Buca’da TİS sürecinin yankıları: Temsilcilikten alınan iki işçinin yeri değiştirildi

Berkay SERT
İzmir

Buca Belediyesi İmar AŞ’de toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinin tıkanması üzerine 12 Kasım'da başlayan ve 2 gün süren grev Genel-İş Sendikası'nın gece vakti işçilerin ve temsilcilerin haberi olmadan TİS’i imzalamasıyla sona ermişti. Bu sürecin yankıları ise hala sürüyor. Geçtiğimiz günlerde sendika tarafından sebep gösterilmeden 6 temsilci görevden alınmıştı. Bugün ise eski baş temsilci Ayça Pektaş ve eski temsilci Aslı Hersanlı bulunduğu birimlerden alınarak farklı birimlerde görevlendirildiği öğrenildi.

“AMAÇLARI BİZLERİ İŞÇİLERDEN UZAKLAŞTIRMAK”

Konuya ilişkin görüşlerini aldığımız Ayça Pektaş, “Görev yerlerimizin değiştiğine ilişkin tebliğ yapılırken bir gerekçe belirtilmedi. Ancak bizler de Buca işçisi de sebebinin ne olduğunu gayet iyi biliyoruz. Biz burada sınıf mücadelesi verdik, emeğimizin hakkını alabilmek için alanda var gücümüzle çalıştık, tüm çalışma arkadaşlarımızla çok güçlü bir bağ kurduk. Fakat bu durum en başta örgütlü olduğumuz sendikayı rahatsız etti. İşçinin bilinçlenmesi, bilinçlendikçe kenetlenmesi, sorgulaması, eleştirmesi, hesap sorması yıllardır tıkır tıkır işleyen düzenlerini alt üst etti. Sonunda sanki gece yarısı işçinin iradesini hiçe sayan bizmişiz gibi biz temsilcileri görevden alarak işverenin inisiyatifine bıraktılar ve işveren de inisiyatifini bizleri işçiden uzaklaştırmak yönünde kullandı. Görev yerlerimizi Buca’nın en uzak köşeleri olarak seçti. Benim yeni görev yerim Kaynaklar Köyü’nde bir birim, meslek kodum büro personeli ancak birimimde bilgisayar yok, evrak yok, üreteceğim bir hizmet yok. Çalışan personeli atıl duruma getirmek bizim açımızdan yalnızca emek zayiatı olarak açıklanabilir. Kesinlikle doğru bulmuyorum” diye konuştu.

“KADINLARIN POTANSİYELİ OTORİTELERİ HER ZAMAN KORKUTMUŞTUR”

Pektaş konuşmasına ilk olarak iki kadın temsilcinin görev yerinin değişmesi hakkında devam ederken, “Ülkemizde ve dünyada ne yazık ki kadın toplum içinde hak ettiği yeri bulamıyor, muhafazakar kesim, kadını makbul kadın çerçevesinin içine hapsedip yaşamdan soyutlarken, kendini sosyal demokrat olarak nitelendiren kesim de, satır başlarında koca koca ‘kadınlarımız’ diye başlayan ve kadına sözde övgüler dizen ağdalı edebiyattan öteye gidemiyor. Gidemez çünkü bunu içselleştiremiyor, gidemez çünkü samimiyetsiz. Kadının inandıkları uğruna değiştirebilme, dönüştürebilme, geliştirebilme potansiyeli, otoriteleri tarihin her döneminde korkutmuştur. Bu baskı ve sindirme politikalarının altında aslında bu korku yatar. Ancak sınıf mücadelesine inanan bir kadın olarak, bir işçi olarak, önüne ne sıfat koyarsanız koyun en başta bir insan olarak şunu söyleyebilirim ki, hiçbir baskı beni inandığım şey uğruna mücadele etmekten alıkoyamaz” ifadelerini kullandı.

“GÜÇLÜ BİR TABAN ÖRGÜTLENMESİ İÇİN ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Süreçte yaşanan tüm gelişmelere rağmen mücadeleyi elden bırakmayacaklarını kaydeden Pektaş, son olarak, “Köşemize çekilecek, mücadeleyi bırakacak değiliz. Bakın burada çok ama çok yalın bir gerçek var. Geldiğimiz noktada sendikalar işçiden uzaklaşmış, patronlarla uzlaşmayı kendine misyon edinmiş, müzakere yapmaktan mücadeleyi unutmuş ve nihayetinde işçi yalnız bırakılmıştır. Bizim asıl kavgamız bu anlayışladır. Bu anlayışı ya değiştireceğiz, ya da değiştireceğiz. İşçi sınıfının bu cendereden başka bir çıkış yolu yoktur. Bunun için birlik olmalı, topyekün bir mücadele vermeliyiz. Elbette hem kendi arkadaşlarımızla, hem diğer belediyelerdeki arkadaşlarımızla görüşmeye devam edeceğiz. Güçlü bir taban örgütlenmesi için var gücümüzle çalışacağız” diye konuştu.

“BİAT ETMEYENLERİ BASKI ALTINA ALIYORLAR”

Temsilcilik görevinden alınan ve birimi değiştirilen bir diğer işçi Aslı Hersanlı ise, “Kısaca sendika yöneticilerinin belediye yönetimine eksik ve yanlış anlatımlarından kaynaklı binadan uzaklaştırıldığımızı düşünüyorum. Çünkü biz orada oldukça onlar o binaya giremeyecekti. Bu birlikteliği kırmak, kendilerine alan açmak için de bu yer değişikliklerini yaptılar. Çünkü kendilerine karşı hiçbir ses istemiyorlar ve biat etmeyen herkesi türlü şekillerde baskı altına alıyorlar” diye konuştu.