ODTÜ’de 25 Kasım gece yürüyüşü: Katledilen her kadının hesabını soracağız
ODTÜ'de 25 Kasım gece yürüyüşü düzenleyen genç kadınlar şiddeti besleyen politikaları dolayısıyla iktidarı protesto etti, güvenli kampüs istediklerini söyledi.
Fotoğraf: Evrensel
Sıla GEVHER
Ankara
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü için ODTÜ’lü kadınlar kampüste gece yürüyüşü düzenledi. Yurtlarda yapılan çağrıların ardından kitlesel yürüyüş düzenleyen genç kadınlar taleplerini basın açıklaması ile dile getirdi.
İktidarın cezasızlık politikası ve kadın düşmanı söylemlerinin altını çizen açıklamada “Tek adam iktidarı ve kadınların yaşamı üzerinden ürettiği bütün politikalara karşı; İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasına, 6284’ün uygulanmamasına, faillerin aklanmasına, cezasızlığa, her geçen gün ‘kutsal aile’ gibi söylemlerle kadınların hayatının daha da daraltılmasına, örgütlenen nefret söylemleriyle trans kadınların yaşam hakkına kadar saldırmasına karşı bir aradayız” denildi.
Bu yıl 400’den fazla kadının öldürüldüğü vurgulanan basın açıklamasında “Ayşenur ve İkbal’in canice öldürülmesinin ardından toplanan kitleler ve düzenlenen yürüyüşler sistematik olarak öldürülen her kadının hesabının sorulacağı ve onlar için de mücadelenin sürdürüleceğinin göstergesi” denildi.
İRAN VE FİLİSTİNLİ KADINLARLA DAYANIŞMA MESAJI
İran ve Filistin’deki kadınlarla dayanışma mesajı verilen eylemde “Bizler biliyoruz ki; gücümüz birlikteliğimizden gelir. İran’da molla rejimine karşı ölümü göze alarak direnen Ahu Derya’yla, katledilen Mahsa Amini’yle ve tüm İranlı kadınlarla, kürtaj hakkı için direnen tüm Arjantinli kadınlarla, siyonist İsrail’in saldırılarına karşı yaşam mücadelesi veren tüm Filistinli kadınlarla, emperyalist savaşların kurbanı Ortadoğulu kadınlarla; yani dünyanın her yerinde özgürlük ve yaşam mücadelesi veren tüm kadınlarla mücadelemiz ortaktır” denildi.
Kampüste de süren eşitsizliklere ses çıkarmayı sürdüren ve Citöb’ün işlevselleştirilmesi için mücadele eden kadınlar bir araya gelmeye devam ederek mücadeleyi sürdüreceklerini ifade ettiler:
GENÇ KADINLAR GÜVENLİ KAMPÜS İSTİYOR
İktidarın kadın politikalarının yansımalarının kampüslerde de görüldüğüne dikkat çeken ODTÜ’lü kadınlar, “Kampüste de baskıya, eşitsizliğe ve tacize maruz bırakılıyoruz. Işıksız yollarda yürüyor, niteliksiz ve güvensiz yurtlarda yaşıyor, bazılarımız yurt hakkından bile yararlanamıyoruz. Yurtlarda imzalatılan savunmalarla baskı altında tutuluyor, bütçe eksikliği bahanesiyle hijyenik koşullarda barınamıyoruz. Trans kadınlar olarak en temel hakkımız olan barınma hakkından yararlanamıyor, yurtlara alınmıyoruz. Akademide cinsiyete dayalı eşitsizliğe uğruyor, CİTÖB’ün işlevsizleştirilmesiyle şiddete ve tacize karşı çaresiz bırakılmaya çalışılıyoruz” dedi.
Sık sık “Güvenli kampüs, güvenli yurt” sloganları atan kadınlar “Şiddete ve tacize karşı mücadelemizle kazandığımız CİTÖB’ün aktifleştirilmesini, bize yaşatılanların cezasız kalmamasını istiyoruz!” dedi.
Basın açıklamasında ekim ayında hayatını kaybeden ODTÜ öğrencisi Gözde Topuz da anıldı: “Gözde, kadınların kurtuluşuna giden yolun mücadeleden geçtiğine inanmış, kadınların bir araya gelebilecekleri alanları yaratmak için, yekpare mücadelemizi yükseltebilmek için kendi bölümünden başlayarak sınıf sınıf, bölüm bölüm kadınların birlikte mücadelesini örmek için sıra arkadaşlarıyla yan yana gelmiştir.”