Ayhan Bora Kaplan'a 68 yıl ceza: Davada bugüne kadar neler yaşandı?
Ayhan Bora Kaplan davasında nihai kararını açıklayan mahkeme, Bora Kaplan'a toplam 68 yıl hapis cezası verdi.
Kaynak: DHA
Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 61 kişinin yargılandığı Ayhan Bora Kaplan suç örgütü davasının Sincan Cezaevi Kampüsü'nde bugün görülen duruşmasında karar açıklandı. Mahkeme, soruşturmanın genişletilmesi taleplerini reddetti. Mahkeme Heyeti, Ayhan Bora Kaplan’a toplam 68 yıl hapis cezası verdi, bazı suçlamalardan ise beraat etti.
Kaplan'a, "silahlı suç örgütü kurmak ve yönetmek", "8 kişiye yönelik kasten yaralama", "2 kişiye yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "ağırlaşmış yaralamaya azmettirme" ve "suçluyu kayırmaya azmettirme" suçlarından toplam 68 yıl hapis cezası verildi. Sanıklar Muhammet Kaplan’a 18 yıl 36 ay, Fethi Koyuncu’ya 12 yıl 15 ay, Barış Kurt’a 8 yıl 38 ay 10 gün, Mutlu Ayaş ve Yusuf İzzet Savaş’a 4 yıl 27 ay, Kanber Keskin’e ise 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verildi. Mahkeme, 17 tutuklu sanıktan 13'ü tahliye edildi. Ayhan Bora Kaplan, Adnan Kaplan, Muhammet Kaplan ve Fethi Koyuncu'nun tutukluluk halinin devamına karar verildi.
MAHKEMEYE HAKARET ETTİ, SALONDAN ÇIKARILDI
Kaplan son sözlerinde mahkemeye hakaret etti, 15 Temmuz'da kalaşnikoflar ve uzun namlulu silahlarla TRT önünde oluşuna dair "Eğer FETÖ'cüler bu ülkeyi ele geçirmiş olsaydı aynı böyle bir yargılama yaparlardı sizde aynısını yapıyorsunuz. Maalesef bu ülke için bedel ödedim ben. Herkes anasının eteğinin altına saklanırken ben o gece sabaha kadar çatıştım. Böyle bir yargılama tarihte olmamıştır. İsrail’in Filistin’e yapmadığı zulmü yapıyorsunuz. Netenyahu’nun yapmadığı zulmü yapıyorsunuz ama Allah büyük. Adalet, Allah’ın adaleti. Sizin verdiğiniz karar benim gözümde yok hükmünde. Ne karar verirseniz verin ben kabul etmiyorum, umurumda da değil." ifadeleri üzerine Kaplan'ın ailesi alkışladı. Mahkeme Başkanı "sessiz olun" uyarısında bulundu. Kaplan, "Ne sessiz olacaklar..." dediği sırada Mahkeme Başkanı "Bora çık dışarı, dışarı çıkarın" diye tepki gösterdi. Kaplan, Mahkeme Başkanı ve heyete yönelik hakaret içerikli sözler kullandı. Kaplan, salonda çıkarıldı.
Mahkeme dün esas hakkındaki mütalaaya karşı sanıkların ve avukatlarının savunmalarının tamamlandığını belirtmiş ve heyet, sanıklar Yusuf İzzet Savaş ve Burak Kapucu’nun avukatlarının ek süre taleplerini, bu aşamada yargılamayı uzatmaya dönük olduğu gerekçesiyle reddetmişti.
Soruşturma, 7 Eylül 2023'te Kaplan ve suç örgütü üyelerinden şikayetçi olan müşteki Erkan D.'nin beyanları üzerine açıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık ve Örgütlü Suçları Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, 12 kişi müşteki, 61 kişi de sanık sıfatıyla yer aldı. Suç örgütünün kurucusu ve yöneticisinin sanık Bora Kaplan, diğer yöneticilerinin ise sanıklar Fethi Koyuncu, Mutlu Ayaş, Yusuf İzzet Savaş, Kanber Keskin ve Serdar Sertçelik olduğu bildirildi.
İddianamede, suç örgütünün Kaplan'ın talimatı ile Mahfuz Tatar ve Semih Arslan'ın öldürülmesi, Altan T., Murat Y., Serhat T. ve Serdar H.'nin silahla yaralanması, Erkan D.'nin 2 gün boyunca alıkonularak işkence edilmesi, Mehmet Taha E.'nin sahibi olduğu işletmelerin zorla alınması, Muhammed S.'nin 2 otomobilinin gasp edilmesi ve zorla çek yazdırılması ile Emirhan B.'nin darp edilmesi olaylarını gerçekleştirdiği belirtildi.
NE OLMUŞTU?
14 Mayıs’ta Süleyman Soylu’nun milletvekili olmasının ardından İçişleri Bakanlığına getirilen Ali Yerlikaya’nın en ses getiren operasyonu 8 Eylül 2023’te Ayhan Bora Kaplan’a düzenlenen operasyon oldu. Yanında yüklü miktarda para ile yurt dışına çıkmaya çalışırken yakalanan Kaplan'ın yere yatırıldığı görüntüler medyaya servis edildi.
Ayhan Bora Kaplan’ın adı 15 Temmuz darbe girişiminin ardından TRT önünde kalaşnikoflar ve uzun namlulu silahlarla verdikleri pozla kamuoyunun gündemine gelmişti. Süleyman Soylu ve kuzeni Sadık Soylu da o gece TRT binasındaydı. Sadık Soylu daha sonra Kaplan’ı çağıranın kendisi olduğunu açıkladı.
Kaplan’ın yakalandığı gün “Soylu’ya yakınlığı ile bilinen Ayhan Bora Kaplan gözaltına alındı” haberini alıntılayan Süleyman Soylu, “Operasyon çocukları devrede… Görev yaptığımız dönem boyunca iftiradan, itibar suikastından beslenenler paydaşlarıyla intikam süreci yönetiyorlar” diyerek medyayı hedef gösterdi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ilerleyen günlerde Soylu'ya sahip çıkan bir açıklama yaptı. Açıklamadan bir gün sonra ise Erdoğan ile külliyede görüştü. Erdoğan tüm bu süreçte ise sessizliğini korudu.
SOYLU EKİBİNE YAKIN ÜST DÜZEY İSİMLER AÇIĞA ALINDI
Kaplan’ın gözaltına alınmasının ardından yürütülen soruşturmada, Kaplan hakkındaki şikayetlerin kapatılması iddiaları üzerine Soylu’nun ekibinde yer alan Eski Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz’ın iki yardımcısı Alp Aslan ile Oben Özay'ın da arasında bulunduğu 9 polis açığa alındı. “Rüşvet ve görevi kötüye kullanma” suçundan soruşturma başlatıldı. Kaplan emniyet ifadesinde Alp Aslan’ın kendisinden 250 bin dolar rüşvet istediğini söyledi.
Ankara’da esnaflık yapan Yusuf Aydın isimli bir kişi, “Bir ticaret karşılığında aldığı 14.2 milyon liralık çeki kırdırmak için Ayhan Bora Kaplan ve adamlarının devreye girdiğini”, Emniyete gittiğinde Eski Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz ve Yardımcısı Alp Aslan’ın baskısıyla Ankara’yı terk etmek zorunda kaldığını iddia etti. Geçtiğimiz günlerde Aslan ve Özay’ın emniyetten ihraç edildiği; Servet Yılmaz hakkında ise dosya hazırlanarak işlem başlatıldığı, savcılığın soruşturma yürütmek için HSK’den izin istediği bildirildi.
2016 SONRASI KAPATILAN DOSYALAR NELERDİ?
MASAK raporuna göre, Kaplan hakkında 56 soruşturma yürütüldü. Ancak 15 Temmuz darbe girişiminin ardından hakkındaki bazı dosyalarda (Uyuşturucu ticareti, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, resmi belgede sahtecilik, kasten yaralama, suç eşyasının satın alınması, görevi yaptırmamak için direnme, parada sahtecilik, hırsızlık, uyuşturucu madde imal etme) takipsizlik kararı verildi. Bu takipsizlik kararlarının 2017-2020 yılları arasında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı yapan (Şimdi Yargıtay Üyesi) Yüksel Kocaman döneminde verildiği dikkat çekti. Kaplan hakkında hazırlanan iddianamede de 2018 yılındaki örgüt soruşturmasının takipsizlikle sonuçlanması “Delillerin göz ardı edildiği” ve “Etkin soruşturma yürütülmediği” belirtilerek açıkça eleştirildi. MASAK raporunda, Kaplan ve adamlarının mali profilleri ile açıklanamayacak düzeyde artışlar olduğuna da dikkat çekildi. Halk Bankası tarafından Ayhan Bora Kaplan’ın şirketlerine 2021-2022 yıllarında 25 kredi verildiği, verilen toplam kredi miktarının 550 milyon TL olduğu ortaya çıktı.
GİZLİ TANIK M7: YÜKSEL KOCAMAN İLE ÇIKAR İLİŞKİLERİ VAR
Soruşturma kapsamında ‘M7’ kodlu bir gizli tanık, Kaplan’ın Yüksel Kocaman ile çıkar ilişkisi olduğunu, Kocaman’ın mobilyalarını aldığını, lüks otomobilini aynı marka sıfır araçla değiştirdiğini söyledi. Yüksel Kocaman iddiaları yalanlarken, operasyonu yapan polisleri “kripto FETÖ”cülükle suçladı, Süleyman Soylu’nun hedef alındığını öne sürdü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın soruşturmayla ilgili olarak MİT’ten özel rapor istediği öne sürüldü.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 28’i tutuklu 61 sanık hakkında hazırladığı iddianame 17 Ocak'ta Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
İFADELERİNİ DEĞİŞTİRDİ
15 Nisan’da duruşmalar başlarken, Kaplan’ın aleyhinde 19 sayfa ifade veren gizli tanık M7’nin ortadan kaybolduğu gündeme geldi. Kaplan soruşturması kapsamında örgüt yöneticisi olmakla suçlanan Serdar Sertçelik, Erk Acarer'in programına katılarak gizli tanık M7'nin kendisi olduğunu açıklarken, 3 emniyet müdürünün baskısıyla gizli tanık olduğunu ve polisler tarafından ifadesinin yönlendirildiğini, “AKP’li isimler ver dediklerini”, “Emniyet üzerinden AKP'ye darbe girişiminde” bulunulduğunu öne sürdü. (Dosyadaki bilgilere göre, Sertçelik Kaplan operasyonu sırasında Kıbrıs'tayken polislerle yaptığı anlaşma sonucunda 6 Ekim 2023'te Ankara'ya gelerek gizli tanık olduğu, sulh ceza hakimliğine çıkarılan Sertçelik hakkında ev hapsi kararı verildiği, ayağında elektronik kelepçe varken pek çok kez dışarı çıktığı 20 Kasım’da ayağından vurulduğu belirtiliyor. Hastanede ayağı alçıya alınan Sertçelik’in, ardından yurt dışına kaçtığı belirtiliyor. Takip edilirken nasıl kaçtığı ise hâlâ merak konusu.)
OPERASYON DÜZENLEYEN 3 EMNİYET MÜDÜRÜ AÇIĞA ALINDI
Gizli tanık Sertçelik, Kaplan soruşturmasını yürüten Ankara Emniyeti Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan ile arasında geçtiği iddia edilen bir ses kaydı da yayımladı. Ses kaydı üzerine İçişleri Bakanlığı tarafından Ayhan Bora Kaplan operasyonunu yürüten Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, Organize Şube Müdürü Kerem Gökay Öner ile Yardımcısı Şevket Demircan ve Komiser Ufuk Gültekin 9 Mayıs’ta açığa alındı. Açığa alınan Murat Çelik, Ayhan Bora Kaplan’ı gözaltına alan isimler arasında yer alıyordu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca resen soruşturma başlatıldı. Üç polis müdürünün evinde 14 Mayıs 2024’te arama yapıldı.Polis müdürleri tutuklandı.
BAHÇELİ’DEN ’KOMPLO, DARBE GİRİŞİMİ’ AÇIKLAMASI
Devlet Bahçeli, 14 Mayıs 2024’te partisinin grup toplantısında Ankara Emniyetine uzanan soruşturma ile ilgili “Birkaç emniyet müdürünün açığa alınmasıyla geçiştirilemeyecek bir komplo devrededir” derken hedefin AKP, MHP ve Cumhur İttifakı olduğunu savundu. Bahçeli, “17-25 emniyet ve yargı ortaklı darbe girişiminin tekrarını planlayanlara boyun eğersek boyumuz devrilsin, göz yumarsak gözümüz çıksın, eyvallah edersek de kanımız kurusun” ifadelerini kullandı.
YERLİKAYA TOPLANTIYA KATILMADI
Bahçeli’nin “darbe” çıkışı sonrası 15 Mayıs gecesi Erdoğan külliyede Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve MİT Başkanı İbrahim Kalın ile bir araya geldi, görüşmeye İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya çağrılmadı. Yerlikaya aynı gün X hesabından, "Kimler, terör örgütleri ve onların uzantılarıyla, organize suç örgütleriyle bir olup, FETÖ taktikleriyle Sayın Cumhurbaşkanımıza, hükümetimize ve siyasilerimize, sosyal medya destekli ‘oyun kurmaya' çalışıyorsa; onların oyunlarını da kurdukları tuzakları da yerle bir edeceğiz” paylaşımı yaptı.
Emniyetteki krizin yankıları sürerken, 28 Mayıs’ta Yerlikaya’nın, Devlet Bahçeli ile Mecliste bir görüşme gerçekleştirdiği duyuruldu. 30 Mayıs’ta ise İçişleri Bakanlığı Serdar Sertçelik'in Mit ve Emniyet operasyonuyla 25 Mayıs’ta Macaristan'da yakalandığını açıkladı. Sertçelik hâlâ Türkiye’ye getirilmedi.
"SİLAHLARI NERDEN BULDUĞUMU BURADA SÖYLEYEMEM"
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, Ayhan Bora Kaplan'ın arasında bulunduğu 61 sanık hakkında hazırlanan iddianamesi ocak ayında kabul edildi. İddianamede, Kaplan 2016 yılında Ankara'da bir gece kulübünün önünde öldürülen Mahfuz Tatar ile Tatar’ı öldüren Semih Arslan’ın bir binanın dokuzuncu katından şüpheli halde düşerek ölmesi ile suçlanıyor. İddianamede ayrıca Erkan Doğan’ın alıkonularak darbedilmesi, dişlerinin sökülmesi, bazı kişilerin işletmelerine veya araçlarına el konulması, silahla yaralama gibi suçlamalar da yer alıyor. Kaplan hakkında, iki cinayet suçundan ağırlaştırılmış müebbet ile 169 yıl 6 aya kadar hapis cezası isteniyor.
Mahkeme sürecinde darbe girişimi gecesindeki silahları nereden bulunduğu sorulan Kaplan’ın cevap vermekten kaçınarak “Burada söyleyemem. Size özel söylerim. Zaten burada söylediklerimiz anbean internete düşüyormuş. Bu da düşerse ne olur?” ifadesi dikkat çekti.
MAHKEME BAŞKANI SANIĞI İFŞA ETTİ
Bir diğer önemli gelişme ise mahkeme başkanının “Etkin pişmanlıktan yararlanmak” isteyen Fethi Koyuncu‘yu tüm sanıklar önünde ifşa etmesi oldu. Ayhan Bora Kaplan’ın Koyuncu'yu "Anneni öldürürüm" diyerek tehdit ettiği jandarma tutanağına geçti. Fethi Koyuncu’nun daha sonra Kaplan tarafından tehdit edilmediğini, “etkin pişmanlık” talepli dilekçeyi “Oyun çevirmek” için yazdığını, bu yolla "Kumpas yapan polisleri deşifre edebileceğini” düşündüğünü söylemesi dikkat çekti.
61 PLAKASI NERENİN?
Ayhan Bora Kaplan'ın "benim arkadaşım, dostum, abim" dediği AKP Ankara İl Başkan Yardımcılığı ve Çankaya Belediyesi Meclis Üyeliği görevlerinde bulunan Barış Kurt’un ismi Kaplan tarafından işkenceye uğradığını iddia eden Erkan Doğan’ın beyanlarında geçiyor. Tutuklu yargılanan Barış Kurt’un avukatı savunmasında "davanın siyasi bir dava" olduğunu savunmuş, "İddianame taslak aşamasında bir savcı arkadaşım, soruşturmanın 100 kişi hakkında başladığına, ama 61 kişi hakkında dava açıldığına dikkat çektikten sonra 61’in hangı ilin kodu olduğunu sordu. Bilmediğimi söyleyince ‘Trabzon’ deyip bu defa Trabzon’un kimin memleketi olduğunu sordu. Süleyman Soylu’nun… Komplo teorilerini umursamam; ama iddianame önüme gelince jargonunun, terminolojisinin ceza hukuku terminolojisi olmadığını gördüm.” demişti.
KORUMASI VE YAKIN ADAMI TAHLİYE EDİLDİ
Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesi, üst mahkeme sıfatıyla, dosyanın kritik sanıklarından ve Kaplan'ın yakın adamı olarak bilinen Tansel Aktan'ı 23 Eylül’de tahliye etti. Tansel Aktan ile bir avukatın da aralarında bulunduğu 4 kişi, Mahfuz Tatar cinayeti dosyası kapsamında geçen yıl kasım ayında tutuklanmıştı. Aktan’ın ismi, Kaplan’a ait bazı mekanların kağıt üstündeki sahibi olduğu, ayrıca Kaplan’ın silah ticareti işlerini yürüttüğü iddialarıyla gündeme gelmişti.
Daha sonra Tutuklu sanıklarından emekli astsubay Uğur Pekşen, Hasan Can Saraçoğlu ve Hasan Aslantaş avukatının itirazı sonrası 2 Ekim’de bir üst mahkeme tarafından tahliye edildi. Tahliye edilen isimlerden Pekşen, Bora Kaplan'la birlikte Esenboğa Havalimanı'nda koruması olarak gözaltına alınan isimdi.
‘GİZLİ TANIK’ DAVASI: POLİSLER TAHLİYE EDİLDİ
Gizli tanık Serdar Sertçelik’in polis müdürlerinin kendisinden hükümetten bazı kişilerin adını vermesini istediği iddiası üzerine tutuklanan emniyet müdürlerine ise Bahçeli’nin "darbe" suçlamasına rağmen “Görevi kötüye kullanma”, 'Göreve ilişkin sırrın açıklanması', 'Suçluyu kayırma', 'Tanığı etkilemeye teşebbüs' gibi suçlamaları yöneltiliyor. 3 Eylül’de görülen duruşmada 6’sı tutuklu 11 sanığın yargılandığı davada mahkeme gizli tanık Serdar Sertçelik'in Macaristan'da tutuklu olduğu ve ne zaman geleceğinin belli olmamasının dikkate alınması gerekçesiyle tüm sanıkların tahliyesine ve yurt dışına çıkış yasağı konulmasına karar verdi. Bir sonraki duruşma, 29 Ocak’ta görülecek. (İstanbul/EVRENSEL)