30 Aralık 2024 04:25

Ankara Çubuklu yurttaşlar: Sadaka gibi ücreti reva gördüler

Ankara Çubuk'ta görüştüğümüz yurttaşlar asgari ücrete tepkili. Asgari ücretin en az 30-35 bin lira olarak belirlenmesi gerektiğini söyleyen yurttaşlar, "Sadaka gibi ücreti reva gördüler" dedi.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

Paylaş

Berfin KAYA
Cavidan NİZAMOĞLU
Kübra KIRIMLI
Ulaş DÖNMEZ
Ankara

Akşam geç bir saatte açıklanan asgari ücrete dair konuşmak üzere Ankara’nın yüz bini aşkın nüfusa sahip ilçesi Çubuk’a gittik. Konuştuğumuz yurttaşlardan biri, “Millete sadaka gibi ücreti reva görüyorlar.” derken, bir başka yurttaş ise, “’Geçinemiyoruz’ deyip, toplanıp, derdini anlatacak, hakkını arayacak kimse yok.” dedi.  Asgari ücretin düşük belirlendiğini söyleyen yurttaşlar, en az 30-35 bin lira civarında olması gerektiğini söyledi.

Cevriye adlı bir yurttaş, fabrikada kalite kontrolde çalışan oğlundan sözü açarak şöyle anlattı: “Biz bir şekilde geçiniyoruz ama üniversite mezunu bir oğlum fabrikada kalite kontrolde çalışıyor, evlenecek evlenemiyor. Her şeye yüzde bilmem kaç zam gelmişken asgari ücrete yüzde 30 zam çok az... Geçinemez olduk. Pazara girip çıkıyoruz, elimiz boş dönüyoruz. Benim aslında üç erkek çocuğum var; üçü de evlenemiyor. Aldığı ücretle evlenseler kira mı ödeyecekler, doğal gaz mı?​”

"HERKES GEÇİM SIKINTISIYLA BOĞUŞUYOR"

Çocuklarından birinin iş bulmadığı için motor tamirciliği yaptığını ifade eden Cevriye, “O da üniversite mezunu. Özellikle gençlere yaşanacak bir hayat bırakmadılar. Her şeye yüzde 100 zam geliyor ama asgari ücrete yapılan zam yüzde 30. Bu ne demek oluyor? Kendilerinin tuzu kuru tabi... Millete sadaka gibi ücreti reva görüyorlar. Artık Çubuk halkı da gerçeği görüyor, herkes geçim sıkıntısı ile boğuşuyor” diye konuştu.

"EMEKLİ OLMAK YETMİYOR"

Bir döner ustası, asgari ücrete yapılan düşük zamdan emekli aylıklarının da payını alacağını söyleyerek, “45 yıldır çalışıyorum, emekli oldum yine çalışıyorum. Geçim derdinden sebep çalışmayı bırakamadım. Bir oğlum liseye gidiyor; servisiydi, okul masrafıydı derken mecbur kalıyoruz, emekli olsak da çalışıyoruz” dedi.

Çubuk’ta bir kıraathanede içeride bulunan 6-7 kişiden biri sözü aldı; hayvancılıkla uğraştığını söyleyerek, “Geçen yıl yemin çuvalı 450 liraydı, şimdi 600 lira. Her şeye zam geldi. Et kasapta pahalı, kesimde ucuz. Hayvancılık eskiden daha kârlıydı, şimdi çok kâr edemiyoruz” dedi. 2 evinin olduğunu, 6’şar bin liradan kiraya verdiğini anlatarak devam eden aynı kişi, “Evimde Suriyeliler oturuyor. Televizyonda gidecek gidiyorlar Suriyeliler için ama ben sanmıyorum. Çok ucuza çalışıyorlar, onlar giderse bu ücrete kimse onların işini yapmaz, işçi bulamazlar” diyerek, Suriyelilerin ekseriyetle Zahireciler Sitesinde asgari ücretin çok altında ya da hurda toplayıcılığı yaptığını anlattı.

"35 BİN LİRA OLMASI GEREKİRDİ"

Belirlenen asgari ücretin Çubuk’ta yaşamaya yetmeyeceğini anlatan bir genç ise, “Buranın Ankara merkezden bir farkı yok. Burada çay 10 lira, az ötede kafede 40 liraya da çay var, 60 liraya da. Ben ailemle kalıyorum. Hiçbir giderim yok. Aylık harcadığım para asgari ücretten fazla. Bugün ev kursam asgari ücretle geçinemem. Asgari ücretin bugün en az 35 bin lira olması gerekirdi.” dedi.

Daha sonra kıraathane sahibi söze girerek, “Türkiye’de geçinemiyoruz deyip, toplanıp, derdini anlatacak, hak arayacak bir kitle yok.” dedi. Kıraathanede bir araya geldiklerimizin okula giden çocukları olduğunu öğreniyoruz. Çocuklara bir öğün ücretsiz yemek kampanyasından haberdar olmadıklarını söylediler. Ancak taşımalı eğitimin kaldırılmasından haberdar olan yurttaşlar, bu durumun çocukların eğitimini aksattığını anlattılar.

Asgari ücrete zam gelirse her şeye zam gelir propagandasının toplumda karşılık bulduğunu anlatan görüştüğümüz yurttaşlar şunları söyledi: “Biz birbirimizi ne dinliyor ne anlıyoruz”, “Sendika başkanı işçinin halinden anlamıyor, ben inanmıyorum ki asgari ücret için toplanmış olsunlar”, “Sendikacılar para yiyor”, “Yok MHP’ymiş, yok CHP’ymiş... Hepsi aynı, hepsi aynı masada yemek yiyor. Olan millete, garibana oluyor”

Bir markette alışveriş yapan iki emekliden biri aldığı 12 bin lira aylıktan cebinde kalanı çıkarıp saymaya başladı: “Cebimde kalan para 7 bin 400 lira. Bir ay bununla geçinemem” dedi. Diğer emekli söze girdi ve şöyle atıştılar:

-Şükür et. 50 bin verseler, 50 bin harcarsın.

-Nasıl yetsin? Ev senin mi? Bana yetmiyor.

-Ev benim. Şükür et. Ben de emekliyim, bana yetiyorsa, sana da yeter.

-Yetmiyor.

-Devletin parası olsa vermez mi? Demek ki bu kadar paramız var?

Burada söze girip, “Saray iki dakikada bir asgari ücret harcıyor, ne düşünüyorsunuz?​” dedik. Geçinebildiğini söyleyen emekli, “Yetmiyor diyenler Ankara Büyükşehir Belediyesinin konsere ödediği paradan haberi var mı? Benim Ankara Büyükşehir Belediyesinde çalışan oğlum var, 3 aydır parasını vermediler” dedi.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Erdek'te sağanak ve fırtına nedeniyle ev ve iş yerlerini su bastı

SONRAKİ HABER

İzmir Barosu Başkanı ve genel sekreterini tehdit eden Türker Eriş tutuklandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa