15 yaşındaki öğrencilerin yüzde 31’i hiç kahvaltı yapmıyor
İsmail Tarman Ortaokulu’nun hukuksuz olarak kapatılmasına dair açıklama yapan veliler, çocuk işçiliğinin de çocuk açlığının da katlandığını söyleyerek MEB’e sorunları çözmesi çağrısında bulundu.
2024 -2025 yılı Eğitim-Öğretim ikinci yarı yılının başlamasıyla birlikte İsmail Tarman Ortaokulu velileri basın açıklaması yaptı. Gerçekleştirilen basın açıklamasında 2016 yılından itibaren 8 yıldır İsmail Tarman Ortaokulu’nun öğretime açılması için mücadele edildiğini, bu sürede eğitimde sorunların arttığının, paralı hale geldiğini vurgulayan veliler, “Öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz okuldan uzaklaşıyor, uzaklaştırılıyor, öğretmen olmayan kişiler öğrencilerle buluşturulmak isteniyor, plansızlık öngörülemezliğe yol açıyor, kaos esas oluyor, eğitim yapılamaz hale geliyor. Eğitimin en temel unsurları hak olarak talep edilmek zorunda bırakılıyor” ifadelerini kullandı. Eğitimdeki sorunları ve taleplerini 8 madde ile açıklayan veliler, bu talepler karşılanana kadar sürecin takipçisi olacaklarını vurguladı.
“OKUL ÇAĞINDAKİ 1 MİLYON 95 BİN ÇOCUK OKULDA DEĞİL”
ÇEDES projesiyle; hiçbir öğretmenlik eğitimi ve denetimi olmayan kişilerin okullarda ders vermesine, ortam hazırlandığının hatırlatıldığı açıklamada, “Bu durum Anayasa’nın 42.maddesi ile kamu hizmetlerinin ancak ilgili kamu görevlileriyle verilebileceğini vurgulayan 128.maddesine de aykırılık oluşturmaktadır. Eğitimin niteliğini artırmak ve öğrencilerimize daha iyi bir gelecek sunmak için, acilen daha fazla rehber öğretmen ataması yapılmalıdır” talebinde bulundu.
Eğitimin temel paydaşlarının eğitimden uzaklaştırıldığını, planlamaya yönelik kararlara katılmamaya zorlandıklarını söyleyen veliler, “Hükümet tek kişiyle karar almakta, kimseyi dinlememekte öğrenci, veli, öğretmenler, kurumlar ve sendikaları kararlara katmamaktadır. Okullaşma oranı düşmektedir. 2023 sonu itibariyle eğitim çağındaki nüfus 18 milyon 175 bin 102 iken, 2023/24 eğitim öğretim yılında okula kayıtlı öğrenci sayısı 17 milyon 79 bin 738’dir. Bu durumda çağ nüfusunda olmasına rağmen okula kaydı olmayanların sayısı 1 milyon 95 bin 364 olmuştur” vurgusu yaptı.
“ÜCRETSİZ OKUL YEMEĞİ ZORUNLULUK”
Öğrencilerin ilk kez bu dönemlerde açlıkla karşı karşıya kaldığına dikkat çekilen açıklamada, “MEB’nın bu soruna hiçbir çözüm çabası yoktur. Ücretsiz okul yemeği zorunluluktur. Türkiye’de okullarda beslenme sadece parayla satın alınarak ya da evden getirilerek mümkün. Ücretsiz ve sağlıklı öğle yemeği uygulaması olmadığı için öğrencilerin okuldaki tüm zamanlarını yemek yemeden geçirme riskleri bulunuyor. TÜSİAD ve Eğitim Reformu Girişimi'nin PISA 2022'ye katılan 15 yaşındaki öğrenciler üzerinden yürüttüğü araştırmaya göre, öğrencilerin yüzde 31'i okuldan önce hiç kahvaltı yapmıyor. Haftada en az bir gün kahvaltı yapmayan çocukların oranı yüzde 60’a kadar çıkıyor. Öğrencilerin yüzde 19,2'si en az bir gün, yüzde 1,9'su ise her gün ya da neredeyse her gün paraları olmadığı için yemek yiyemediklerini paylaşıyor. Ayrıca öğrencilerin yüzde 2'si okuldan sonra hiç, yüzde 10'u da haftada bir gün akşam yemeği yemediğini söylüyor. Bu durum evde yemek yemeyen çocukların okul yemeğine ihtiyaçları olduğuna işaret ediyor” ifadelerine yer verdi.
“ÇOCUK İŞÇİLİĞİ VE ÇOCUK İSTİSMARI ARTIYOR”
Okul terklerinin, çocuk gelin ismiyle çocuk istismarının ve çocuk işçiliğinin arttığına da vurgu yapılan açıklamada, “Aileler çocuklarını okula göndermekte zorlanmakta. Bu durum okul terklerini ve çocuk işçiliğini arttırmakta, çocuklarımız eğitim hakkından mahrum kalmaktadır. TÜSİAD ve Eğitim Reformu Girişimi’nin raporuna göre Türkiye’de öğrencilerin yüzde 14’ü okuldan önce ve sonra haftada en az bir gün çalışıyor. Yüzde 5’i okuldan önce, yüzde 6’sı ise okuldan sonra her gün para kazanmak için çalıştıklarını paylaşıyorlar. Çocukların yüzde 62’si okuldan önce, yüzde 69’u ise okuldan sonra en az haftada bir gün ev işi yapıyor ya da aile üyelerine bakıyorlar. Okuldan önce ya da sonra her gün bunu yapanların oranı ise yüzde 24 tür” vurgusu yapıldı.
“TEMİZ OKUL TALEP EDİYORUZ”
MEB verilerine göre devlet okullarında toplam 143 bin 355 temizlik personeli görev yaptığını söyleyen veliler, “Bu personelin 49 bin 578’i kadrolu personel, 30 bini İŞKUR Toplum Yararına Program kapsamında, 63 bin 777’si ise İşgücü Uyum Programı kapsamında istihdam edilmektedir. İUP kapsamında kısmi süreli olarak istihdam edilen personele asgari ücretin yarısından az bir “cep harçlığı” ödenmekte, söz konusu personelin çalışması üzerinden emeklilik sigorta primi ödemesi yapılmamaktadır. Haftada üç gün çalışan geçici temizlik personelinin, okul hijyeni için yetersiz olduğu görülmüştür. Düzensizlik okullarda salgın hastalıkların yayılma riskini de oluşturmaktadır” diyerek okulların hijyen sorunlarına da dikkat çekildi.
Servis ücretlerinin de zamlandığına dikkat çekilen açıklamada, “Veliler çocuklarının gelişimine ve eğitim öğretim sürecine uygun gördükleri okullara göndermek istiyor. Kendi mahallesindeki normal müfredatı olan okulun imam hatip ortaokuluna dönüştürülmesi nedeniyle uzak mesafedeki okula göndermek için ek servis ücreti ödemek zorunda kalıyor. Dolayısıyla ciddi bir eşitsizlik durumu oluşuyor” ifadeleri kullanıldı.
“MEB MAHKEMELERİ DE DİNLEMİYOR, KARARLARI UYGULAMIYOR”
Halen İsmail Tarman Ortaokulu’nun kapatılmasına ilişkin hiçbir yasal karar bulunmadığına vurgu yapılan açıklamada, “3 bin 162 gündür, 2016 yılından itibaren 8 yıldır İsmail Tarman Ortaokulu’nun öğretime açılması için mücadele ediyoruz. Mahkemelerce, İsmail Tarman Ortaokulu’nun eskiden olduğu gibi normal ortaokul olarak devamına karar verilmiştir. (İsmail Tarman Ortaokulu’nun kapatılma işlemi bilindiği gibi 2 mahkeme kararı, 2 Bölge İdare Mahkemesi kararıyla iptal edilmiştir.) Milli Eğitim Bakanlığı’nda Anayasa’ya aykırı davranılmaktadır” diyerek MEB’in mahkeme kararlarını uygulamadığına dikkat çekildi.
“MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Açıklamada, İsmail Tarman İmam Hatip Ortaokulunda sınıflar 18 öğrenci mevcutlu, son sınıflarda şubeler birleştirilmekte iken normal ortaokullarda sınıf mevcutları 42’ye çıktığına dikkat çekildi. Veliler, “Velilere İsmail Tarman Ortaokulu yerine işaret edilen Nimetullah Mahruki Ortaokulu, Şair Mehmet Emin Yurdakul İlkokulunun bahçesindeki bir binaya sıkıştırılmıştır. Bu binada aynı alan içinde iki okul birden eğitim görmek zorunda bırakılmıştır” vurgusu yaptı. Açıklamasının sonunda İTO, “Kimse bizlerden yaşamımızın iradesini, sorgusuz sualsiz bir yönetime bırakmamızı beklemesin. Bu yüzden tüm işlemlerin takipçisiyiz ve mahkeme kararlarının uygulandığı güne kadar mücadeleye devam edeceğimizi kamuoyuna duyururuz” ifadelerine yer verdi. (HABER MERKEZİ)
Evrensel'i Takip Et