Araştırma: Büyük çoğunluk Kürt meselesinin barışçıl şekilde çözülebilceğine inanıyor
Spectrum House Düşünce ve Araştırma Merkezi tarafından 26 kentte yapılan araştırmaya göre katılımcıların 3'te 2'si Kürt meselesinin barışçıl yöntemlerle çözülebileceğine inanıyor.
Fotoğraf: Dilan Temiz/Evrensel
Spectrum House Düşünce ve Araştırma Merkezi, Kürt meselesinin güncel tezahürlerini ve bunlara yönelik algı, tutum ve beklentileri ortaya koymayı amaçlayan bir araştırma yayımladı. Türkiye genelinde 26 kentte 2 bin 28 kişiyle yapılan araştırmanın sonucu kamuoyu ile paylaşıldı. Araştırmaya göre katılımcıların büyük çoğunluğu, sorunun barışçıl yöntemlerle çözülebileceğine inanıyor.
Araştırmada, yeni anayasa tartışmaları, Kürt meselesinin Türkiye için önemi ve Kürt kimliği/imajına yönelik algılar incelendi. Bunun yanı sıra, Kürt meselesinin sebepleri, çözüm için atılması gereken adımlar ve çözüm/barış konularına ilişkin beklentiler de ele alındı. Araştırma, Kürt meselesinin çözümünde temsil/muhataplık algısını ve bu süreçte yardımcı-tamamlayıcı unsurlara yönelik tutumları da ele aldı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin son dönemdeki çağrısının nasıl algılandığı, 2013-2015 yılları arasında yürütülen çözüm sürecinin neden başarısız olduğu ve yeni bir çözüm sürecine dair beklentiler, araştırmanın önemli başlıkları arasında yer aldı. Kürt meselesi bağlamında medyanın rolü, ana muhalefet partisi CHP’nin politikalarına yönelik algılar ve Ortadoğu’daki savaş/çatışma dinamiklerinde Türkiye’nin nasıl bir rol üstlenmesi gerektiğine ilişkin sorular da katılımcılara yöneltildi. Türkiye’nin Suriye ve Irak’taki Kürt bölgelerine yönelik politikalarının nasıl algılandığı analiz edildi.
YÜZDE 59: KÜRT MESELESİ TÜRKİYE İÇİN ÖNEMLİ BİR SORUN
Araştırmanın sonuçlarına göre;
- Katılımcıların %53’ü yeni bir anayasa gerekliliği konusunda olumlu görüş bildirdi ve yeni bir anayasa yapılması gerektiği yönünde bir ihtiyaç bulunduğunu ifade etti.
- Katılımcıların %59,3’ü Kürt meselesinin Türkiye için önemli bir sorun olduğunu belirtti. Bu oran, çok önemli, önemli ve orta düzeyde önemli kategorilerinde yapılan değerlendirmelere dayandırıldı.
- Katılımcıların %86’sı Türk ve Kürt kimliklerine sahip bireylerle arkadaşlık veya komşuluk yapabileceklerini belirtti.
- Katılımcıların Kürt meselesinin en önemli sebepleri hakkında verdikleri yanıtlarda, kimlik talebi %19,2 ile en yüksek oranda ön plana çıktı. Diğer sebepler ise sırasıyla siyasi faktörler %14,5, ayrımcılık %13,4, ayrı devlet kurma isteği %13, dış güçler %10, terör, kışkırtma ve rant %7,7 ve devlet politikaları %5,7 olarak ölçüldü.
- Katılımcıların, “Kürt meselesini hangi parti çözer?” sorusuna verdikleri yanıtlarda, AKP %39 ile en yüksek oranı alırken, CHP %26,8, MHP %9,8 ve DEM Parti %8,4 olarak sıralandı. Ayrıca, katılımcıların yaklaşık yarısı, iktidar bloku (AKP-MHP) partilerinin Kürt meselesinin çözümünde daha etkin olacağına inanıyor.
- Katılımcıların “Kürt meselesinin barışçıl bir şekilde çözülebileceğine inanıyor musunuz?” sorusuna verdikleri yanıtlarda, %29,4’ü “hayır inanmıyorum” dedi. Diğer bir deyişle, yaklaşık her üç katılımcıdan ikisi, Kürt meselesinin barışçıl bir şekilde çözülebileceğine inandığını ifade etti.
- Katılımcıların “Kürt meselesinin çözülmesi için hangi adımların atılması gerektiğini düşünüyorsunuz?” sorusuna verdikleri yanıtlarda, diyalog ve müzakere %24,5 ile en yüksek oranda ön plana çıktı. Diğer çözüm önerileri ise sırasıyla şiddet ve terörle mücadele %21,8, anayasal reformlar %16,6 ve kültürel hakların geliştirilmesi %13,1 olarak belirlendi. Hiçbir adım atılmamalı diyenlerin oranı ise %15,3 olarak ölçüldü.
- Katılımcıların “Kürt meselesinin çözümünde Kürtleri temsilen kiminle görüşmeler yapılmalıdır?” sorusuna verdikleri yanıtlarda, halk ve STK’ler %25 ile en yüksek oranda ölçüldü. Diğer yanıtlar ise sırasıyla Kürt liderler %18,9, tüm siyasi partiler %14,3 ve DEM Parti %5,4 olarak belirlendi.
- Kürt meselesinin çözümünde üçüncü taraf/arabulucu rolü ile ilgili algılara bakıldığında, katılımcıların %70,8’inin herhangi bir taraf veya arabulucunun rolünü işaret etmediği tespit edildi.
YÜZDE 58 BAHÇELİ’NİN ÖCALAN ÇIKIŞINI YANLIŞ BULUYOR
- Araştırma sonucunda, katılımcıların %58,5’i, Devlet Bahçeli'nin Abdullah Öcalan hakkında söylediği “Terörün bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın, gelsin TBMM'de DEM grup toplantısında konuşsun” söylemlerini yanlış bulduklarını belirtti. Doğru bulanların oranı ise %21,4 olup, kararsız, bilgim yok veya cevap vermek istemeyenlerin oranı toplamda %20,1 olarak ölçüldü.
- Katılımcıların, 2013-2015 yılları arasında yürütülen çözüm süreci girişiminin başarısız olmasının sebeplerine verdikleri yanıtlarda, %20’si, “hükümetin sürece siyasi menfaat açısından yaklaşması” seçeneğini en önemli sebep olarak işaret etti. Diğer sebepler ise sırasıyla; “yeterli siyasi iradenin olmaması” %15,5, “tarafların birbirine güvenmemesi” %15,3, “doğru diyalog kurulamaması” %14 ve “şiddet ve terör” %11,8 olarak ölçüldü.
- Araştırma sonucunda, katılımcıların %45,7’si, “yeni bir çözüm süreci” ile ilgili beklenti içinde olduklarını belirtti. Yeni bir çözüm sürecine gerek olmadığını ifade edenlerin oranı %41,3 olup, fikrim yok diyen ve kararsız olanların oranı ise %13,1.
- Katılımcıların Kürt meselesi ve medya ile ilgili algılarına bakıldığında, basının Kürt meselesine dair tutumunu “taraflı ve yönlendirilmiş” bulanların oranı %53,4. Buna karşılık, Kürt meselesi bağlamında basını “tarafsız ve objektif” bulanların oranı ise sadece %19,2.
- Katılımcıların, “Ana muhalefet partisi CHP’nin Kürt meselesinin çözümüne yönelik politikalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna verdikleri yanıtlara bakıldığında, yalnızca %16,2’sinin “yeterli” yanıtını verdiği, %70,9’unun ise “yetersiz” ve “CHP’nin herhangi bir politikası yok” yanıtlarını verdi.
ORTADOĞU İÇİN DİYALOG ÖNE ÇIKIYOR
- “Ortadoğu’daki karışıklıkların (savaşların) çözümünde Türkiye’nin nasıl bir rol alması gerektiğini düşünüyorsunuz?” sorusu karşısında katılımcıların %39,8’i “diyalog” yöntemini, %26,2’si ise “askeri güç kullanımı” yöntemini savundu. “Hiçbir rol almamalı” diyenlerin oranı ise %20,8.
- Katılımcıların %39,1’i Türkiye’nin Suriye ve Irak’taki Kürt Bölgelerine yönelik politikalarını desteklemediklerini, %34,7’si ise desteklediklerini belirtti. Cevap vermeyen ve fikrim yok diyenlerin oranı ise %14,5.
CHP BİRİNCİ, AKP İKİNCİ PARTİ
- Katılımcıların bu pazar seçim olsa oy verecekleri partiler incelendiğinde, CHP %32,4 ile en yüksek oranı alırken, hemen ardından AKP %31,3 oranıyla ikinci sırada yer aldı. DEM Parti %10,5, MHP %7,1, İYİ Parti %4,5 ve Zafer Partisi %4,3. Diğer partiler arasında YRP %3,6, Anahtar Parti %2,1 ve TİP %1,3 oranında destek aldı.
Araştırma, İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır, Kocaeli, Bursa, Adana, Antalya, Hatay, Manisa, Gaziantep, Trabzon, Aydın, Kayseri, Konya, Samsun, Tekirdağ, Van, Balıkesir, Malatya, Mardin, Zonguldak, Kırıkkale, Erzurum, Ağrı ve Kastamonu'da yapıldı. (İstanbul/EVRENSEL)