM, İYİ Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, DEVA Partisi, Demokrat Parti, Yeniden Refah Partisi, Emek Partisi ve Türkiye İşçi Partisi. Burada saydığım 10 parti, hukuka, adalete aykırı kayyum uygulaması için ortak bir kanun teklifini an itibarıyla TBMM genel evrakına teslim etmiş durumdalar. Grubu bulunan siyasal partiler, kendi grupları adına bu aynı metni teslim ediyorlar. Grubu bulunmayan siyasi partiler, CHP altında imzalarını TBMM’ye teslim etmiş durumdalar. Demek ki Cumhur İttifakı hariç, tüm siyasal partiler, hukuk ve adalet konusunda birleşiyorlar." (POLİTİKA SERVİSİ)

Evrensel'i Takip Et