‘Fakültedeki eğitimin niteliği hiçe sayılıyor’
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun eğitim sisteminde yol açacağı değişiklikler öğrencileri kaygılandırıyor. Marmara Üniversitesi öğrencileri, "Fakültedeki eğitimin niteliği hiçe sayılıyor" diyor.
Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğrencilerinin gündemi Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun eğitim sisteminde yol açacağı değişiklikler. 1 Ocak 2025 tarihinde yürürlüğe girecek olan kanun, öğretmenlerin çalışma şartlarını ve eğitim süreçlerini köklü bir şekilde değiştirecek. Öğrenciler, öğretmenlik mesleğinin geleceğini şekillendiren bu yasa ile ilgili görüşlerini gazetemizle paylaşırken kaygılarını da dile getirdi.
EĞİTİM FAKÜLTELERİNİN ROLÜ NE OLACAK?
Yeni düzenlemeye göre öğretmen adaylarının sözleşmeli öğretmenliğe başlayabilmek için Milli Eğitim Akademisinde eğitim almaları gerekiyor. Akademiye girişin ise akademi giriş sınavı puanı ile yapılacağını belirtiyor. Fakat öğrenciler girecekleri bu yeni sınav hakkında yeterince bilgiye sahip değil.
Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi ikinci sınıf öğrencisi bu düzenlemenin eğitim fakültelerinde verilen eğitimi yok saydığına dikkat çekerken, “Bizler burada dört sene boyunca hem teorik hem de pratik dersler alıyoruz. Ancak bu kanun, öğretmenlik mesleğini yalnızca sınavlara ve akademi adlı bir kuruma bağlıyor. Eğitim fakültesi mezunlarının nitelikleri görmezden geliniyor” diyor.
Öğrenciler, öğretmenlik mesleğinin, eğitim fakültelerindeki uzmanlar ve deneyim yerine Milli Eğitim Akademisi gibi merkezi bir yapıya devredilmesinin eğitim kalitesini düşüreceğinden endişe duyuyor. Eğitim Fakültesi dördüncü sınıf öğrencisi ise “Eğitim fakültelerinin yıllardır öğretmen yetiştirme konusunda sahip olduğu uzmanlık hiçe sayılıyor. Akademinin hazırlayacağı içeriklerin siyasi kaygılarla oluşturulacağına dair büyük endişemiz var” diyerek kaygılarını anlatıyor.
MAAŞLAR YETERSİZ, GELECEK BELİRSİZ
Öğretmen adayları akademideki eğitim süreci boyunca 23 bin 310 TL maaş alacak. Akademide alacakları maaşın barınma ve temel ihtiyaçlar için yeterli olmayacağını söyleyen öğrenciler, “Peki, biz nasıl kendi hayatlarımızı kuracağız? Eğitim sürecinin sonunda dahi maddi güvencemiz yok” diyerek bu durumu eleştiriyor. Artan yaşam maliyetleri karşısında belirlenen maaşın sürdürülebilir olmadığını düşünen öğrenciler öğretmenlerin ekonomik kaygılarla mesleklerini icra etmeye zorlanacaklarını belirtiyorlar.
Yeni kanun öğretmenler arasında uzman ve başöğretmen gibi unvan farkları yaratıyor ve buna bağlı olarak maaş eşitsizliklerini artırıyor. Eğitim Fakültesi dördüncü sınıf öğrencisi “Aynı işi yapan öğretmenler arasında ünvan ve maaş ayrımı kabul edilemez. Bizler eşit işe eşit ücret istiyoruz” diyerek adaletsizliğe tepki gösteriyor. Öğrenciler öğretmenlerin ayrıştırılmasının eğitimin niteliğini de olumsuz etkileyeceğini düşünüyor.
“BİRLEŞMEK ŞART”
Eğitim fakültesi öğrencileri Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) karşısında birlikte mücadelenin önemli olduğunu söyleyerek “Bu yalnızca bir öğretmenlik meslek kanunu değil; eğitim sistemine ve geleceğimize yapılan bir müdahale. Tüm öğretmenler ve eğitim fakültesi öğrencileri birleşerek haklarımızı savunmalıyız. Eğitimde eşitlik ve adalet için sendikalarla ve diğer eğitim emekçileriyle birlikte hareket etmeliyiz” diyor. (İstanbul/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et