Sincan'dan metal işçileri: Grevdeki işçileri destekliyoruz
Birleşik Metal-İş üyesi işçilerin MESS dayatmalarına karşı grevleri sürerken, Sincan’da metal iş kolundaki farklı fabrikalarda çalışan işçiler “Grevdeki işçilerin yanındayız” dedi.
Fotoğraf: Birleşik Metal-İş
Ercan KESKİN
Ceylan GEÇGİN
Ankara
Türk Metal’in örgütlü olduğu Koç Holdinge ait Beko Fabrikasında görüştüğümüz işçilerden yalnızca biri grevin yasaklandığından sosyal medya aracılığı ile haberdardı. Haberdar olan işçi “Televizyon kanalları bilinçli olarak vermiyor. Mesela Türk-İş mitingi yapıldıktan sonra hangi kanallar haber yaptı? Fox TV, Halk TV. Onları da solcular izliyor. Kimse bir şey takip edemiyor. Türk-İş’in gücü yok mu diğer kanallara izletecek? Neden yapmıyorlar” sorusunu yöneltti. Yasaklanan grevi duyan işçiler ise sosyal medyadan ya da bir arkadaşı vesilesiyle haberdar olduğunu söyledi. Görüştüğümüz 12 işçiden yalnızca 4’ü işçilerin grevlerinin yasaklanmasından haberdardı. Bilmemelerinin nedenlerini ise işte geçen vakit nedeniyle bu konulara az vakit kalması, haber izlememek, gazete okumamak, sosyal medyada hayata dair bilgileri takip etmemek olarak açıkladılar.
Görüştüğümüz çoğu işçi grev yasaklarının doğru olmadığını, işçilerin haklı olduklarını vurguluyor. Savunma sanayisinde çalışan bir işçi “Nasıl patronlar devleti araya sokup kendi hakkını daha kaba bir şekilde ifade ediyorsa işçi de bu ortamda hakkını aramalı. En fazla iş yeri değişir yine her yerde emekçi olacak” dedi. Sendikası olmayan bir fabrikada çalışan metal işçisi bir kadın “Azimle devam ettikleri mücadelede istenilen hakları alacağını düşünüyorum” derken arkadaşlarının da işçilerin mücadelesinden yana olduğunu söyledi.
Türk-Metal’in örgütlü olduğu bir fabrikada çalışan işçi de “Üretimi durdurmak işçinin hakkı, sokakta eylem yapmıyor ya” dedi. Grevi yasaklanan metal işçilerine hak verseler de kimi işçiler kazanmaya dair aynı umudu paylaşmadığını “Mücadeleye devam etseler ellerine ne geçecek, bu ülkede artık bir kişinin dediği oluyor” yorumlarıyla belirtti.
İşçilerin bir kısmı benzer sorunları kendi fabrikalarında da yaşadıklarını söylerken ücret zamlarının enflasyonun altında kaldığını, sendikalı olmak isteyenlerin işten atıldığını, MESS’in düşük zam talebine karşı geçen sözleşme döneminde Türk Metal’i daha yüksek zam almaya zorlamalarından söz ediyor. İşçiler benzer bir durumu yaşasalar greve devam edeceğini söylerken kimi fabrikalarda birliği en baştan sağlamanın zor olduğunu anlatıyor. İşçilerin kalabalıklaşarak seslerinin daha çok çıkması gerektiğini söylerken savunma sanayisi işçisi, “Armut piş ağzıma düş olmaz, herkes yapabildiği kadar hakkını aramalı” yorumunu yaptı.
Genç bir kadın işçi ise “Benzer sorunları ben de yaşıyorum, buna dair yol arıyorum ama bulamıyorum. Yanımda kimse kalmıyor. İki defa haksız yere işten atıldım mesela. Kimse sesini çıkarmadı. Sonra ne oldu, sıra onlara da geldi” diyerek ‘Bizim fabrikadan olmaz, güvenecek kimse yok’ diyenlere karşı birlik olmanın önemini hatırlattı. İşçilerin birbirine güvenmemesini aşmak gerektiğini söyleyen bir kadın işçi “Daha önce greve çıkmadım ama empati kurmaya çalışırsam başladığım grevden vazgeçmem, vazgeçen arkadaşlarımı da ikna etmek için uğraşırdım” diyor. Türk Metal üyesi bir işçi ise 20 yıllık çalışma hayatında sendikal mücadeleyi sadece DİSK’in hakkıyla verdiğini düşündüğünü söylüyor.
Grevdeki işçilerle mücadeleyi büyütmek içinse imza toplamak, sosyal medyada etkili paylaşımlar yapmak, medyanın gündem etmesini sağlamak akıllara ilk gelen yöntemler oluyor. Fabrikadaki arkadaşlarına da bahsetmek gerektiğini söyleyen işçiler sayıca daha az da olsa “Önce kendi fabrikamızı sonra diğer fabrikaları ikna etmeliyiz” çıkarımı da yapıyor. “Her kaos ortamında işçi hareketini engelleyerek hem bu korkularının üstünü ‘muhtemel karışıklık, milli güvenlik gibi’ bahanelerle örtbas ediyorlar, hem de nemalandıkları ve tasmalarını tutturdukları sermayenin ekmeğine yağ sürüyorlar” diyen 20 yıllık metal işçisi “Bizler bu grevi desteklemeli, hükümetin korkularını anlamayanlara anlatmalıyız” diyor.
1500 İŞÇİNİN GREVİ KARARLILIKLA SÜRÜYOR
Grevleri yasaklanan MESS üyesi Arıtaş, Schneider Electric, GE Grid Solutions’ta işçilerin başlattığı mücadele kararlılıkla sürerken, MESS kapsamında olmayan Green Transfo’da çalışan işçiler de talepleri karşılanana kadar grevlerini sürdürmekte kararlı.
Birleşik Metal-İş, MESS’e bağlı Hitachi, GE Grid Solutions, Schneider Electric ve Arıtaş Kriyojenik ile bir süre önce MESS’ten ayrılan Green Transfo ile birlikte toplam 5 işletme için görüşmelere 9 Ağustos’ta başladı. Birleşik Metal-İş, ilk 6 aylık dönem için ortalama yüzde 125 ücret artışı talep etmişti. Ancak orta vadeli programın hedefleri doğrultusunda 3 yıllık sözleşme dayatan MESS’in ilk teklifi yüzde 30, son teklifi ise yüzde 40 oldu. Görüşmelerde sonuç alınamaması üzerine 5 işletmeye bağlı 9 fabrikada 2 bin işçiyi kapsayan grev kararı alındı.
Hitachi’nin Kartal, Tuzla, Dilovası ve Dudullu Fabrikalarındaki grevi 4 Aralık’ta, GE Grid Solutions ve Schneider Elektrik’e bağlı 3 fabrikadaki grev de 13 Aralık’ta başladı. Balıkesir Gönen’de bulunan Arıtaş Kriyojenik işçilerinin grevi ise 19 Aralık’ta başladı. Kocaeli/ Çayırova’da bulunan Green Transfo işçileri de 25 Aralık’ta greve çıktı.
MESS’e bağlı Hitachi, GE Grid So lutions, Schneider Electric ile Arıtaş Kriyojenik’teki grevler Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararıyla yasaklandı. MESS üyesi olmayan Green Transfo’daki grev içinse şimdilik yasak kararı alınmadı. Yasak kararında grevlerin “Milli güvenliği bozucu nitelikte” olduğu öne sürüldü. Yasağı tanımadıklarını ilan eden işçiler ise grevlerine kararlılıkla devam ediyor.
Öte yandan Birleşik Metal-İş’in örgütlü olduğu Hitachi Energy’de anlaşma sağlandı. Saat ücretlerine yapılan zam ve aylık yapılan ödemelerle birlikte sözleşmenin ilk 6 ayında ücretlerde yüzde 60.5 oranında artış sağlandı, Birleşik Metal-İş yaptığı açıklamada, “MESS’in 3 yıllık TİS dayatması ve esneklik içeren maddelerinin tümü geri çektirildi” dedi.