CHP, MEB ve Ülkü Ocakları protokolünün iptali için dava açtı
CHP, Milli Eğitim Bakanlığı ile Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı arasında imzalanan protokolün iptali istemiyle Ankara İdare Mahkemesi'nde dava açtı.
İLGİLİ HABERLER
Ülkü Ocakları ile MEB arasındaki protokol yargıya taşındı
MEB, Ülkü Ocakları’yla protokol imzaladı
Eğitim Sen: Ülkü Ocakları’na okul kapılarını açanlar açıkça suç işlemektedir
DEM Partili Saki’den Bakan Tekin’e: Ülkü Ocakları ile imzalanan protokolün amacı ve kapsamı nedir?
CHP Genel Başkan Yardımcıları Suat Özçağdaş ve Gamze Taşcıer, Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ve Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı arasında imzalanan protokolün iptali istemiyle Ankara İdare Mahkemesi’nde dava açtı.
Başvuru öncesi çok sayıda CHP milletvekili, parti meclisi üyeleri, il ve ilçe örgütü üyeleriyle birlikte açıklama yapan Milli Eğitim Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Suat Özçağdaş, “Eğitim, AKP’nin Genel Başkanının bizzat kendi yorumuyla da mevcut iktidarın en başarısız olduğu alanlardan bir tanesi. Okulları temizleyemeyen, MESEM öğrencilerinin okullarda ölümünü engelleyemeyen, mülakatlarda öğretmenlere haksızlıklar yapan, 1.2 milyon öğretmeni yoksulluk sınırının altında maaşa mahkum eden bir iktidar var. Bu bakan bu sorunları çözemediği gibi çocukları korumak yerine koltuğunu korumayı öne aldığından sürekli bir siyasi olarak çıkışlar yapıyor” dedi.
“PROTOKOL ANAYASA’YA AYKIRI”
Milli Eğitim Bakanlığı’nın CHP Gençlik Kolları ile bir protokol imzalamasının da bir yanlış karar olacağını, siyasi partilerin eğitim kurumları içerisinde eğitim veremeyeceğini belirten Özçağdaş, “Buradan bir çağrımız, Ülkü Ocakları’nın tüm süreçlerini kontrol eden Milliyetçi Hareket Partisi’nedir. Anayasa, yasalar ve hukuksal perspektiften yanlış olduğu gibi siyaseten de toplumsal açıdan da yanlış olan bu işe son verilmelidir. Bu protokol hukuki açıdan Anayasa’ya, kanuna, yönetmeliğe ve genelge hükümlerine aykırıdır” diye konuştu.
"Protokol, Anayasa’nın hukuk devleti ve eşitlik ilkesine aykırıdır. Hukuk devleti ilkesi gereği idare, aldığı kararlarda çelişik hükümlere, belirsiz kararlara yer veremez" diyen Özçağdaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Protokolle vakfa ayrıcalık tanınmaktadır. Ayrıca protokolde işbirliğinin mahiyetindeki kursların ne olacağı belirtilmemiştir. Bakanlık tek başına bu kursları verebilecek niteliğe sahiptir. Buna rağmen protokol yapılması Bakanlığın açıkça bir zümreye imtiyaz sağlamasıdır. Kursun giderleri konusunda protokol belirsizlikler içerdiğinden Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Kurumları Yönetmeliği’ne de aykırıdır. Böylece Ülkü Ocakları Vakfı, düzenlenecek kurslarda kullanılacak malzemeler karşılığında kurslarının içeriğini belirleme yetkisini edinmektedir.”
“ÜLKE GELECEĞİNİ KARARTMASINA İZİN VERİLMEMELİDİR”
Belirtilen tüm bu maddeler ışığında Ülkü Ocakları ile imzalanan bu protokolün hukuka aykır olduğunu dile getiren Özçağdaş, “Yüzyıllık Cumhuriyet tarihinde böyle bir şey olmamıştır. Yusuf Tekin’in iktidar hırsının, iktidara paydaş olduğunu düşündüğü kurumlara iltimas geçme, şirin görünme çabasının ülke geleceğini karartmasına izin verilmemelidir. Türkiye’nin 1 milyon öğretmeni ve 100 bin usta öğreticisi var. Bu eğitimleri hiçbir formasyonu olmayan, siyasi üyelikleri olan kişilerden çok daha iyi yapacakları ortadadır. Biz bu davayı açıyoruz ama davanın sonucunu beklemeden derhal gereğini yapın. Cumhurbaşkanı’na sesleniyoruz. Koltuğunu korumak için her türlü yasa dışı işi bakan bulunmaktadır” dedi. (ANKA)
Evrensel'i Takip Et