29 Ocak 2025 11:07

107 gün geçti: Rojin Kabaiş dosyası ne aşamada?

Rojin Kabaiş’in ölümünün üzerinden geçen 107 günde, dosyadaki gizlilik kararı nedeniyle detaylara ulaşamadıklarını söyleyen Van Barosu Başkanı: "Soruşturmanın aydınlatılması için mücadelemiz sürecek."

107 gün geçti: Rojin Kabaiş dosyası ne aşamada?

Fotoğraf: MA

Adnan BİLEN
Ruken POLAT

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü birinci sınıf öğrencisi 21 yaşındaki Rojin Kabaiş’in ölümünün üzerinden 107 gün geçti. “Cenazenin kaç gün suda kaldığı, dışardan bir müdahalenin olup olmadığı, vücudundaki darp izlerinin neyden kaynaklandığı, tespit edilen erkek DNA’larının kime ait olduğu ve eşyalarının arasında bulunan ikinci telefon şarjına ne oldu” gibi birçok soru hala yanıtsız. Gizlilik kararı nedeniyle dosyadaki detaylara ulaşamadıklarını belirten Van Barosu Başkanı Sinan Özaraz, taleplerinin de yanıtsız bırakıldığını söyledi.

Özaraz, Adalet Bakanlığı ve Van Cumhuriyet Başsavcılığı’na çağrılarına devam ettikerini belirterek sürece ilişkin şunları söyledi:

“Bu çağrılarımız; Rojin’e ne olduğu, maddi gerçeğin ne olduğu ve hakikatin ortaya çıkarılması adına etkin bir soruşturmanın yürütülmesi gerektiğini içeriyor. Bu çağrıları çok önceden yapmamıza rağmen Rojin'in kaybolduğu olayın üzerinden bunca zaman geçmesine rağmen hala somut bir ilerleme kaydedilmiş değil.”

Van Barosu Başkanı Sinan Özaraz

Fotoğraf: MA

“GİZLİLİK KARARI NEDENİYLE DETAYLARA ULAŞAMADIK”

Arama çalışmalarının sadece gölde sınırlı olduğunu öğrendiklerini aktaran Özaraz, “Olayın çözülmesi için daha etkin ve geniş çaplı bir arama yapılması gerektiğini, özellikle Rojin’in kaybolduğu alanın Yüzüncü Yıl Üniversitesi ile Bardakçı köyü arasında olması nedeniyle giriş-çıkışların kapatılması gerektiğini söyledik. Ancak sadece ‘gereğini yapıyoruz’ cevabını aldık. Cumhuriyet Başsavcılığı’na ve emniyet birimleri, arama faaliyetlerinin etkin bir şekilde yapıldığı belirtilse de, gözlemlerimize göre bu faaliyetlerin etkin olmadığı ve sadece gölle sınırlı kaldığı ortaya çıktı” dedi.

Ancak dördüncü günün sonunda, yapılan çağrılardan sonra köydeki arama faaliyetlerinin yoğunlaşmaya başladığını belirten Özaraz, “Savcılığın açıklamalarına göre, bu aramalara dair bilgilendirmeler yapıldı. Ancak bu süreçte nelerin yapıldığını hala tam olarak bilemiyoruz. Bu dönemde gizlilik kararı olmasına rağmen Rojin’e ait olduğu söylenen bir bone ve 13. günde bulunan bir başörtünün Rojin’e ait olduğu iddiaları ortaya atıldı. Bu eşyaların bulunduğu yer ve Rojin’in en son görüldüğü nokta arasındaki mesafe nasıl tespit edildiği gibi bilgileri içeren tutanakları göremedik. Gizlilik kararı nedeniyle bu bilgilerin dosyaya yansıtılmadığı gerekçesiyle bu detaylara ulaşamadık” diye konuştu.

DOSYADAKİ EKSİKLİKLER

Bu süreçte adli tıp raporunun eksikliklerini ve soruşturmanın etkin yürütülmesinin ne kadar önemli olduğunu vurguladıklarını aktaran Özaraz, “Sürecin ilerleyen dönemlerinde, adli tıp raporunun ikinci kez yayımlanması sonrası bu eksikliklerin hala giderilmediğini görerek, ikinci bir savcı atanması talebinde bulunduk. Ayrıca dosya kapsamında hala bulunamayan terlikler ve eksik kamera kayıtları hakkında taleplerimiz sürüyor. Rojin'in kaybolduğu yerle cenazenin bulunduğu yer arasında 21 kilometrelik bir mesafe olduğu ve akıntı yönlerinin ters olduğu iddialarına da değindik” dedi.

Savcılığa ilettikleri itirazlar hakkında bilgi veren Özaraz şöyle konuştu:

“Telefon incelemesinin hala yapılmaması, dosyanın önemli bir kısmını oluşturan delillerin ortaya konmaması gibi önemli eksiklikler bulunuyor. Net bir şekilde belirtmek gerekirse şüpheli ölüm hakkında karar verilebilmesi için tüm verilerin toplanması ve doğru şekilde analiz edilmesi gerekiyor. Net bir şekilde belirtmek gerekirse, öncelikle burada ölüm şeklinin tespit edilmesi gerekiyor. Burada bir öldürme durumu söz konusu mu, yoksa başka bir ihtimal mi var? Fiilin nasıl gerçekleştiği, fail ve fiillerin bulunması, aksi yönde bir tespit yapılacaksa kimlerin ne kadar etkisi ve kusuru olduğu tespit edilmelidir. Bu nedenle ölüm şekli netleştikten sonra ilerleyen aşamalarda bu hususta rapor alınarak, kusuru bulunan kişiler hakkında dava açılması noktasında talebimiz bulunmaktadır.

“SORUŞTURMANIN AYDINLATILMASI İÇİN MÜCADELEMİZ SÜRECEK”

Soruşturmanın etkili bir şekilde yürüyüp yürümediğini gizlilik kararının kaldırılmasından sonra net olarak görebileceğini söyleyen Özaraz, “Soruşturmanın etkin bir şekilde yürütülmediği konusunda bir algıya sahibiz. Bu kanaatimizi açık ve net bir şekilde belirtmek isterim. Bu verilere rağmen bir hukukçu olarak ‘intihar’ kabul edilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla bu ölüm, şüpheli bir ölümdür ve aydınlatılması gereken, fail ya da faillerin olabileceği ihtimali yüksek olan bir dosya olarak önümüzde bulunmaktadır. Bu mücadelemizde sonuna kadar aile ile birlikte savcılıktan maddi gerçekliğin ortaya çıkarılması, soruşturmanın aydınlatılması ve adaletin sağlanması noktasında mücadelemize devam edeceğiz. (MA)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İhyanın aslı

İhyanın aslı

Maraş depremlerinin ardından geçen iki yılda ne yiten on binlerce canın hesabı sorulabildi ne de kalanların bir derdine derman olundu. İki yıl sonra iktidar, ”Asrın İhyası” sloganıyla toplumu aldatmaya çalışıyor. Oysa asıl ihya ihaleler, inşaatlar, rezerv alan ilanları, teşvikler, vergi indirimleriyle, depremi gerekçe eden siyasi baskılarla geldi.

Teslim edilen konut sayısı ihtiyacın 3'te biri.

Deprem bölgesinde 'rezerv alan' kılıfıyla halkın evleri, arsaları gasbedildi.

Deprem işçiye yoksulluk, sermayeye 'fırsat' oldu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Sezgin Tanrıkulu: "Depremin maliyetini en aza indirmek için her ay vergi veriyoruz. Nereye harcandığını bilmiyoruz"

Evrensel'i Takip Et