5 Şubat 2025 14:54

Zelal ve Ada kardeşlerin duruşmasında tutuklama kararı

Malatya’da Zelal ve Ada Yıldırım kardeşlerin yaşamını yitirmesine dair davada, ölümlerine neden olan 11 yaşındaki çocuk sürücünün babası Basri A. hakkında tutuklama kararı verdi.

Zelal ve Ada kardeşlerin duruşmasında tutuklama kararı

Fotoğraf: Kıvılcım Eftelya/Evrensel 

Malatya’nın Akçadağ ilçesi Ören Mahallesi'nde 24 Temmuz 2024'te, 11 yaşındaki K.A.'nın kullandığı traktör, yol kenarında yürüyen Ada Yıldırım, Zelal Yıldırım, Gülce Şakar ve Asya Kaya'ya çarpmış, kazada Zelal ve Ada Yıldırım hayatını kaybetmişti.

Zelal ve Ada Yıldırım’ın ailesinin, K.A.'nın ailesini şikayet etmesinin ardından ilk duruşma Malatya Adliyesi 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Mahkeme, kazada iki çocuğun ölümüne neden olan 11 yaşındaki çocuk sürücünün babası Basri A. hakkında tutuklama kararı verdi.

Duruşmada, 11 yaşındaki K.A’nın babası şüpheli Basri A. ve annesi şüpheli Pınar A, kazaya sebebiyet veren K.A, kazada yaşamını yitiren Zelal ve Ada kardeşlerin annesi Gülhan Yıldırım, babaları Erkan Yıldırım, yaralı çocuklardan Gülcan’ın babası Oktay Şakar, annesi Suna Şakar, SEGBİS aracılığıyla, Sosyal Gelişim uzmanı nezaretinde, yaralı kurtulan Gülce Şakar, Asya Kaya ve Asya Kaya’nın annesi Filiz Kaya, babası Özcan Kaya’nın yanı sıra görgü tanıkları ve taraf avukatları hazır bulundu.

"Birden fazla kişinin ölümü ve yaralanmasına sebep verecek şekilde taksirle öldürme suçundan” 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ile yargılanan Basri A, oğluna sadece öğretmek amaçlı tarlada traktör kullandırdığını ve kendisinin yanında olduğunu belirtti. Basri A, kazayı görmediğini söyledi. K.A’nın yargılanan annesi Pınar A. da olayla herhangi bir ilgisi olmadığını söyledi.

BASRİ A. HAKKINDA TUTUKLAMA KARARI

Mahkeme heyeti, sanık Basri A’nın isnat edilen suçun vasıf ve mahiyeti yasada öngörülen cezai müeyyide dosyada mevcut olay yeri krokisi, olay yeri inceleme raporu, mesaj içerikleri, tanık beyanları, müşteki beyanları, kaza tespit tutanağı, 25 Temmuz 2024 tarihli adli ölü muayene tutanağı, soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporu, tüm delilerin henüz toplanmamış olması ve bu itibarla oluşan somut delile dayanan kuvvetli suç şüphesi, CMK 100 ve devam maddelerinde düzenlenen tutuklama nedenlerinin varlığı da gözetildiğinde sanık Basri A’nın tutuklanmasına karar vererek duruşmayı 29 Nisan 2025 tarihine erteledi.

26 ŞUBAT’TA OLAY YERİ KEŞFİ YAPILACAK

Duruşma sonrası gazetemize konuşan Yıldırım ailesinin avukatı Ercan Kısacık, 26 Şubat'ta olay yerinde keşif yapılacağı bilgisini verdi. Kısacık, “Biz hem annenin hem babanın tutuklanmasını istedik. Ancak o dönem içerisinde annenin loğusa olması ve olayda aktif bir şekilde rol almaması, daha çok babanın çocuğu traktör kullanmaya yönlendirmesi ve buna izin vermesi, desteklemesinden dolayı babayı kusur anlamında daha önde görüldüğü için babanın tutuklanmasına karar verdi” dedi.

“BAŞKA ADA VE ZELALLER KATLEDİLMESİN” 

Duruşma öncesi Yıldırım ailesi, Malatya Adliyesi Ceza Mahkemeleri Ek Binası önünde açıklama yaptı. Aileye destek olmak için pek çok siyasi parti, sendika ve yurttaşlar da katıldı. Açıklamada aile, “24 Temmuz 2024 tarihinde sorumsuz anne ve babanın ihmali sonucunda katledilen Ada ve Zelal için yapılacak olan ilk duruşma için bir araya gelmiş bulunmaktayız. Kaza değil cinayet diyoruz” ifadelerini kullandı. 

Adalet talebiyle burada olduklarını dile getiren aile, “Birazdan görülecek ilk duruşmada temennimiz bir daha bu tür ihmalkarlıklar sonucunda başka Ada ve Zelaller katledilmesin diye, bu davanın emsal bir dava olması için, indirimsiz üst sınırdan bu sorumsuz anne ve babanın cezalandırılmasıdır” dedi. (Malatya/EVRENSEL)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İhyanın aslı

İhyanın aslı

Maraş depremlerinin ardından geçen iki yılda ne yiten on binlerce canın hesabı sorulabildi ne de kalanların bir derdine derman olundu. İki yıl sonra iktidar, ”Asrın İhyası” sloganıyla toplumu aldatmaya çalışıyor. Oysa asıl ihya ihaleler, inşaatlar, rezerv alan ilanları, teşvikler, vergi indirimleriyle, depremi gerekçe eden siyasi baskılarla geldi.

Teslim edilen konut sayısı ihtiyacın 3'te biri.

Deprem bölgesinde 'rezerv alan' kılıfıyla halkın evleri, arsaları gasbedildi.

Deprem işçiye yoksulluk, sermayeye 'fırsat' oldu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Sezgin Tanrıkulu: "Depremin maliyetini en aza indirmek için her ay vergi veriyoruz. Nereye harcandığını bilmiyoruz"

Evrensel'i Takip Et