Kamuda toplu sözleşme süreci: ‘Bizim ücretimiz konuşuluyor ama haberimiz olmuyor’

Tuncay SAĞIROĞLU
Çorlu

Kamuda çalışan 600 bin işçiyi ilgilendiren kamu çerçeve protokolü sürecine girilmesine rağmen işçilere bilgi verilmiyor. Servislerde toplu sözleşme sürecine ilişkin tartışmalar yürüttüklerini dile getiren Çorlu Devlet Hastanesi işçileri, üyesi oldukları Öz Sağlık-İş’e şu çağrıyı yapıyor: “Bizim ücretimiz konuşuluyor ama bizim haberimiz yok, sürece dahil edilmeliyiz.”

Kamu çerçeve protokolü kapsamında yer alan 600 bin işçinin çoğu sağlık iş kolunda çalışıyor. Kamuda toplu sözleşme sürecine girilmesine rağmen işçilerin ne süreçten ne taslaktan bilgisi var. İki yıldır bu süreci beklediklerini belirten Çorlu Devlet Hastanesi işçileri, “Ücretlerimiz eridi. Alım gücümüz sürekli düşüyor. Belirlenecek olan bizim ücret ama bizim bir şeyden haberimiz yok. Böyle şey olmaz. Kapalı kapılar arkasında sürecek bir sözleşmeye biz karşıyız” diyor.

Bir sağlık işçisi, “Sürecin muhatabı esasen biziz, sendikacılar bizi temsil eder. Ama sanki sendikacılar bizim üstümüzde gibi davranıyor. Benim emeğimin karşılığı, çocuklarımın geleceği konuşulacaksa benim her şeyden haberim olmalı” diyor.

TALEPLERİMİZİN ARKASINDA OLACAĞIZ

Ocak ayından önce hastanedeki işçiler arasında tartışmalar başlamıştı. O dönem, ülkenin gündemine göre tartışmalar bazen zayıflar bazen hararetlenirken, sözleşme sürecinin gelmesiyle işçiler bölüm ve servislerde yürüttükleri tartışma ile taleplerini belirledi.

“Üç aşağı beş yukarı ortak talepler etrafında buluştuk” diyen bir işçi şunları söylüyor: “İlk talebimiz ücretlerin yoksulluk sınırının üzerine çıkarılması. İkincisi ücretlerimizi koruyabilmek için altı ayda bir enflasyon üzerine refah payı. Üçüncüsü vergilerin sabitlenmesi. İlk aylarda yüzde 15 vergi kesilirken yılın sonuna doğru yüzde 27’ye kadar çıkıyor.”

Ayrıca sağlık iş kolunda yaşanan problemlerden birinin de “tayin hakkı” olduğunu söyleyen işçiler, “Tekirdağ’dan gelen işçilerin neredeyse iki saati yolda geçiyor. Bu hakkın sözleşmeye girmesini istiyoruz. Ayrıca hastane büyüyor, hasta sayısı artıyor ama çalışan sayısı o oranda artmıyor. Hem daha hızlı ve daha çok çalışmaya zorlanıyoruz. Biz her işçinin görev tanımının yapılmasını ve o görev dışında başka işte çalışmaması maddesinin sözleşmeye geçmesini talep ediyoruz. Bu maddeler olmazsa TİS’i tanımayız.”

“KENDİ GÖBEĞİMİZİ KENDİMİZ KESECEĞİZ”

İşçiler üyesi oldukları Öz Sağlık-İş yöneticilerini ise iradelerini tanımamakla ve bilgi vermemekle eleştiriyor. Öz Sağlık-İş Tekirdağ Şubesi geçen sene işçilerin zorlamasıyla önce seçim kararı almıştı, daha sonra ise sendikacıların adayı karşısında işçilerin belirlediği adayın kazanacağının az çok belli olması nedeniyle seçim iptal edilmişti. O dönem sendikadan istifalar tartışılsa da işçiler toplu sözleşme bitene kadar sendikada kalma kararı almışlardı.

Bu sebeplerle sendikacılara güvenmediklerini belirten işçiler, “Baskılar sonucu hastaneye gelen şube başkanının toplantısına çok az işçi katıldı. Katılanlar da tepki gösterdi. Yapılan toplantıda ‘TİS’le ilgili taleplerimizi niye almadın, işçiden neden kaçıyorsun?​’ sorularına cevap veremedi. Biz taleplerimizi iletince, ‘Sendikanın sitesinde anket var, orayı doldurun’ diyerek bizimle dalga geçince toplantıya katılan arkadaşlar orayı terk etti. Biz kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz” diyor.