29 Ocak 2025 16:01
/
Güncelleme: 16:06

Diyarbakır’da sağlıkçılardan mobbing ve tehdide tepki

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şubesi, çalışanlara yönelik baskı, mobbing ve yer değişikliklerine tepki göstererek Dicle Üniversite Hastanesi önünde açıklama yaptı. Çok sayıda sağlıkçının katıldığı açıklamada, “Haksızlığa boyun eğmeyeceğiz” pankartı açıldı.

SES Diyarbakır Şubesi Dicle Üniversitesi İş Yeri Temsilcisi Şehriban Sönmez, hastane yönetiminin az personel ile çok iş yaptırmak istediğini, bunun da çalışanlarda ‘tükenmişlik sendromuna’ neden olduğunu söyledi. Yeni personel alımlarının yapılmadığına işaret eden Sönmez “Sağlıkta tasarruf ölüm demektir. Bir an önce personel alımlarının yapılması için gerekli adımlar atılmalı. Bir sendika yöneticisinin 1 yıla yakın raporla işe gelmemesine karşı hastane yöneticileri ne yapıyor? Biz sağlık emekçilerine 1 gün dahi aldığımız istirahat raporuna sorun çıkarılırken, 1 yıla yakın işe gelmeyene neden sessiz kalınıyor?​” diye sordu.

‘SİZİ ÇALIŞTIRMAYIZ’ TEHDİDİ

Hastanede gece vardiyasında, çalışanların baskılara ve mobbinge maruz kaldığını dile getiren Sönmez, "Gece vardiyasındaki görevlerini özveriyle yerine getirirken hiçbir disiplin cezası, tutanak veya şikayet olmamasına rağmen keyfi şekilde gündüz vardiyasına alınmıştır. Bu uygulama yalnızca çalışma düzenini değil, aynı zamanda eğitim hakkını da ciddi şekilde engellemektedir” ifadelerini kullanarak buna karşı çıktıklarında yöneticilerin ‘Sizi çalıştırmayız, size cehennem yaşatırız’ baskısı uyguladığını söyledi.

“MOBBİNG, BASKI VE TEHDİT SON BULSUN”

Sönmez son olarak taleplerini sıraladı:

  • Gece vardiyasında çalışma hakkımız geri verilmeli.
  • Mobbing, baskı ve tehdit uygulamalarına son bulmalı.
  • Çalışma alanlarımız hijyenik ve insani standartlara uygun hale getirilmeli.
  • Personel eksikliği giderilerek fazla iş yükü adil şekilde dağıtılmalı.
  • Yönetim, çalışanları tehdit etmek yerine haklarımızı koruyacak adımlar atmalı.
  • Ücretsiz, ulaşılabilir ve anadilde sağlık hizmeti almak herkesin hakkı olduğunu hatırlatıp, sağlığın ücretlendirmesi engellenmelidir.
  • Sağlıklı, doyurucu ve hijyenik yemek yeme hakkı için bir an önce adımlar atılmalıdır.” (Diyarbakır/MA)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İhyanın aslı

İhyanın aslı

Maraş depremlerinin ardından geçen iki yılda ne yiten on binlerce canın hesabı sorulabildi ne de kalanların bir derdine derman olundu. İki yıl sonra iktidar, ”Asrın İhyası” sloganıyla toplumu aldatmaya çalışıyor. Oysa asıl ihya ihaleler, inşaatlar, rezerv alan ilanları, teşvikler, vergi indirimleriyle, depremi gerekçe eden siyasi baskılarla geldi.

Teslim edilen konut sayısı ihtiyacın 3'te biri.

Deprem bölgesinde 'rezerv alan' kılıfıyla halkın evleri, arsaları gasbedildi.

Deprem işçiye yoksulluk, sermayeye 'fırsat' oldu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Sezgin Tanrıkulu: "Depremin maliyetini en aza indirmek için her ay vergi veriyoruz. Nereye harcandığını bilmiyoruz"

Evrensel'i Takip Et