21 Kasım 2024 20:20
/
Güncelleme: 23:17

"Birkaç müşteki avukatına karşın bir sanık avukatı ordusu var"

Saadet Öğretmen Çocuk istismarı ile Mücadele Derneği Hukuk Koordinatörü Avukat Erdem Harmanoğlu: Bebeklerin ölümüne neden olan ihmal ve denetim eksikleri yeterince konuşulmuyor

"Birkaç müşteki avukatına karşın bir sanık avukatı ordusu var"

Fotoğraf: Evrensel

Nisa Sude Demirel
İstanbul

Özel hastanelerin yenidoğan ünitelerinde SGK'den para almak amacıyla en az 10 bebeğin ölümüne neden olan özel hastane çetesinin 18 Kasım Pazartesi gününden bu yana süren duruşmasında 4. gün sona erdi. 4. günde 5 sanığın daha ifadesi alındı, toplam 18 sanığın ifadesi alınmış oldu. Yarın saat 9.30'da kalan tutuklu sanıkların ifadesiyle duruşmaya devam edilecek. Özel hastane çetesinin ilk duruşmasında geçen dört günü Saadet Öğretmen Çocuk istismarı ile Mücadele Derneği Hukuk Koordinatörü Avukat Erdem Harmanoğlu Evrensel'e değerlendirdi.

"ASIL ÖNEMLİ OLAN İHMAL VEYA KASTEN ÖLDÜRME SUÇLAMALARI"

4 gündür birbirinden bir süreç olmadığını ifade eden Harmanoğlu, "Çünkü genel olarak sanıklar bir inkar üzerine kurulu beyan silsilesi içerisinde hareket ediyorlar ve daha çok bu yargılamayı, dolandırıcılık veya kamu kurumlarını zarara uğratma hususlarında tutmaya çalışıyorlar. Ama aslında önemli olan ihmal veya kasten öldürme suçlamaları. Daha çok o eksenden uzaklaşıp dolandırıcılık üzerinde duruyorlar. Fakat elbette bilirkişi raporları ve uzman görüşleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde, kim nasıl vefat etmiş, hangi bebek nasıl hayatını kaybetmiş bunların hepsi ortaya çıkacak ve umarım ki en sert cezaları almaları için hep birlikte bütün hukukçu meslektaşları ile beraber gereken neyse onu yapacağız" dedi.

Denetimde eksiklik ve ihmal konularından da bahseden Harmanoğlu şöyle anlattı: "Devletin bazı sistemleri vardır ve bu sistemlerde insanların birbirleriyle olan elektronik haberleşmelerinde denetlenme noktasında bir eksiklik olma ihtimali de var. Yani elbette burada hiç kimseyi zan altında bırakmak gibi bir niyetimiz yok. Zaten şu anda devletin en üst makamı olan bir mahkemede bu yargılama şu anda devam ediyor. Fakat mesela 112 çalışanı veya bir ambulans çalışanının birbirlerine hasta sevki yaparken bu iddialar var. Nasıl olur da örnek veriyor? Ya da şöyle marka ismi geçmesin, ismi geçmesin, X hastanesine gidecek bir bebek varken nasıl B hastanesine gidebiliyor? Buradaki ihmal noktasında bunu denetleme noktasında birazcık eksik kaldığımızı düşünüyorum. Çok ilerleyebilmiş değiliz. Bunun için çeşitli mekanizmaların devreye girmesi gerekiyor. Daha sıkı tedbirlerin alınması gerekiyor. Ama onlarla ilgili olarak tabii ki uzman görüşünün alınması gerektiği kanaatindeyim. Tam da bu noktada şunu söylemek istiyorum. Bu yargılamaya az önce sorduğunuz soruyla ilgili, bu ihmallerin denetlenmesiyle alakalı olarak seçkin üniversitelerimizden seçkin akademisyenlerimizin davet edilmesi gerekirdi. Onların görüşleri alınması gerekirdi. Ama maalesef böyle bir davet söz konusu değil."

"KATILMA TALEPLERİNİN REDDEDİLMESİ OLUMSUZ ETKİLEYECEKTİR"

Katılma taleplerinin reddinden de söz eden Harmanoğlu, "Çünkü Türkiye Barolar Birliği Başkanı Sayın Erinç Sağkan başta olmak üzere birçok il barosunun başkanı katılma talebinde bulundu. Yine UCIM olarak biz katılımı talebinde bulunduk. Bunun ne kadar önemli olduğunu Narin davasında gördük. Çünkü Diyarbakır eski baro başkanı ve mevcut baro başkanı ve diğer baro başkanları Narin davasında sorduğu sorularla davanın ilerleyişinde çok büyük katkı sundular. Fakat ne yazık ki bu yargılamada bütün katılma talepleri reddedildiği için detaylı sorular sorulamıyor. Tam da dediğiniz gibi birkaç tane mağdur avukatı varken karşı tarafta bir sanık avukatı ordusu var. Burada silahların eşitliği ilkesinin çok dengede olduğunu söyleyemeyeceğiz. Bunun olumsuz etkileri elbette olacaktır" diye konuştu.

Davayı takip etmeye devam edeceklerini söyleyen Harmanoğlu, "Burada açlıktan bayılsak da, susuzluktan bayılsak da asla ayrılmayacağız. Katılma taleplerimiz reddedilmiş olabilir. Fakat burada tamamen gönüllü bir avukat ordusu olarak bu davayı sonuna kadar takip edeceğiz. Notlarımızı alıyoruz. Küçük küçük dosyalar var. Hala davaya dönüşmemiş, iddianamesi hazırlanmamış. Onların hepsini biz gerekli savcılıklara yönlendiriyoruz mağdur vatandaşları. O noktada elimizden ne geliyorsa yapmaya devam edeceğiz" diyerek sözlerini tamamladı. 

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Çocukları öğüten çark

Çocukları öğüten çark

Yoksulluğun pençesindeki ailelerin çocukları tüm dünyada acımasızca emek piyasasına çekilirken, Türkiye kapitalizmi bu konuda en önde koşuyor. Çarklar köle koşullarında dönsün diye devlet gücünü seferber etmekten geri durmayan iktidar, milyon milyon işçileştirdiği çocukların da uzun ve ağır çalıştırılmasına, onlarcasının ölüme sürüklenmesine göz yumuyor.

2.3 milyon çocuk MESEM kapsamında günde 8-10 saat çalışıp ustalık belgesi aldı

15-17 yaş grubundaki neredeyse her 4 çocuktan biri çalışma hayatında

71 çocuk 2024'te çalışırken hayatını kaybetti

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
16 Şubat 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et