Tülay Hatimoğulları: Rojava’da Kürtlere mızrak, Türkiye’de zeytin dalı bir arada olmaz

Grup toplantısında konuşan Tülay Hatimoğulları "Sınır ötesindeki Kürtlere saldırarak Türkiye'de iç barışı sağlamanız mümkün değil. Barış tüm sınırlar için en önemli güvenlik yöntemidir" dedi. 

03 Aralık 2024 12:49
Son Güncellenme Tarihi: 03 Aralık 2024 13:37
Paylaş

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin haftalık Meclis grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Savaşın bedelini en ağır şekilde bölge halklarının ödediğini vurgulayan Hatimoğulları iktidara seslenerek "2011'de Suriye savaşına dahil olarak büyük bir yıkımın parçası oldunuz. Yeni maceraların peşine düşmeyin, bu öfkeyle hareket ederek ülkeyi felakete sürüklüyorsunuz. Orta Doğu'daki şiddet hem Türkiye'yi hem de bölgeyi tehdit ediyor. İçeride barış, bölgede barış ilkesini hayata geçirelim" çağrısında bulundu.

Hatimoğulları, Kürt sorununa barışçıl bir çözüm bulunmasının önemine değinerek, "Kürtlerin kazanımlarını yok etme fırsatçılığından vazgeçin. Sınır ötesindeki Kürtlere saldırarak Türkiye'de iç barışı sağlamanız mümkün değildir" dedi.

Erdoğan'a da seslenen Hatimoğulları, "Sayın Cumhurbaşkanı, barışa dair projeniz nedir? Bu konuda açıklamalarınızı bekliyoruz" dedi. İmralı'ya yapılan başvurunun yanıtsız kaldığını belirten Hatimoğulları, "Erdoğan cesur adımlar atacaklarını söylüyor. Biz de cesur oluyoruz ve İmralı kapısının açılmasını, Ortadoğu'da barış için birlikte çalışmayı öneriyoruz" diye konuştu.

Hatimoğulları'nın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"SAVAŞLARIN BEDELİ HALKLARA ÖDETİLİYOR"

"Dünya kapitalist sistemin krizi her geçen gün daha da derinleşmektedir. Bu krizi aşmak için oluşturulan ittifaklar ve yeni kamplaşmalar söz konusudur. Ticaret savaşları, enerji hakları, jeopolitik rekabet, yapay zeka üzerinden gerilimler gittikçe artıyor. Soğuk savaştan bu yana en sıcak süreçlere tanıklık ediyoruz. Bu kaosun odağında ise tarihi kırılmaların yaşandığı Ortadoğu var. Bitmeyen çatışma ve savaşların yaşattığı kırılmalar her yerde taşları yeniden, yeniden oynatıyor. Ortadoğu'da düzensizlik üzerine yeni bir düzen ikame edilmeye çalışılıyor.

Maalesef yine savaşın büyük bedelini bölgenin halkları en ağır şekilde ödüyor. Halep'ten Tel Rıfat'a kadar devam eden çatışmalarda on binlerce insan göç yolunu tutmaktadır. Uluslararası güçlere çağrıda bulunuyorum, insani koridorların oluşturulması herkesin sorumluluğudur. 

İsrail ile Lübnan arasındaki barış antlaşmasının mürekkebi kurumadan, Suriye cephesi kaynamaya başladı. El Nusra ve HTŞ gibi tüm dünyada terör örgütü olarak kabul edilen gruplar, Suriye Milli Ordusu'nun ilerlemesine imkan tanıyan koşullardan faydalanıyor.

Suriye'nin önemli kentlerinden Halep'e giren bu gruplar, çeşitli etnik ve dini toplulukların yaşadığı mahallelerde zorla hükmetmeye çalışıyorlar. Tel Rıfat'a yönelik çete saldırıları da devam ediyor. Bu durumu 2011'den beri izliyoruz ve şimdi bu filmin yeni sahnelerine tanık oluyoruz."

Rojava’da yaşayan Kürtlere mızrak, Türkiye’deki Kürtlere zeytin dalı bir arada olmaz.

"YENİ MACERALARIN PEŞİNDE KOŞMAYIN"

2011'de Suriye savaşına müdahil olarak büyük bir yıkımın parçası olduğunuz yeni maceraların peşinde koşmayın. Vekil güçler sürmeyin. Ülkeyi daha beter bir felakete sürükleyeceksiniz. Kürtlerin kazanımlarını nasıl yok ederim fırsatçılığına girmeyin.

Sınırın öte tarafındaki Kürtlere saldırarak Türkiye'de iç barışı sağlamak mümkün değildir.

Bölgede yaşanan kaosun hangi güçler tarafından çıkarıldığını iyi biliyoruz. Bizim safımız belli, biz demokrasi ve özgürlükten yanayız. Sözde değil özde demokratik Ortadoğu inşasından yanayız.

"İÇERİDE BARIŞ, BÖLGEDE BARIŞ" 

Buradan devlet aklı ve yürütme erkine seslenmek istiyorum. 2011 Suriye savaşına dahil olarak büyük bir yıkımın parçası oldunuz. Yeni maceraların peşinden koşmayın. Neo-Osmanlıcı hayallerinizden vazgeçin. Bu öfkeyle davrandığınız sürece, ülkeyi daha beter bir felakete sürükleyeceksiniz. Orta Doğu'da şiddetin her yayılışı hem Türkiye için hem bölge için bir felakettir. Gelin içeride barış, bölgede barış ilkesini hayata geçirelim.

DEM Parti olarak bölgede yaşanan kaosun hangi güçler tarafından çıkarıldığını, kimin kimden ne çıkar elde etmek istediğini, hepsini biliyoruz. Ortadoğu'da neler olup bittiğini gayet iyi biliyoruz. Bizim mücadelemiz Kürt sorununun barışçıl çözümünden yanadır. Halkın doğduğu topraklarda doyabilmesi ve birlikte bütün farklılıklarımızla ortak bir yaşamı inşa etmekten yanayız. Dünya nükleer savaş tehdidi altındayken çare barıştır. Barış bütün sınırlar için en önemli güvenlik yöntemidir. Biz bu mesajı 2011'de Suriye savaşı başladığı günden bu yana her kürsüye çıktığımızda ifade ettik.

"BARIŞA DAİR PROJENİZİ AÇIKLAYIN"

Sayın Cumhurbaşkanı barışa dair projeniz nedir? Bu konuda açıklamalarınızı bekliyoruz.

(İmralı başvurusu) Henüz bu başvuruya yanıt almış değiliz. Erdoğan geçen gün 'cesur olacaz yeni adımlar atacağız' dedi. Biz de cesur oluyoruz; İmralı kapısını açın diyoruz, Türkiye'nin ve Ortadoğunun barışına hep beraber çalışalım diyoruz.

Tehdit dilinden vazgeçin. Tehdit ederek diyalog kurulamaz." (POLİTİKA SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

Soma Kaymakamlığı maden kazasını anlatan tiyatro oyununu yasakladı

SONRAKİ HABER

Nelson Mandela'nın kitabına toplatma kararı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa