Akciğer kanserinde tanı ve tedavi sıkıntısı sürüyor
En sık teşhis edilen akciğer kanserinin tanı ve tedavisinde Türkiye’de sıkıntılar sürüyor. Kritik öneme sahip testlerin daha fazla merkezde yapılması ve ulaşılabilir olması gerekiyor.
İLGİLİ HABERLER
TÜRK TORAKS Derneği: Akciğer kanserinin baş sorumlusu sigara
Türkiye Ulusal Solunum Koalisyonu: Hava kirliliğine ve erişkin aşılamasına dikkat
Tüm kanser türleri içinde yüzde 12,4 ile en sık teşhis edilen kanser türü olan akciğer kanseri aynı zamanda en yüksek ölüm oranına sahip kanser türü. Dünyada her yıl yaklaşık 2.5 milyon yeni vaka tespit edilirken Türkiye’de 2022’de 41 bin 32 kişiye akciğer kanseri teşhisi konuluyor. Sigara kullanımının büyük etken olduğu akciğer kanseriyle Türkiye’de her 100 bin erkekten 68’i mücadele ediyor.
ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ
Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında konuşan Türk Toraks Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Gaye Ulubay, "Önümüzdeki 20 yıl içinde kadınlarda akciğer kanseri görülme oranının yüzde 70 artması bekleniyor. Bunun nedeni kadınlarda sigara kullanımının artması ve çevresel faktörler" dedi.
Erken evrede teşhis edilen akciğer kanseri hastalarının beş yıllık sağkalım oranının yüzde 90’a ulaştığını evre 4 hastalarda bu oranın yalnızca yüzde 5 olduğu bilgisini veren Ulubay “Gelişen tedavi yöntemleri sayesinde, erken teşhis edilen vakalarda sağkalım oranları giderek artmaktadır” dedi.
PASİF İÇİCİLİK RİSKİ ARTIRIYOR
Türk Toraks Derneği Torasik Onkoloji Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Tuncay Göksel, ilaçların geri ödeme kapsamında olması için moleküler test sonuçlarının resmi raporlarla sunulması gerektiğini belirterek “Akciğer kanseri tedavisinde kritik öneme sahip olan moleküler testler hekim tarafından yapılması önerildiği takdirde daha fazla merkezde yapılabilmeli ve hastalar için ulaşılabilir olması sağlanmalı. Hastaların tedaviye erken ulaşması için hastanın hekimi tarafından Sağlık Bakanlığına Sağlık Uygulama Tebliği’ne (SUT) uygunluğu için danışılması gerekmektedir. Uygunluk alan hastaların tedavilerinin geri ödemesi SGK’ya bireysel yapılan onay süreçlerine bağlıdır. Hastaların hem tanı hem de tedavi açısından mağduriyetlerinin önlenmesi için Sağlık Bakanlığı tarafından gerekli düzenlemelerin yapılması gerekmektedir” dedi.
Tütün ürünleri ve hava kirliliğinin halen akciğer kanserinde en önemli etken olmaya devam ettiğini dile getiren Göksel “Pasif içicilik de riski artırıyor. Akciğer kanserinin en önemli nedeni tütün ürünleri kullanımıdır. Pasif içicilik akciğer kanseri riskini yüzde 30 oranında artırmaktadır" dedi. (İstanbul/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et