Adöksan işçileri: Düşük ücret istemiyoruz

Adöksan işçisi
Tuzla-İstanbul

Merhabalar. Ben Adöksan fabrikasında çalışıyorum. Geçen gün Emek Partisi işten çıktığımızda kapıda ücretlerimizin düşük olmasına dair kağıt dağıtıyordu. Ama fabrika izin vermedi. Bizim aldığımız ücret ortada. Zaten düşük alıyoruz. Neden izin vermezler ki? Servisin kapısını kapattılar, fabrika önüne gelenleri uzaklaştırmak istediler. Orada çalışmadıkları halde bizim hakkımızı savunan insanlar onlar. Ve yazdıkları da orada bizlere söyledikleri de doğru. Biz yoğun çalışıyoruz ve ücretlerimiz çok düşük. Yetmiyor diyoruz. Ama bunu söyleyince bize daha fazlasını da vermiyorlar. Borçsuz olanımız kalmadı. Bu borçlar da öyle ev, araba değil artık. Kira, fatura, çocukların okul parası, her yere borç…

Ama biz işçilerin uyanmasını istemiyorlar işte. O yüzden bizi uyandıracak her şeyi bizden uzak tutmaya çalışıyorlar. Çünkü biz uyanırsak eğer hakkımız olanı isteyeceğiz.

İŞÇİNİN CANI BU KADAR DEĞERSİZ OLMAMALI

Metal işçisi
Tuzla-İstanbul

Merhaba. Ben Adöksan fabrikasında yıllarca çalıştım ve işten ayrıldım. Çalıştığım süre boyunca da sonrasında da işçilerin canının hiçe sayıldığını gördüm. Geçtiğimiz günlerde hâlâ Adöksan’da çalışan bir işçi arkadaşımla konuşuyorduk. “Yemekler düzeldi mi?​” diye sordum. Arkadaşım gülerek “Düzeldi, insanlar zehirleniyor yemekten ama hâlâ hiçbir gelişme yok” dedi. Tavuktan 6 işçi zehirlenmiş ama hâlâ bu konu üzerinde durulmamış. Bu ülkede işçinin canı değersiz olmamalı. Adöksan’ın sorumsuzluğu yüzünden işçi arkadaşlarım canından olmamalı. Aradan birkaç hafta geçti. Arkadaşım “Bu sefer de çiğ köftenin içinden böcek çıktı” dedi. Sorun sadece yemekler de değil. Adöksan fabrikasında işçiler musluk suyu içiyor. Böyle bir çalışma ortamı olamaz. İşçinin canı hiçe sayılamaz. Defalarca suyun içinden böcekler çıkmış, müdürlere söylemiş işçi arkadaşlar. Ama ne yazık ki ilgilenen olmamış. Hadi bunu da bir kenara bırakalım. Kadın işçiler hep hastanelik oluyor, idrar yolundan enfeksiyon kaptıkları için. Temizlik yaparken çamaşır suyu kullanılsın diye söylüyoruz ama gene biz işçileri dinleyen yok. Biz işçilerin sesini duyun. Adöksan fabrikasında işçilerin yaşadıklarını herkes görsün. Orada hiçbir işçinin canı güvende değil. Bu durum başta insanlığımıza zarar. Belki şu an o fabrikada değilim ama önceden ben de oradaydım. İşçi arkadaşlarım için yazıyorum buraya. Umarım sesim, sesimiz bir yerlere ulaşır.