Evrensel için yeni bir dönem
Reklamları Kapat
23 Ocak 2025 11:52
/
Güncelleme: 12:08

Basın meslek örgütleri: Basın özgürlüğü kör bir kuyuya hapsedildi

Basın meslek örgütü temsilcileri son 1 ayda 13 gazetecinin tutuklanmasına tepki gösterdi. Gazetecileri kendi kontrolü altına almak isteyen iktidarın yaratmaya çalıştığı korku iklimine dikkat çekildi.

Basın meslek örgütleri: Basın özgürlüğü kör bir kuyuya hapsedildi

Fotoğraflar: MA

Reklamları Kapat

İLGİLİ HABERLER

Gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'in Suriye'de öldürülmesini protesto eden gazeteciler Gülistan Dursun, Hayri Tunç, Yeni Yaşam Gazetesi'nden Enes Sezgin, Osman Akın, Can Papila, Etkin Haber Ajansı (ETHA) muhabiri Pınar Gayıp, Mücadele Birliği Gazetesi muhabiri Serpil Ünal 22 Aralık'ta tutuklandı. Gazeteciler Seyhan Avşar, Ahmet Doğan Akın ve Candan Yıldız hakkında da Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'e dair paylaşımları gerekçesiyle soruşturma başlatıldı. 17 Ocak'ta yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan gazeteciler Necla Demir, Rahime Karvar, Ahmet Güneş, Welat Ekin, Vedat Örüç ve Reyhan Hacıoğlu "örgüt üyesi olmak" iddiasından tutuklandı. Aynı soruşturma kapsamında 22 Ocak'ta gazeteci Eylem Babayiğit ise evine yapılan baskınla gözaltına alındı.

"DEMOKRASİ AÇISINDAN AFFEDİLMEZ"

Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti (GGC) Başkanı Felat Bozarslan, Türkiye'de gazetecilere yönelik ciddi baskıların olduğunu kaydetti. Bozarslan, Türkiye'de medyanın yüzde 95'ten fazlasının iktidar güdümündeki grupların kontrolünde olduğunu vurgulayarak, özgür gazeteciliğin Türkiye'de neredeyse "yok" denilecek kadar az olduğunu söyledi.

Gazeteciliğin çok önemli bir meslek olduğunu kaydeden Bozarslan, "Gazetecilik öyle bir meslektir ki gazetecinin kamerasını kapatırsanız dünyanın gözü kapatırsınız. Gazetecinin mikrofonunu kapatırsanız dünyanın kulaklarını kapatmış olursunuz. Kimse dünyada olan hiçbir gerçeği öğrenemez. Maalesef bugün tam olarak o aşamaya gidiliyor. Türkiye'de basın özgürlüğü kör bir kuyuya hapsedilmiş durumda. Özellikle son 10 yıldır bu baskılar büyük bir hızla devam ediyor. İktidarın görüşlerine uymayan haberlere veya sitelere erişim engeli getiriyorlar. Bu durum bizim için bir utanç tablosudur" diye konuştu. 

Çok sayıda gazetecinin tutuklandığı bir süreçte olunduğunu vurgulayan Bozarslan, “Tutuklanan gazetecilerin dosyalarını incelediğimizde gerekçe olarak yaptıkları haber, haber kaynaklarıyla yaptığı görüşmeler veya ajandasına aldığı notlar gerekçe gösteriliyor. Bu şu demektir: 'Benim gibi davranmazsan seni yargılarım da, cezaevine de atarım, her türlü cezayı da veririm.' Bu bir korku iklimidir. Bu korku iklimi, Türkiye'de demokrasinin olmadığını gösteriyor. Bu da demokrasi ve devlet hukuku açısından affedilmez bir durum" şeklinde konuştu. 

BASKILARA KARŞI DAYANIŞMA ÇAĞRISI

Dicle Fırat Gazeteciler Derneği Eş Başkanı Selman Çiçek, gazetecilere haber sitelerine yönelik her gün yeni bir hak ihlaline tanıklık ettiklerini belirtti. Bu baskıların ana sebebinin toplumun hakikatlere ulaşmasını engellemeye dönük olduğunu kaydeden Çiçek, "Biz nerede olursa olsun tek bir kişide kalsak, yazmaya devam edeceğiz” dedi. Cihan ve Nazım'ın ölümü sonrası güçlü bir dayanışma oluştuğunu belirten Çiçek “Eğer biz bu dayanışmayı büyütürsek, devletin bu saldırıları da boşa çıkacaktır. Yine daha çok haber daha çok hakikatleri açığa çıkarma mücadelemizi yükseltirsek; aslında onların bıraktığı kalemleri devralarak geleceğe taşımış oluruz" ifadelerini kullandı.  
 
Apê Musa'dan günümüze çok fazla gazetecinin tutuklandığını ve katledildiğini hatırlatan Çiçek, "Halen 40 üzerinde tutuklu arkadaşımız var, ama yılmadık geriye adım atmadık, daha da güçlenerek geldik. Bundan sonra da daha güçlü haberler, daha güçlü hakikatleri topluma ulaştırma mücadelesi içerisinde olursak biz kazanacağız" dedi.

TEK DİLLİ MEDYA HEDEFİ

DİSK Basın İş Diyarbakır Temsilcisi Hakkı Boltan ise, iktidarın tek dilli bir medya oluşturma hedefiyle hareket ettiğini kaydetti. Bundan kaynaklı gazetecilerin tutuklandığını, gözaltına alındığını, internet sitelerinin kapatıldığını hatırlatan Boltan, “Gazetecileri kendi himayesine, kendi kontrolü altına almak istiyor. Ancak özgür basın kimsenin himayesi altında çalışmaz. Onlar hakikati yazmaya devam edecekler. Arkadaşlarımızın tutuklanması suçtur. Arkadaşlarımızın yaptığı iş suç değil, onları tutuklayanlar suç işliyor" ifadelerini kullandı. Boltan gazetecilere yönelik saldırılar karşısında herkesin ses çıkarması gerektiğini belirtti. (MA)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Padişah yetkisi

Padişah yetkisi

Devlet Denetleme Kuruluna verilen sınırsız kayyım yetkisiyle Cumhurbaşkanı, bir talimat vererek kamu kuruluşlarından belediyelere, sendikalardan meslek odalarına ve barolara kadar tüm kurumların yönetimlerini, yargı kararına gerek olmadan görevden alabilecek. Prof. Dr. Metin Günday “Bu bir kayyım yetkisi. Anayasa’ya aykırı” dedi.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Kara Harp Okulu mezuniyet törenindeki kılıçlı yemin nedeniyle 5 teğmen ordudan ihraç edildi.

Evrensel'i Takip Et